Siyasette aday adayları siyasi peşrev çekmeye hazır. Aday adayları er meydanına çıkmaya başladı. Cengiz Ergün ve belediye başkan adaylıkları

Yaklaşan yerel seçimler siyasette adayların ortaya çıkmasıyla başladı. Uzun yıllar hazırlık yapanlar, siyasette fırsat kollayanlar, belediye başkanlığını düşünenler, belediye meclis üyelikleri, muhtarlıklar hepsi yeni koltuk adaylarını bekliyor.

Adaylar çıktı meydane hepsi birbirinden merdane!

Kimi milletvekillik seçimlerinde olduğu gibi bu seçimlerde de tarafını belli etmek için, kimi daire müdürü olmak üzere, bazıları belediye başkan yardımcılığı kapmak amacıyla, öylesi var ki çocukluğundan beri hayali olan siyasette var olmak kaydıyla, Ve hatta çeşitli amaçlarına ulaşmak üzerine siyasi kulvarda adından söz ettirmek için belediye seçimlerini fırsat kolluyor.

Mevcut belediye başkanları koltuklarını korumak amacıyla yeniden aday olmayı düşünürken, bir çoğu görevde olan belediye başkanını beğenmediği için adaylığa karar veriyor.

İşte bunları şöyle ele alacak olursak:

CHP, Manisa’da hazırda bulunan 4 belediye başkanlığını korumak ve başka ilçelerde ki belediye başkanlıklarını kazanmak amacıyla çalışacak.

MHP, hem büyük şehir belediye başkanlığını hem de 4 ilçe belediyesini öncelikli olarak korumak ve CHP’nin elindeki belediyelerden bir kaçını kazanmak amacında. Çünkü AK Parti ile ittifakı devam ediyor şu anda.

AK Parti, 9 belediyeyi öncelikle tüm gayretiyle korumak. AK Parti şu andan elinden kaçırdığı ve kaybettiği belediyeleri kazanmaktan öteye elindekileri kurtarması kar sayılacak gibi. Yıpranan belediye başkanları ve 3 dönemi dolan belediyelere kimleri aday koyacağı konusunda görünen o ki hazırlığı yok.

AK Parti’de son dönemlerde enteresan bir süreçte daha doğrusu 2009 yılında yakalandığı hastalığı nüksetti. Mevcut adaylarını yıpratmak ve seçim kaybettirme hastalığı. Bu konuda muhteşem iyi çalışıyorlar. Anında bir ekip oluşup, strateji belirleyebiliyorlar. Ve kendi adaylarına seçim kaybettiriyorlar. Bülent Kar döneminde olduğu gibi. Bu ekip birkaç fire verse de hala iş başında ve daha tecrübeli yoluna devam ediyor.

CHP’de yıllardır Manisa’da yerel seçimlerde tek tük kazandığı belediyelerle elinde bir oyuncakla devam edecek gibi. Onlarda mevcut sayıyı korumaya çalışıyor. MHP yılların getirdiği klasik siyasetle her zaman elinde birkaç belediye bulundurmuştur. Şimdi olduğu gibi.

Ancak bu seçimde İYİ Parti tek başına seçime girme kararı alınca işler değişti gibi görünse de MHP’ye Manisa’da “Teğet” geçecek gibi. Çünkü İYİ Parti Manisa’da yalnızca merkezde bulunan iki belediye olan Yunusemre ve Şehzadeler’e göz dikmiş durumda. Diğer ilçeler belki Salihli’de AK Parti ve MHP arasında gidip gelmiş bir siyasetçi var Ulvi Murat Tunca belki onu sürebilirler.  Ahmet Karadağ ve Tufan Akan bu koşuya bayrakları alıp girdiler bile. İYİ Parti büyükşehire koyulacak iyi bir isim bulup her iki ilçeyi desteklemek amacıyla bir strateji yaparsa amacına ve başarıya ulaşmış sayılacak. Ancak bu işin önü arkası para para para… Bunu kenara not edin. Öyle gazetelere, basına verilecek harcama para değil benden demesi…

CHP Yunusemre ve Şehzadeler’de seçime girecek aday adayları bulur ancak bunları finanse edecek kimseyi bulamaz. Yerel seçimler isimler üzerinden geçer ancak ilk defa isimler çok önemli olacak. Zaten CHP adaylarını iyi finanse edecek olsa daha önce Manisa’da 4 değil daha fazla belediye kazanırdı. CHP’de iş adamı, sanayici, tarım sektöründe zengin ve paralı olanları çok ancak bu işlere para harcamayı düşünmezler sebebi solda siyasetle-para aynı anda yürüyemiyor.

Yani demem o ki solculukla, para kazanmak ve parayı harcamak aynı şey değil. CHP’de belediye kazanıldıktan sonra her an destek verenler küstürülüp dışarıda bırakılabilir. Bu bütün belediyelerde olmuştur. Örneği çok bu mevzunun. Adam kalkıp CHP adayını destekleyecek sonra belediye başkanı olan, destekleyenlere karşı “Siz kimsiniz”le başlayacak cümleler kuracak ve ipler kopacak. Sonra pişmanlıklar başlayacak. O yüzden CHP’nin işi genel merkez siyasetiyle gidiyor.  

Daha önce yazdım konuştum ve söyledim.

Bu yerel seçimin kaderini Yeniden Refah Partisi belirleyecek diye. Hala bu noktadayım. Yeniden Refah Partisi çıkaracağı adayların arkasında onlara inanan ve ekonomik olarak destek verecek çok inanmış insanı var. Aday kim olursa olsun destekleyecekler. Ve alacakları her oy seçimin kaderini değiştirecek ve belirleyecek. Yeniden Refah Partisi hem belediye başkanlıklarında hem de belediye meclis üyeliklerinde belirleyici unsur olacak. Özellikle AK Parti ve MHP’nin kızmışları, kanmışları bu partiye destek verecek hatta bu partiden aday olacak çok AK Partili şimdiden sıraya girmiş durumda. Yeter ki aday yapsınlar diye Yeniden Refah Partisi’nin kapısında nöbet bekleyen var.

***

AK Parti’de eski ilçe başkanları, eski yöneticiler, eski belediye meclis üyeleri, istifa edenler, vekil sıralamasına alınmayanlar, belediye başkan yardımcılığı sözü verilip yapılmayanlar hepsi ama hepsi Yeniden Refah Partisi tarafında ya aday olacaklar yahut AK Parti’nin adayını kaybettirmek için çalışacaklar.

Cengiz Ergün’ün durumu ne olacak?

Cengiz Ergün siyasette Erdoğan misali kitap yazdıracak bir süreç yaşadı. MHP’nin teklif götürdüğü ilk günden bu yana yaşadıklarını aslında yazmalı ve kitaba dönüştürmeli. Gelecek nesillerin bu süreci siyasi hayatlarında “İletişim Sosyoloji”nde kullanmaları gerekir. Siyasetin okulu alaylı yahut mektepli olsun fark etmez Cengiz Ergün’ün bu siyasi süreci ders konusu olur.

“Şansını da ekleyip mevzuyu ele almak lazım.” Çünkü yazdıklarımın başında hemen atlayıp söz kurnazlığıyla adamın şansı yardım etti diyecekler kahve muhabbetiyle her yerde konuşuyorlar bunu zaten.

Evet Hem CHP’nin seçmeniyle hem de AK Parti seçmenin verdiği oylarlar kazandı. Buna eyvallah ama adamın belediye başkanlığı sırasında yaptığı siyaseti inkar etmek saygısızlık ve haksızlık olur. Selendi’de yapılan programda daire müdürleri gitmesine gerek kalmadan esas duruşta Cengiz Ergün’ün selamını götürüyorlar tıpkı Kuzey Kore Devlet Başkanı KİM misali. Belediye de siyaseten yahut hizmet anlamında hata yapan olursa kelle götürme pahasına cezasını kesiyor. Bu yüzden çok daire müdürü geldi geçti. Cengiz Ergün bulunduğu görevin hizmet olarak Manisa’ya hakkını vermemiş olsa bile o makamın hakkını fazlasıyla verdi. Şehre yapılacak hizmetler konusunda hala büyükşehir belediyesi gibi değil normal bir il gibi düşündüklerinden dolayı çevresindekiler ve daire müdürleri başta olmak üzere vizyonsuz misyonsuz ve motivasyonsuz bir süreç izlediler. Manisa’ya yapılacak hizmetler noktasında daha iyi yapılması beklenenler varken ilçe belediyesi ve ilçe zihniyetinde ekiple çalıştı. Hepsi mesai bitse gitsek modunda çalıştılar ve çalışıyorlar.

Çünkü Cengiz Ergün bu insanları yani daire müdürlerini mesaili memur gibi düşünmelerini sağladı. Yani hepsi emir eri gibi çalıştılar. Hal böyle olunca bu seçimde Ergün ve ekibi gözüne far tutulmuş tavşan gibi kaldılar.

İlk defa görüldü ki Cengiz Ergün ve ekibinin B PLANI yok. Yani ittifak yahut ittifaksız hesap olmayınca şaştı kaldılar. AK Parti ile ittifak devam edecek ancak AK Parti’nin oy kaybettiğini hesaba katmamışlar belli ki. AK Parti genel seçimlerde mum gibi eriyince Cengi Ergün’ün işi Allah’a kaldı.

CHP’nin güçlü bir aday çıkarması durumunda Cengiz Ergün’nün işi zorrrrrrrrr. Çünkü bunun örneği yaşandı. Hem AK Parti’de yaşandı hem de MHP’de.

Nasıl mı? Alaşehir’de yıllarca MHP tek başına girip seçim kazandığı Alaşehir’de AK Parti’nin desteğiyle seçim kaybetti.

Ve AK Partililer artık bu seçimlerde kendi adaylarına destek vermeyecek kadar küskünler ve kızgınlar. Bu kadar AK Parti’yi Tayyip Erdoğan toplayamazken Cengiz Ergün nasıl toparlayacak?  Aşağıya aday adaylarıyla ilgili yazacaklarımı Cengiz Ergün ve ekibi de okusun. Okusun ki bu seçimlerin kolay olmayacağını anlasınlar. Ananızdan doğduğunuz gibi siyaset yapmayın farkınız olsun.

Gelelim tekrar aday adaylarına

Manisa’da belediye başkanlığına aday olacakları takip ediyorum. Çıkanlar var çıkacak olanlar var. Bekleyenler var, pusuya yatanlar var.

Ama görünen o ki bütün aday adayları babalarından, büyüklerinden gördüğü siyaseti devam ettirmeyi düşünüyorlar. Bir adım ilerleyememiş olmaları vizyonsuz ve misyonsuz olduklarını gösterdiği için motivasyonlarının da yetersiz olduğunu gösterdi. Hala esnaf ziyareti, hala oda başkanlarını ziyaret hala ben sizden biriyim sloganı ile yerel seçimlerin kazanılacağını zannediyorlar.

Sosyal medyaya iki fotoğraf attıklarında seçmene ulaşacağını zanneden adayların bu şehri yöneteceğini düşünmek bile uykuları kaçırıyor. Sosyal medyadan okudukları iki cümlenin seçmende etkili olacağını zanneden adayların aynı cümleleri seçmenin sosyal medyadan okuduğunun farkında bile değiller.

Eğer yeni bir şeyle çıkıp seçmenin o yeni olan nesneyi, cümleyi, olayı sosyal medyaya attıramıyorsan yürü git ANA BAĞLASIN DONUNU derler. Farkın olmayacaksa, sosyal medyadan aldığın konu ve kopyalamayla gideceksen patinaj çekersin rakiplerinin tekeri düz yola girer mesafen açılır.  

Bilginin saniyede değiştiği dünyada farkı sen yaratıp öne geçmezsen nal toplarsın farkında olmadan. Her an farklı, her an özel, her an iletişim sosyolojisi kurallarıyla hareket edilmesi gerekir.

Planlar anında değişebilmeli. B planı ile çıktığın evinden öğlen sonra C planına akşam doğru D,E planlarına hazır olmazsan İnstagram’da çalkalanıp, facebook’da kaybolursun. Hesabını yapmadığın sosyal medya algoritması iki kere çarpar, üçe böler sen daha toplanmadan kelebek etkisi rüzgarında kaybeder.

Camiye girdiğinde selam yerine günaydın, İyi akşamlar diyeceğin meyhanede selamın aleyküm dedin mi? Hadi hayırlı işleriniz olsun.