Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, El Salvador Dışişleri Bakanı Alexandra Hill ile ortak basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Suriye'de son yaşananlara ilişkin "Süveyda çevresinde istikrarlı bir ülke görmek istemeyen İsrail, Suriye'yi bölmeyi amaçlamaktadır" diyen Bakan Fidan, "Netanyahu'nun çıkarları Orta Doğu'nun kaosa sürüklenmesinde yatmaktadır. Ancak biz bölge ülkeleri olarak buna izin vermeyeceğiz. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve istikrarının bozulmasına sonuna kadar karşı çıkıyoruz" şeklinde konuştu.
Bakan Fidan'ın açıklamalarından satırbaşları;
"Kurumsallaşan iş birliğimiz uzun vadeli bir stratejinin ve vizyonun ürünüdür. Bu bölgeye yönelik daha fazla organizasyonel kaynak ve imkan artırmaktayız. El Salvador Latin Amerika ve Karayipler'e yönelik stratejik açılımımızda önemli bir yer tutmaktadır. El Salvador, Devlet Başkanı sayın Bukele'nin liderliğinde büyük bir dönüşüm süreci geçirmektedir. Hem bölge hem dünya bu değişimi yakından ve ilgiyle takip etmekte.
Ülkede dijital ekonomi başta olmak üzere pek çok alanda önemli ilerleme kaydedilmiştir. Çetelere karşı çok ciddi bir başarı sağlanmıştır. Biliyorsunuz uzun yıllar ilk önce iç savaş daha sonra çetelerin hakimiyeti, ülke büyük bir kaos içerisindeydi. Buna yönelik çok ciddi bir başarı var.
"EN KISA ZAMANDA İMZALAMAK İÇİN..."
Türk firmalarının El Salvador'da çok önemli yatırımları bulunmaktadır. Halklarımızın karşılıklı çıkarları doğrultusunda ekonomik ilişkilerimizi daha da güçlendirmeyi hedeflemekteyiz. Askeri çerçeve anlaşmasını en kısa sürede imzalamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlaşma iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında eğitim ve kapasite geliştirme gibi alanlarda çalışmalar yürütülmesine imkan sağlayacaktır.
SAVUNMA SANAYİİ VURGUSU
Mevkidaşımla savunma sanayii alanındaki potansiyel iş birliğimizi de ele aldık. Nisan ayında savunma sanayii alanında iş birliği anlaşması imzalamıştık. Bu alandaki çalışmalarımızı da yoğunlaştırmaktayız. El Salvador'un fiziki ve beşeri altyapısının geliştirilmesi konusundaki iş birliğimizi de geliştiriyoruz.
"İSTANBUL'DA YOĞUN BİR DİPLOMASİ TRAFİĞİ YAŞANACAK"
Bu hafta İstanbul'da yoğun bir diplomasi trafiği yaşanacak. Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerin üçüncü turuna inşallah bu hafta ev sahipliği yapacağız. Buradaki amacımız tarafların birbiriyle konuşmaya devam etmesinin sağlanması. Aynı zamanda sahada somut sonuçlar doğuracak güven artırıcı adımların hayata geçirilmesi. Cuma günü İran ile Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa arasındaki nükleer görüşmeler yine İstanbul'da taraflar arasında gerçekleştirilecek. Her zaman vurguladığımız gibi İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili meselelerin diplomasi yoluyla çözülmesini hedeflemekteyiz.
"FİLİSTİNLİLERİN HAKLARINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Yakın bölgemizde en yakından takip ettiğimiz konulardan biri, bildiğiniz üzere kesintisiz olarak üzerinde durduğumuz Gazze meselesi. Geçtiğimiz hafta BM Güvenlik Konseyi'nde konu tekrar ele alındı. Orada yaptığım konuşmada da belirttiğim üzere İsrail'in soykırım politikalarını durdurmak artık tüm insanlığın ortak görevi haline gelmiştir.
Türkiye olarak Filistinlilerin haklarını siyasi ve hukuki tüm araçları kullanarak savunmaya devam edeceğiz. İsrail'in istikrarsızlık yaratmayı amaçladığı diğer bir alanda Suriye'de biliyorsunuz. Ülkenin güneyinde yaşanan gelişmeleri en başından itibaren yakından ilgilendik.
Olaylar İsrail'in Dürzileri koruma bahanesiyle gerçekleştirdiği müdahale ile birlikte başka bir boyuta büründü. Son 7 aydır bölge devletlerinin yanı sıra ABD ve Avrupa ülkeleri Suriye halkına destek amacıyla yapıcı bir yaklaşım ortaya koymuştur.
"İSRAİL SURİYE'Yİ BÖLMEYİ AMAÇLAMAKTADIR"
İsrail ise Suriye'de barış istikrar ve güvenliği sağlamaya yönelik tüm bu girişimleri sabote etmek istemektedir. İsrail Suriye'yi bölmeyi amaçlamaktadır. Netanyahu'nun çıkarları Orta Doğu'nun kaosa sürüklenmesinde yatmaktadır. Ancak biz bölge ülkeleri olarak buna izin vermeyeceğiz. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve istikrarının bozulmasına sonuna kadar karşı çıkıyoruz.
Türkiye olarak yaşanan insani krizin etkilerinin hafifletilmesi için de destek sağlıyoruz. Sahada karşılıklı esir ve naaş süreci başlamıştır. Bu çalışmaları sekteye uğratacak bir sürecin tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz. İsrail'in sinsi planlarına karşı çıkmaya devam edeceğiz. Diplomasimizin temel amacı istikrarı, huzuru ve refahı artırmaktır."
