41,2950 %0,26
48,4390 %0,46
4.856,43 % 0,58
Ara
Manisa Manşet Gazetesi Ekonomi Amacından sapan panayır ve kermesler ticaretin dengesini bozuyor

Amacından sapan panayır ve kermesler ticaretin dengesini bozuyor

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye'deki panayır ve kermeslerin ticaret dengelerini bozduğunu belirtti. Palandöken, bu etkinliklerin kayıt dışı işlemlere neden olabileceğini vurgulayarak, yerel esnafın korunması için organizasyon öncesi gerekli izinlerin alınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, etkinliklerde sadece amaca uygun ürünlerin satılması gerektiğini ve bu tür faaliyetlerin yerel ekonomiye zarar vermemesi için dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Okunma Süresi: 4 dk

Türkiye’deki esnaf ve sanatkarların çatısı kuruluşu olan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, aylarca devam eden panayır ve kermeslerin amacından saparak ticaretin dengesini bozduğuna işaret etti. Palandöken, “Bölge esnafının en büyük sorunlarından biri de o bölgede yapılan panayır ve kermeslerdir. Özellikle başka şehirlerden gelip orada yalnızca günübirlik ya da birkaç günlük ticaret yapanlarla ilgili, bu kişilerin hangi memlekete ve ne şekilde kayıtlı oldukları belli olmadığı için, bu durum kayıt dışılığa yönlendirebilecek uygulamalara neden olmaktadır. Bu tür faaliyetler öncesinde, öncelikle o bölgedeki esnaf ve zanaatkârların meslek odalarından izin alınmalıdır. Aynı şekilde, panayır ve kermeslerde amacına uygun ürünlerin satılması sağlanmalı; korsan ürünler ya da elektronik aletler gibi sonradan bakım gerektiren ürünlerin satışı, bölgede temel hizmet veren esnafla çatışmaya neden olmaktadır. Bu durum, dışarıdan gelenler için büyük bir rant oluşturmakta ve yerel esnaf zarar görmektedir” dedi.

YEREL EKONOMİYE KATKI SAĞLANMALI

Panayır ve kermeslerin mutlaka ilgili meslek odaları ile koordine halinde yapılması gerektiğini söyleyen Palandöken, “Belirli günler içerisinde, kermes ya da panayır düzenleyecek olanların, o bölgenin insanı olması ve yerel ekonomiye katkı sağlaması şartı aranmalıdır. Vergi levhaları olmalı, fiş ve fatura düzenine uyulmalı, ayrıca oradaki esnafla doğrudan rekabet edecek ayakkabıdan bıçağa, pastırmadan sucuğa veya bozulabilecek gıda maddelerine kadar ürünlerin satışı belli kurallara bağlanmalıdır. Bu kişilerin hangi şehirden geldikleri, hangi vergi dairesine kayıtlı oldukları, sattıkları ürünlerin o bölgede geleneksel esnafın emeğine katkı mı zarar mı sağladığı net olarak tespit edilmelidir. O bölgede hijyen koşulları sağlanmadan, herhangi bir izin veya süre şartı olmaksızın kurulan panayır ve kermesler, kamu yararına yapılıyor gibi gösterilse de, şehrin en hareketli yerine kurulan bu tezgahlar yerel ve geleneksel esnafın işini baltalamaktadır. Dolayısıyla bu tür faaliyetlerin mutlaka bir düzene girmesi gerekir. Süre boyunca fiyatların kontrol edilmesi sağlanmalı; hangi ürünlere gerçekten ihtiyaç olduğu ya da o bölgenin ürünlerine uygunluk taşıyıp taşımadığı değerlendirilmelidir. Aynı şekilde, yerel yönetimlerle birlikte çalışılarak, bu kişilerin bulundukları şehirlerin valiliklerinden kaç günlük izin aldıkları da kontrol edilmelidir” diye konuştu.

GELENEKSEL ESNAFIN EKMEĞİNE MANİ OLUNMAMALIDIR

Panayır ve kermeslerin amacına uygun şekilde ve geçici süreyle olması gerektiğinin altını çizen Palandöken, “Aksi hâlde, oraya konteynırlar ile çöplerini bırakıp, panayır-kermes adı altında geleneksel esnafla rekabet edenler; gıda dışındaki, pişirilmiş ya da normalde hijyen koşulları gereği vitrin içerisinde ve kapalı alanda satılması gereken ürünleri çadırlarda satarak hem görsel kirliliğe neden olmakta hem de insan sağlığını tehdit eden, kaynağı belirsiz ürünlerin satışına sebebiyet vermektedir. Panayır ve kermeslerin, amacına uygun şekilde o bölgenin insanlarının katılımıyla ve geçici süreli olarak düzenlenmesi gerekir. Yani panayır; yöresel ürünlerle, o şehrin ve çevresindeki il ve ilçelerin katkısıyla yapılmalıdır. Fakat günümüzde bu durum bir alışkanlık hâlini almış; kamyona yükle, götür, sat, topla ve geri dön şeklinde bir uygulamaya dönüşmüştür. Restoran, lokanta, kafe gibi işletmelerin sunduğu hizmetleri veya el sanatlarında ustalık ve emek isteyen ürünleri, sadece kısa bir sürede kazanç elde edip ardından o şehre hiçbir katkı bırakmadan ayrılanlar geleneksel yapıyı bozmaktadır. Bu nedenle mutlaka kurallar belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Başta sağlık ve hijyen koşulları olmak üzere, vergi düzeni sağlanmalı; bu kişilerin gerçekten esnaf olduklarını gösteren belgeleri olmalı ve hangi amaçla ticaret yaptıkları net biçimde tanımlanmalıdır. Aksi takdirde bu uygulamalar, o şehrin ticaret düzenini bozmaktan başka bir işe yaramaz. Bu konuda Maliye ve İçişleri Bakanlıkları ile yerel yönetimlerin mutlaka müdahil olması gerekir. Geleneksel esnafın ekmeğine mani olunmamalıdır” diye konuştu.  

HABER MERKEZİ

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *