Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gerçekleştirilen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerinin ardından dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. "BU HAYRA ALAMET DEĞİL" Her fırsatta dile getirdiği ve "Varoluşsal bir tehdit, bir felaket" olarak nitelendirdiği doğurganlık hızının 1,5'in altına düşmesinin tehlikeli bir eşik olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu hayra alamet değil.
Buraya 3'lü seviyelerden geldik.
Halbuki bizim hedefimiz çok daha farklıydı.
Ama şu an itibarıyla iyi bir yerde değiliz" dedi.
BAKAN GÖKTAŞ'A TALİMAT Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın konuyla ilgili yoğun çaba gösterdiğini belirten Erdoğan, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş'a çalışmaları artırma talimatı verdiğini ifade etti. "Bu konuyla ilgili bütün çalışmalarımızı artıralım istiyoruz.
Bütün üniversitelerle irtibat haline girelim" diyen Erdoğan, toplumsal farkındalık için seferberlik çağrısında bulundu.
Erdoğan, "Aile ve Nüfus 10 Yılı" kapsamında sadece maddi teşviklerin değil, aile kurumunu güçlendirmeye yönelik sosyokültürel projelerin de hayata geçirileceğini ifade etti.
YARI ZAMANLI ÇALIŞMA UYGULAMASI Erdoğan ayrıca, kadın ve erkek memurlara doğum veya evlat edinme sonrası yarı zamanlı çalışma hakkı tanındığını da kamuoyuyla paylaştı.
Bu düzenlemenin, aile yapısını destekleyici politikaların bir parçası olduğu vurgulandı.
ERDOĞAN "VAROLUŞSAL BİR TEHDİTTİR" DEMİŞTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz aylarda konuyla ilgili yapmış olduğu bir açıklamada "Nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altındayız.
Bu, açık söylüyorum Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir, bir felakettir.HABERLER.COM
Mevcut durum ülkemiz için tolere edilebilir olmaktan çıkmıştır.
Biz bu tabloyu gördüğümüz için biliyorsunuz sürekli 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyorduk.
Tavsiyemizden dolayı pek çok kez eleştiriye uğradık.
Maalesef zaman, öngörülerimizde bizi haklı çıkardı.
En az 3 çocuk çağrımızın önemi bugün daha iyi anlaşılıyor. Şunu bir defa idrak etmemiz gerekiyor, nüfus, millet olarak en büyük gücümüzdür ve bunu korumak zorundayız" demişti.
