TEB 29. Bölge Manisa Eczacı Odası Seçimli Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. İkiz Kuleler Konferans Salonu'nda gerçekleşen programa, Manisa Barosu Başkanı Sevgi Başak Yeşil, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Hakan Gürtunca, CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, Manisa Eczacı Odası Başkanı Duygu Elmas Mutlu ve çok sayıda eczacı katıldı. Tek liste gidilen kongrede mevcut başkan Duygu Elmas Mutlu yeniden başkan seçildi. Seçimin ilk gününde faaliyet raporu, tahmini bütçe oylandı.
Manisa Eczacılar Odası Başkanı Duygu Elmas Mutlu, “Elim bir kazada kaybettiğimiz Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ferdi Zeyrek'i anarak başlamak istiyorum. Onu erken yaşta kaybetmenin derin üzüntüsünü hep birlikte yaşıyoruz. Ferdi Başkan her zaman halkla iç içe, samimi, üretken bir isimdi. Bizim de birçok çalışmamıza destek oldu. Onun kaybı yalnızca ailesi için değil, Manisa için büyük bir kayıttır. Kendisini rahmetle anıyor. Yakınlarına ve tüm Manisalı hemşehrilerimize baş sağlığı diliyorum. Bu vesileyle görevi devir alan Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Besim Dutlulu'ya başarılar diliyorum. Ferdi Başkan'dan devir aldığı bayrağa aynı azim ve kararlılıkla daha da yukarılara taşıyacağına yürekten inanıyoruz. Manisa için ortaya koyacağı hizmetler ve bizlerle yürüteceği işbirlikleriyle şehrimize değer katacağına güveniyoruz. Desteğimiz ve halk sağlığı adına verdiği destekler için de kendisine çok teşekkür ederim” dedi.
BİZ ECZACILAR İNSANI ÖNCELEYEN BİR MESLEK DİSİPLİNİNİN MENSUPLARI OLARAK SESSİZ KALAMAYIZ
Duygu Elmas Mutlu, “Hepimizin yakından tanık olduğu üzere seçilmiş belediye başkanlarının görevden alındığı, gazetecilerin susturulmaya çalıştığı, ifade özgürlüğünün giderek daraldığı bir süreçten geçiyoruz. Hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve özgür basın gibi demokratik toplumların temel Bu koşullarda sadece mesleklerimiz değil toplumun ortak vicdanında baskı altına alınmaktadır. Bizler eczacılar olarak yalnızca mesleğimizin onuruna değil yaşadığımız toplumun adalet ve özgürlük zeminine de sahip çıkmak zorundayız. Çünkü ifade özgürlüğünün olmadığı yerde bilim gelişemez. Bilimin sustuğu yerde de toplum ilerleyemez. Tam da bu noktada demokrasiden, hukuktan ve özgürlük özgürlüklerden yana verdiği samimi ve cesur mücadele için Sayın Genel Başkanımız önceki dönem başkanlarımızdan Sayın Eczacı Özgür Özel'e özellikle teşekkür etmek istiyorum. Biz eczacılar insanı önceleyen bir meslek disiplininin mensupları olarak sessiz kalamayız. Barıştan, demokrasiden, hukuktan ve dayanışmadan yana tavrımızı her daim ortaya koymalı, ortak tepkimizi güçlü bir şekilde göstermeliyiz. Öncelikle 8 yıl önce yönetim kuruluma girdiğimden beri çalıştığım tüm yöneticilerime, önceki dönemlerimizde görev yapmış tüm başkanlarıma, kurullarımızda görev almış tüm meslektaşlarıma, komisyonlarımızda gönüllü olarak çalışmış arkadaşlarımıza, oda çalışma hayatımızda yıllardır süre geldiği gibi bizlere aile ortamı hissettiren, kendi işi gibi canla başla çalışan tüm çalışma arkadaşlarıma ve en önemlisi her gün eczanesinde mesleğin onurunu taşıyan sizlere. Bugün bu kürsüde durabiliyorsak, bu yalnızca benim değil, bu odaya ve emek veren herkesin başarısıdır. Başkan olduğumdan itibaren bana güç veren, ailelerini, eczanelerini ikinci plana atarak, dişini tırnağına takıp çalışan yönetim kuruluma her birine ayrı ayrı teşekkür ederim. Bir teşekkür de eczanemdeki yol arkadaşlarıma gitmek istiyorum. Her seferinde umutla 'Bugün eczanede misiniz?' diye sorduklarında "Evet." cevabı aldıklarında inanılmaz mutlu olan, hastalarıma yokluğumu hissettirmemek için ekstra çaba sarf edip çalışanlara iyi ki varsınız. Son teşekkürlerimi de bana daima destek olan sevgili eşime, zaman zaman kendilerinden çaldığım anlar için canım çocuklarıma sunmak istiyorum. Kadın yönetici, anne olmak gerçekten çok zor. Gerçekten ekstra emek istiyor. Ne yazık ki son yıllarda en ağır sınavlarımızdan biri sağlıkta şiddet oldu. Hekimlerimiz, hemşirelerimiz, eczacılarımız ve tüm sağlık çalışanları her gün şiddet tehdidi altında görev yapıyor. Bizler insanlara şifa vermek için buradayız. Bizim işimiz yaşatmak. Ama şiddet yalnızca bizleri değil, bütün toplumu yaralıyor. Bunun yanında toplumun en derin yaralarından biri de kadına yönelik şiddettir. Kadına şiddet, insanlığa şiddettir. Bir kadın olarak bu mücadelede daha da yakından sorumluluk hissediyorum. Kadına şiddet sadece fiziki değildir. Sözlü Psikolojik ve her türlü zorbalıkta şiddettir. Kadınların eşit, güvenli ve özgür bir yaşam sürmesi için her platformda mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Kadınlara eşit, güvenli ve özgür bir yaşam sürmesi için her platformda mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Çünkü bizler yalnızca meslek örgütü değil, aynı zamanda toplumsal vicdanın da bir parçasıyız. Mesleğimiz bugün birçok sorunla karşı karşıya. Ekonomik koşullar ezberlerimizi ayakta tutmayı her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Artan maliyetler, dövizdeki dalgalanmalar ve ekonomik istikrarsızlık doğrudan sağlık sistemini etkiliyor. İlaç tedarik zinciri zaman zaman kırılmış, ilaç bulunabilirliği ciddi krizlere yol açmıştır. SGK süreçlerinde alınan kararları sahada uygulanabilirliğinin göz ardı edildiğini ve masa başında alındığını açıkça göstermektedir. Hekime ve ilaca erişim azalırken sağlık profesyonelleri artan iş yükü ve azalan gelir arasında sıkışmakta mesleğimiz her zamankinden daha görünmez hale gelmektedir. İlaç fiyat kararnamesi ile başlayan süreç SGK protokolü ile devam etti. Ancak bizler bu süreçlerin sonunda ne kazandık? Önceden bilgimiz olmasına rağmen pisi pisine elimizden gitti. Yatan hasta ilaç ödemelerindeki kayıplar hala devam ediyor. Kamu kurumlarında sorun hâlâ çözülmedi" diye konuştu.
GÜÇLÜ BİR MESLEK ÖRGÜTÜ, HER KOŞULDA MESLEKTAŞININ YANINDA DURAN, HAKLARINI SAVUNAN BİR ODA
Eczacıların kurumlarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Duygu Elmas Mutlu, "Askeri reçetelerindeki yönetmelik olmasına rağmen farklar ödenmiyor, uygulamalar farklılık gösteriyor ve eczacılar kurumlarla karşı karşıya kalıyor. Tansiyon ölçüm hizmeti gibi kazanımlar kalibrasyon zorunluluklarıyla eczanelerimizi zor durumda bırakıyor ve son 4 yıldır gündemimizde olan SGK sözleşmelerinin zamanında imzalanmaması ve bu gecikmenin ek faturalar ve faiz yükü ile eczacılarımıza mal edilmesi kabul edilebilir bir şey değildir. Bu sorunların üstesinden gelmek için yalnızca söylem değil eylem de üretmeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz dönemde sizlerin desteğiyle tüm kurumlarla birebir iletişimde olarak mesleğimizle ilgili gelişmelerin en doğru şekilde sonuçlanması için çalıştık. Örneğin Türkiye genelinde yapılan entegrasyon denetimlerinde birçok ilde yüksek cezalar kesilirken Manisa'da yalnızca bir ilçemiz hariç tüm ilçelerimizde minimum düzeyde ceza uygulandı. Meslek içi eğitimler düzenleyerek hem bilgilerimizi güncelledik hem de dayanışmamızı büyüttük. Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizle işbirliği yaparak halk sağlığına dokunan çalışmalar gerçekleştirdik. En önemlisi eczanelerimizde bulunan kayıtlı atık ilaçların imhası için yürüttüğümüz çalışmayı bitirmek üzereyken Besim Başkanımızla yaptığımız görüşme sonucunda Büyükşehir Belediyesi'nin destek alabileceğini öğrenerek bu destek süresinde süreç bizler için daha hızlı ve kolay ilerleyecek. Kendilerine hepimiz adına teşekkür ediyorum. İl Emniyet Müdürümüzle ilgili birlikte nöbetçi eczanelerin güvenliği için nöbetlerde bekçilerin düzenli ziyaretlerini başlattık. Çok uzun zamandır üzerinde konuştuğumuz kamu eczacıları çalıştayını önümüzdeki dönem yapmayı planlıyoruz. Onların yaşadığı sıkıntıları kendi sıkıntılarımız olarak görüyor. Çözüm için hep birlikte hareket ediyoruz. Bunların hiçbiri tek başına yapılmadı. Hep birlikte dayanışmayla sizlerin desteğiyle gerçekleşti. Bizim yol haritamız net. Güçlü bir meslek örgütü, her koşulda meslektaşının yanında duran, haklarını savunan bir oda. Daha görünür bir eczacılık, toplumda mesleğimizin değerini anlatan, hak ettiği itibar kazandıran projeler, eğitime ve gelişmeye yatırım, mesleki bilgi ve donanımızı her daim güncel tutan çalışmalar, kadınların eşit temsiliyeti, yönetimde, komisyonlarda, her alanda eşit katılım, dayanışma kültürü, birbirinin yükünü paylaşan, omuz omuza veren bir meslek ailesi ve bizler farmakolojiye, kurumsal mevzuattan mesleğimizin her alanına hakim, liyakatli iletişime açık, ulaşılabilir ve çözümcü bir ekip olarak tüm kurul üyelerimizle birlikte Manisa eczacıları ve mesleğimiz için göreve devam etmeye hazırız. Bu odanın tek bir derdi var. Eczacının hakkı, mesleğin itibarı ve halkın sağlığı” dedi.
