MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Hatay'da 455 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi, Anahtar Teslimi ve Yapımı Tamamlanan Yatırımların Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Takdir ve hayranlıkla müşahede ediyorum ki Hatay küllerinden yeniden doğmuş baştan başa inşa edilerek ayağa kalkmıştır. Maruz kaldığımız, şiddeti 7.6 ve 7.7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen ardından korkunç felaketin yaralarını sarmak için devletle millet dayanışmasıyla muazzam bir mücadele başlatılmıştır.
"DEVLETİ ZORDA BIRAKMA OYUNU TUTMADI"
Acılarımızın ve anılarımızın üzerinde istismar şantiyesi kurmak isteyenler hayal kırıklığı uğramışlardır. Doğru ve dürüst olmak yerine dedikodu yapmanın peşine düşenler milletin değil zilletin tarafında olduklarını gizleyememişlerdir.
6 Şubat felaketinden çıkar elde etmek isteyen devleti zorda bırakmak için her türlü oyuna müracaat edenler boşa düşmüştür. Devleti zorda bırakma oyunu tutmadı.
"FELAKETTEN 45 GÜN SONRA İLK KONULARIN TEMELLERİ ATILDI"
Sayın Cumhurbaşkanım değerli vatandaşlarım, 6 Şubat felaketinden 45 gün sonra ilk konutların temellerinin atıldığını biliyorum. Deprem bölgesine devasa şantiyeler hızla kuruldu. Atatürk caddesinin nereden nereye geldiğini taktir edecek vatandaşlarımızdır.
Tarihi Meclis Binası'yla Habib-i Neccar Camisi'nin, Uzun Çarşı ile Antakya'nın bütün tarihî alanlarının yeniden dirilişi, yeniden ihyası, tarihî bir başarıdır.
Takip ettiğim kadarıyla bugüne kadar Hatay'da 98 bine yakın konut, hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edilmiştir. Bu sayının 150 bin sınırını geçmesi de planlanmıştır.
15 Kasım 2025 tarihinde Adıyaman'da düzenlenen 9. kura çekme töreninin ardından, 42 gün içinde maşallah 105.179 ev ve iş yeri tamamlanmıştır.
Velhasıl kelam; bugün itibarıyla 367.995 konut, 65.672 köy evi ve 21.690 iş yeri olmak üzere toplam 455.357 bağımsız bölümün inşası bitmiş ve tamamlanmış olacaktır.
Bundan rahatsız olanlar, bu gurur tablosunu hazmedemeyenler; hala 'onu yapamadınız, bunu başaramadınız' masalını anlatanlar şunu unutmasınlar ki, güneşi balçıkla sıvamak ancak ve ancak hamakatin ve boş hayallerin pençesinde kıvranan hasislerin kifayetsizliğidir.
Gerçeklerden kaçmak, yapılanları küçültmeye veya değersizleştirmeye cüret etmek; muhteris nitelikli muhatapları hem mahcup edecek hem de kalben mağlup edecektir. Hatay küllerinden doğdu. Devleti zorda bırakma oyunu tutmadı.
"GÜNÜMÜZÜN SÜLEYMAN'I ERDOĞAN"
Şairimiz ve ahlak kahramanımız Mehmet Âkif:
"Yıkmak, insanlara ne kadar kıymet mi verir?
Onu en çoluk çocuklar da emin ol becerir.
Sade sen gösteriver 'işte budur kubbe' diye,
İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye.
Ama gel bakalım kaldıralım dendi mi heyhat!
O zaman bir Süleyman, o da hâlâ lâzım;
Yeniden bir de Sinan…"
Hamdolsun Türk milletine; ne Süleyman biter ne de Sinan biter. Günümüzün Süleyman'ı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Günümüzün Sinan'ı ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum'dur.
"BİRİZ, BERABERİZ, HEP BİRLİKTE TÜRKİYE'YİZ"
Canlar birleşir, kanlar birleşir, vicdanlar bilenir; Gülzâr olur vatan, dediğimiz cihan. Güvenli ve huzurlu kentlerimizle beraber, terörsüz Türkiye de Türkiye Yüzyılı'nın nişanesi ve nikah bağı olacaktır.
Aynı zamanda terörsüz bölge adımlarının ve hamlelerinin muazzez bir sonuca ulaşması, bu çabaların meyvesini vermesi hâlinde; dünyanın ilk aydınlatılan caddesi olan Kurtuluş Caddesi gibi ülkemiz ve bölgemiz de barış ve huzurla sonsuza kadar aydınlanacaktır.
Niyetimiz halistir. Nihayetinin; hakikatli, hakkaniyetli ve millî hassasiyetlere müdahil olması duamız ve dileğimizdir. Bölgesel ve küresel senaryoların ülkemizi ve bölgemizi karıştırmasına hep birlikte direnmeliyiz. Siyonist ve emperyalist projelerin birliğimizi ve kardeşliğimizi gölgelemesine engel olmalıyız.
Bu nedenle tek yürek, tek bilek, tek nefes olmanın yanında; hepimiz büyük Türk millet ailesinin içinde el ele vermeliyiz. Kim olursak olalım, her insanımızın kökenine, yöresine, diline, mezhebine bakmadan kardeşliğin kaynaşma potasında buluşmalıyız.
Acılarımız birdir. Anılarımız birdir. Geleceğimiz birdir. Meydana gelen deprem hepimizi vurmuştur. Depremzedelerimize teslim edilen konutlar ise hepimizi umutlandırmış, sevince boğmuştur. Hak, hak sahibine verilmiş; nitekim adalet tecelli etmiştir.
Ayrımız, gayrımız yoktur. Biriz, beraberiz; hep birlikte Türkiye'yiz. Dağılırsak yem oluruz. Ayrılırsak, küsersek, kırılırsak, darılırsak, koparsak; mahvolur, hezimete düşeriz.
Birlikte güçlüyüz. Rahmetin çeşmesinden ancak böyle içebiliriz. Gazabın ateşinden ancak bu sayede uzak durabiliriz. Halep'in gözyaşları bizimdir. Şam'ın huzuru bizim huzurumuzdur. Türkmen Dağı'nın özlemleri bizimle mündemiçtir. Depremzedelerimize nasıl yeni yuvalar inşa edilip teslim ediliyorsa, bu müstesna güne de hep birlikte, omuz omuza ortak oluyoruz."