Neşe Gülersoy, Türk siyasetçi, eczacı ve kooperatifçi olarak 3 Mart 1950 tarihinde dünyaya gelmiş, trajik bir şekilde hayatını kaybettiği 27 Haziran 1979 tarihinde Manisa'nın eczacı cinayetleri tarihine damgasını vurmuştur. Geçtiğimiz günlerde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Meclis Toplantısı sonrasında Manisa'nın “Lale Meydanı” olarak bilinen alanının adının değiştirilerek Neşe Gülersoy olarak anılmasına karar vermiştir.

Neşe Gülersoy’un Trajik Ölümü
Neşe Gülersoy, 27 Haziran 1979 tarihinde, kendisine ait olan Afiyet Eczanesi’nde iki kişi tarafından düzenlenen bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir. Bu olay, Manisa'da daha önce gerçekleşen Cemil Çöllü cinayetinin ardından iki gün sonra yaşanmış olup, bölgedeki eczacıları ve halkı derinden etkilemiştir. Jandarma ve polis, saldırının arka planını araştırmak için hemen harekete geçmiş, ama bu süreçte başka bir cinayet daha yaşanması toplumsal huzursuzluğu artırmıştır. Aynı yıl içinde, CHP’nin eski il başkanlarından Mete Erdem’in de eczanesine yönelik bir saldırı düzenlenmiş olması, bu dönemde Manisa'nın siyasi atmosferinin ne kadar gergin olduğunu gözler önüne sermektedir. Gülersoy’un ölümü, Manisa'da eczacı cinayetleri serisini tetiklemiş ve cinayetler üzerine geniş bir kamuoyu oluşmasına sebep olmuştur.
Manisa Eczacıları Üretim ve Tüketim Kooperatifi
Neşe Gülersoy, Manisa'da önemli bir kooperatif fikrinin öncüsü olarak tanınmaktadır. Türkiye’nin ilk ilaç temin ve dağıtım kooperatifi olan Manisa Eczacılar Üretim ve Tüketim Kooperatifi'nin (MEDAK) kurucularından birisidir. Bu kooperatifin kurulması, eczacılar arasında dayanışmanın ve ortak çalışmanın önünü açmış, bölgedeki eczacılık hizmetlerinin kalitesini artırmaya yönelik önemli bir adım olarak görülmüştür. Ayrıca Gülersoy, CHP'nin Manisa Kadın Kolları’nda da aktif olarak yer almış ve toplumun sosyal ve ekonomik gelişimine katkıda bulunmuştur. Kooperatifçilik anlayışı çerçevesinde, eczacıların iş birliği yaparak daha etkili ve verimli çalışmaları hedeflenmiştir. Bu süreçler, Neşe Gülersoy’un sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda toplumsal bir lider olarak da anılmasına neden olmuştur.
