Enflasyon tek haneye iner mi?

Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan enflasyon bir türlü düşmüyor.

TÜİK açıkladığı rakamlar bazen düşüş gösterse de rakamlar hiç de iyi değil.

6 aylık enflasyon farkı ise bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 19,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38,21 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,95 olarak gerçekleşti.

TÜİK’in açıkladığı rakamlar ise çarşı pazarı hiç yansıtmıyor.

Vatandaşa gıda enflasyonunun daha fazla olduğunu savunuyor.

Halk enflasyondaki düşüşü rakamlarda değil cebinde hissetmek istiyor.

Bu yüzden son zamanlarda fiyatı artan ürünler dikkat çekmeye başladı.

Resmi rakamlara göre fiyatı en çok artan ürünler patates ve bazı yumru bitkiler yüzde 37.1, çocuk giyim yüzde 18.87, erkek giyim yüzde 15.51, kadın giyim yüzde 10.56, o taze meyveler yüzde 10.04 oranla oldu.

Tabi bununla birlikte doların hareketliliği farklı sektörlere de yansıyor.

Doların artışı ek enflasyon olarak da cebe etki ediyor.

Bir de tabi akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanmalar var.

Bu artışlar hepsi bir zincir gibi.

Bunları öne süren esnaf, aracı, satıcı fiyatları istediği gibi arttırıyor.

Bir ürünün ve ya bir sebze-meyvenin satıcıya gelene kadar arada bir çok komisyoncudan geçip sonrada bize ulaşmasıyla fiyatlar büyük oranda değişiyor.

Tabi herkes giderini karşılıyor…

Özellikle en çok tercih edilen zincir marketlerde bu artışları gözle görüyoruz.

Gelelim enflasyon tek hane iner mi, nasıl iner?

Bu şekilde gerçek enflasyon inmez gibi gözüküyor.

Enflasyonun inmesi için dolara bağımsız olmak ve ya onu sabit tutmak gerekiyor.

Bir de komisyoncular denetlenmeli.

Bir ürünün yolculuğu kayıt altında olmalı.

En önemli girdi maliyeti haline gelen akaryakıt fiyatlarının dalgalanması durmalı.

Yapılaması gerekenlerin bazıları bunlar.

Fiyat artışını etkileyen bu etkenler çözülürse o zaman maaşlara yapılan zamlar amacına ulaşacaktır.