Ege Çevre Platformu’nun başlattığı Ege Ekoloji Kervanı, ikinci durağı olan Salihli’de çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve yaşam savunucusu bir araya geldi. Doğa talanına karşı birlikte mücadele vurgusu yapan yaşam savunucuları, Ekoloji Kervanı'nın adaletsizlikler karşısında toplumsal umudu yeniden yükselttiğini belittiler. Salihli Çevre Derneği’nin ev sahipliğinde; Turgutlu Çevre Platformu, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği, TEMA, Soma Sosyal Haklar Derneği ve yaşam savunucularının katılımıyla Milli Birlik ve Demokrasi Meydanında gerçekleştirilen etkinlik miting havasında geçti.

DOĞAYI KORUMAK ANAYASAL ZORUNLULUK
Buluşmada, geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Salihli Çevre Derneği ve EGEÇEP'in kurucularından Hakkı Uysal anıldı. Salihli'nin ve bölgenin sorunlarından olan JES'ler, kuruyan Marmara Gölü, Gediz Nehri'nin kirliliği, Çaldağı Nikel Madeni ve diğer bölge sorunları dile getirildi. Etkinliğin açılış konuşmasını Salihli Çevre Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Durmaz yaptı. Durmaz, “Ege Bölgesi, Manisa ve Salihli tarımıyla, su kaynaklarıyla, Tarihsel ve kültürel değerleriyle ülkemizin en önemli yaşam alanlarından biridir. Ancak son yıllarda bölgemiz jeotermal faaliyetler, enerji yatırımları, taş ocakları, plansız sanayileşme, su kirkliliği ve doğayı tahrip eden diğer uygulamalar nedeniyle ciddi tehdit altındadır. Bu tehditler sadece doğal yaşamı değil aynı zamanda Manisa ve Salihli halkının sağlığını, geçim kaynaklarını, tarıma elverişli topraklarını ve geleceğini doğrudan etkilemektedir. Doğayı korumak anayasal bir hak toplumsal bir sorumluluktur. Temiz hava, temiz su, sağlıklı toprak ve yaşanabilir bir gelecek için dayanışma içinde hareket etmeye devam edeceğiz” dedi.

ADALETSİZLİKLER DOĞAYI SÖMÜRÜYOR
Doğa İçin Adalet Kampanya Grubu, Ekoloji Birliği, Halkın İklim Kanunu Kampanya Grubu, İklim Adaleti Koalisyonu, Toprağımızı Vermiyoruz Kampanya Grubu ve EGEÇEP adına basın açıklamasını EGEÇEP Eşsözcüsü Derya Lim gerçekleştirdi. Lim, “Bugün Brezilya’da, iklim krizi ile mücadele sözü veren devletlerarasında COP 30 müzakereleri sürerken, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan ise aynı cümleyle sokaklarda: Bu dünya bizim! Dünya halkları şu soruyu soruyor: Kimin için büyüyoruz, kimin için yaşıyoruz, ne için ölüyoruz? İklim krizi doğal değil, politik bir kriz. Krizin nedenini ekosistemin kendi varoluşuna ya da bireylerin yaşam tarzına bağlayanlar, doğayı ve emeği metalaştıran mevcut ekonomik düzeni bize unutturmak isteyenlerdir. Toprağın belleğinde, ormanların bilgeliğinde, suların maviliğinde koca bir gezegen yaşamı her an yeniden üretirken, bugün insanlığın mahkûm edildiği kapitalist sistem dünyadaki tüm halkların ve yeryüzündeki tüm canlıların sırtına basıp yükseliyor. Sistemin yarattığı eşitsizlik, adaletsizlik, savaşlar ve yoksulluk doğayı bir bütün hâlinde sömürüyor” diye konuştu.

ÇEVRE SORUNLARI YOK SAYILAMAZ
Salihli’nin geleceğine, çocuklarımızın yaşam hakkına ve herkesin ortak evi olan doğaya sahip çıkmak için bir arada olduklarını belirten Salihli Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yıldıray Çıvgın ise “Salihli’de yıllardır biriken, büyüyen ve artık geri dönülmez bir noktaya doğru sürüklenen çevre sorunlarını yüksek sesle dile getirmek, çözüm için kararlılığımızı göstermek ve kamuoyunu bilgilendirmek için toplandık. Bugün burada yalnız değiliz; çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi parti, meslek odası, çevre örgütleri ve EGEÇEP gibi bölgenin önemli çevre aktörleri bu dayanışmanın bir parçasıdır. Salihli’nin çevre sorunları artık ertelenemez, yok sayılamaz, görmezden gelinemez bir noktadadır” ifadelerini kullandı.




