Manisa
27 July, 2024, Saturday
  • DOLAR
    32.99
  • EURO
    35.81
  • ALTIN
    2529.0
  • BIST
    10891.42
  • BTC
    68266.110$

Gelin ‘can’lar bir olalım, bu dünya kimseye kalmaz

Gelin ‘can’lar bir olalım, bu dünya kimseye kalmaz

Sokakta yaşamak zorunda kalan ve hastalık, açlık, susuzluk, taciz, kötü muamele, işkence gibi çeşitli acımasızlıklarla mücadele eden hayvanlar bizlere emanetler. Yaşam haklarını ellerinden almak değil yaşatmak önemli olmalı ve çözüm üretilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ben şahsen eşim ile birlikte kendi adıma üzerimize düşen görevi yaptığımızı düşünüyorum. Sokaktan edindiğimiz kedi ve köpeklere evimizde bahçede bakıyoruz. Bizler ordusu ile Uhud' a giderken yoluna çıkan, yeni doğum yapmış ve yavrularını emziren anne kedi huzursuz olmasın diye koca ordunun yolunu değiştiren ve rahatsız olmasın diye anne kedinin başına bir nöbetçi askeri bırakıp Uhud harbi dönüşünde bu kediyi sahiplenmiş adına da Müezza adını veren bir Peygamber’in ümmetiyiz.
Kanuni Sultan Süleyman Han savaş otağının bir karınca yuvasının üzerine kurulduğunu fark edip ne yapılacağını Şeyhülislam Ebu Suud Efendi'ye sorunca, "Yarın hakkın alır senden karınca" yanıtını almıştır.
Mahlukata saygının sünnet olduğu bir anlayışta olmamız hepimizin boynunun borcudur. İmkanı olanların mümkün mertebe bu canlara el uzatması ve bahçesinde bakması kısa vadede bir çözüm olabilir.
Esasen yerel yönetimler bu manada daha geniş imkanlara sahip olarak konuya daha kalıcı çözümler getirebilir. Sağlıklı ve çağdaş barınaklarda "vicdanlı ve bilgili çalışanların istihdam edildiği" bu canlara yuva olabilir. Ayrıca Türkiye bir deprem ülkesi malumunuz ve maalesef bu gerçekle sık sık yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Bu canlar eğitilebilir ve deprem gibi afetlerde arama kurtarma çalışmalarında yararlanılabilir.
Askeri, jandarma, akut, Kızılay gibi birçok resmi, özel ve yarı özel arama kurtarma ekipleri bulunuyor. Buralarda bu canlarımızın eğitimi ve görev almaları sağlanabilir. Bireylere eğitim verilebilir. Ufacık kedi veya köpek yavrusundan korkan ve bu korkuyla evladını yetiştiren bir aile maalesef ki kuyruğunu sallayarak gelen bir canı saldıracak sanıp taş vs atınca o can da doğal olarak koruma içgüdüsüyle belki kendi yavrusunu veya belki kendi canını koruyacak o da nefsi müdaafaya geçiyor.
Her şey eğitimle başlar düşüncesindeyim. Anaokullarında öğretmen gözetiminde yavru kedi, köpek, tavşan, ördek, kaplumbağa gibi mahlukata empati ve oyun ile temas edip bağ kurmaları sağlanmalı bence. Hayvan severek büyüyen çocuk merhamet ve vicdan sahibi olur. Paylaşmayı öğrenir. Bu dünya hepimize yetecek kadar büyük ve Yüce Yaradan hepimize yetecek kadar nimetlerini bahşediyor. Biz yeter ki paylaşmasını bilelim.
Bu dünya kedi ve köpeklerle çok daha güzel. 2 Haziran'da saat 15'de İzmir'de Gündoğdu meydanında olacağız. Dileyen kendi imkanları ile dileyen bizlere ulaşırsa otobüslerle miting yerine erişim sağlanabilir. Haycanlarımızı korumak ve yaşatmak odaklı İzmir mitingimiz için gerekli yasal izinler dernek tarafından alınmıştır. 2 Haziran'da İzmir'de görüşmek dileğiyle…

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 1
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!