Vatandaşların en çok merak ettiği konulardan biri olan zamanaşımı süreleri, dava türüne göre büyük farklılıklar gösteriyor. Borç ve alacak davalarından tazminat süreçlerine, trafik kazalarından ceza davalarına kadar her başlıkta farklı zamanaşımı süreleri bulunduğu için “Zamanaşımı kaç yıl?”, “Alacak davası kaç yıl sonra düşer?”, “Ceza davasında zamanaşımı ne kadar?” gibi sorular özellikle son dönemde gündemde.
Hukuk uzmanları, hak kaybı yaşamamak için zamanaşımı sürelerinin doğru bilinmesi gerektiğini vurguluyor. İşte tüm davalar için zamanaşımı sürelerinin ayrıntılı tablosu…
Zamanaşımı Nedir?
Hukukta zamanaşımı, bir hakkın belirli bir süre içinde kullanılmaması nedeniyle artık dava edilemez hale gelmesi anlamına gelir. Eğer vatandaş alacağını, tazminat talebini veya şikâyet hakkını zamanında kullanmazsa mahkemeye gitme hakkı düşer.
Bu nedenle zamanaşımı, hem hukuki düzeni sağlamak hem de tarafların yıllarca belirsizlik içinde kalmasını önlemek açısından kritik bir uygulamadır.
BORÇ ve ALACAK DAVALARINDA GENEL ZAMANAŞIMI: 10 YIL
Türk Borçlar Kanunu’na göre borç ve alacak ilişkilerinde genel zamanaşımı süresi 10 yıldır.
10 yıllık zamanaşımına giren başlıca durumlar:
Genel alacak davaları
Borç ilişkilerinden doğan talepler
Sözleşmeye dayalı haklar
Mahkeme kararlarının icrası
Ancak her alacak türünde bu süre geçerli değildir.
5 YILLIK ZAMANAŞIMI OLAN ALACAKLAR
Bazı alacaklarda süre 10 yıl değil, 5 yıldır. Bu hakların geç kullanılması hak düşümüne yol açabilir.
Beş yıllık zamanaşımına tabi olan alacaklar:
Ev ve iş yeri kira alacakları
İşçi ücretleri ve maaş alacakları
Vekâlet ücreti (avukatlık ücretleri dahil)
Komisyon ve tellaliye ücretleri
Düzenli ve periyodik ödemeler
Bu haklar için 5 yıllık süre geçtikten sonra dava açmak çoğu zaman mümkün olmaz.
HAKSIZ FİİL – TAZMİNAT DAVALARINDA ZAMANAŞIMI: 2 YIL + 10 YIL
Trafik kazaları, saldırı, yaralama, maddi ve manevi zarar tazminatı gibi haksız fiiller için zamanaşımı iki aşamalıdır:
Zarar ve fail öğrenildiği tarihten itibaren: 2 yıl
Her hâlükârda fiilin meydana geldiği tarihten itibaren: 10 yıl
Örneğin bir trafik kazasında mağdur, kazayı ve kusurlu sürücüyü biliyorsa 2 yıl içinde dava açmalıdır. Failin kim olduğu bilinmiyorsa dahi 10 yıl sonunda dava hakkı düşer.
CEZA DAVALARINDA ZAMANAŞIMI: 8 – 20 YIL ARASI
Ceza davalarında zamanaşımı süresi, suçun ağırlığına göre değişir. Bu nedenle tek bir süre yoktur.
Genel olarak:
Hafif suçlarda: 8 yıl
Orta ağırlıktaki suçlarda: 12–15 yıl
Ağır suçlarda: 20 yıl
Bazı çok ağır suçlarda (örneğin insanlığa karşı suçlar, işkence, çocuğa yönelik ağır suçlar) ise zamanaşımı uygulanmaz.
“Ceza davalarında zamanaşımı 20 yıldır” ifadesi, yalnızca bazı ağır suçlar için geçerlidir.
Neden Zamanaşımı Süreleri Farklıdır?
Kanun koyucu, davanın niteliğine göre farklı süreler belirlemiştir. Örneğin:
Bir kira alacağının 10 yıl bekletilmesi makul bulunmaz → süre 5 yıl
Tazminat taleplerinin geciktirilmemesi gerekir → süre 2 yıl
Ağır suçlarda toplum güvenliği ön plandadır → süre 20 yıla çıkar
Bu nedenle zamanaşımı tek tip değildir.
“5 Mi, 10 Mu, 20 Mi?” Sorusunun Net Cevabı
Türkiye’de zamanaşımı süreleri davaya göre değişir:
| Dava Türü | Zamanaşımı Süresi |
|---|---|
| Alacak – Borç Davaları | 10 yıl |
| Kira, ücret, vekâlet, komisyon | 5 yıl |
| Haksız fiil – tazminat | 2 yıl + max 10 yıl |
| Ceza davaları | 8–20 yıl (suça göre) |
Hak düşümü yaşamamak için dava türüne uygun süreyi bilmek hayati önem taşır.
Uzmanlar Ne Öneriyor?
Hukukçular, zaman aşımına uğrama riskine karşı vatandaşlara şu uyarılarda bulunuyor:
Alacak ve borç ilişkilerinde beklemeden hukuki girişim yapılmalı
Trafik kazası ve yaralama gibi olaylarda 2 yıllık süre unutulmamalı
Ceza davalarında şüphe varsa avukata danışılmalı
Zaman aşımına yakın davalarda arabuluculuk süreci dikkate alınmalı çünkü süreyi durdurmayabilir