Manisa
18 May, 2024, Saturday
  • DOLAR
    32.18
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2500.6
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66918.579$

Kadınlar özgür şehirler için meydanlarda 

Kadınlar özgür şehirler için meydanlarda 

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Manisa Kadın Meclisi üyeleri,  özgür sokaklar, şehirler, yaşamlar kurmak için meydanlarda haykırdı. 15 Temmuz Demokrasi Meydanında gerçekleşen basın açıklamasında konuşan Manisa Kadın Meclisi temsilcisi Büşra Seyhan, “Geçtiğimiz 8 Mart’tan bu yana coğrafyamızda tüm canlılar için ama en çok da kadınlar için yaşam son zamanlarda hiç olmadığı kadar zorlaştı. Mayıs ayındaki genel seçimler sonucunda ülke tarihinin en gerici adayları meclise girdi. Şimdi de yerel seçim öncesi haklarımız yine seçim pazarlığının konusu mu olacak diye beklemeyeceğiz. Korkma! O pazarlık masalarını biz dağıtacağız. Anayasal işleyişten vazgeçmeyeceğiz, 6284 sayılı kadınları şiddetten koruyan kanuna, Medeni Kanun’a asla dokunamayacaklar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken Filistin’de, Gazze'de soykırıma varan İsrail saldırıları, Afganistan’da kız çocuklarının okula gidemediği, İran’da başörtüsü dayatmasının kadınların hayatlarına mal olduğu, ülke yönetimlerine otoriter sağcıların geldiği bir karanlık tabloyla çevrelendik. Bu yüzyılda olmaz denilen savaşların koptuğunu görüyoruz. Bu yüzyılda göz göre göre gelen kapitalizmin tüm ekolojik, tahripkar, sömürücü sonuçlarıyla yüzleşiyoruz. Yine zenginler sefasını sürerken kadınlar, geleceğimiz denilen çocuklar, emekçiler köle olmakla, güzelim doğa ve canlılar yok olmakla sınanıyor. Tüm dünyada tüm canlılar için özgürlüğün nefes almak demek olduğunu daha iyi anlıyoruz. 8 Mart’ta ciğerlerimize dolan kirli havanın hesabını sormak için dört bir yandan kadınlar olarak özgürlük bayrağını kaldıracağız. Yaşamlarımızı karanlığa gömüp güneşimize gölge olanlara karşı güneşi biz zaptedeceğiz, güneşin zaptı yakın” dedi. 
KADIN CİNAYETLERİ VE ŞÜPHELİ ÖLÜMLER ARTIYOR 
Büşra Seyhan, “Ülkemizde de durum hiç farklı olmuyor. Farklı düzeylerde sonuçları bizler de yaşıyoruz. Tek adam kendi rejimini sağlamlaştırmak için ortaklarıyla her şeyi yapıyor. Depremin etkileri henüz geçmemişken seçim için tehditler savurmaktan geri durmuyorlar. Kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri artarken İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çektikleri gibi şimdi de 6284 sayılı kanunu hedefe koyabiliyorlar. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını dikkate almadıkları, anayasal işleyişin yerle bir edileceği adımları atmaktan milli yargı diye bahsediyorlar. ÇEDES protokolü, gönüllü ablalık abilik gibi bize geçmişi hatırlatan yöntemleri devreye sokuyorlar. Laiklik karşıtı söylemleri söylem olmaktan çıktı. Diyanet eliyle eğitimden sağlığa her alana nüfuz edecek adımlar atıyorlar. En önemlilerinden biri modern medeni haklarımızı barındıran laikliğin teminatı Medeni Kanun’u tartışmaya açıyorlar. Kadınları ailelere hapsetmek isteyip aileyi sürekli yüceltiyorlar. Yerel seçimler yaklaşırken seçildikleri takdirde sorumlulukları sığınak açmak olan adaylar sığınaktan bahsetmiyor. Her mahallede bir kadın danışma birimi yokken her mahalleye irşat büroları açıyorlar. Kendi dini inançları doğrultusunda bir yaşamı toplum mühendisliğine kalkışarak erkeklerin lehine kadınlara dayatıyorlar. Bunları merkezi yönetimle dayatmaya kalktıkları gibi şimdi de yerel yönetimleri aracılığıyla tüm yaşam alanlarımızı çağdışı fikirleriyle dizayn etmeye kalkacaklar. Evimizden çıktığımızda yürüdüğümüz sokaktan, bulabilirsek dinlenmek için oturduğumuz parka, eğitim aldığımız kampüslere, çocuklarımızı emanet ettiğimiz okullara kadar her yeri yobaz fikirleriyle donatıp kadınların yaşamlarını dar etme peşindeler. Sokak röportajlarında hangi kadını çevirip bir soru sorsalar kendinizi güvende hissediyor musunuz diye, hayır yanıtı veriliyor. Öyle ki bizlere özgürlüğü unutturanlar güvenlik diye karşımıza çıkıyor. Siz kadınları korumak için diye başladıkları vaatler kadınları ya eve hapsetmek oluyor ya da başına bir erkek dikmek. Yoksulun kaderi, kadının fıtratı bitmiyor onlar için. Geçtiğimiz günlerde iki günde 8 kadın cinayeti işlendi. Sevilay Karlı ve Tuba Ateşci’yi boşandıkları erkekler, Hatun Aslan, Elif Saydam ve Özlem Çankaya’yı boşanmak istedikleri erkekler, Emine Ülkü Araz ve Nasim Gol Karimi’yi evli oldukları erkekler, Dilan Özdemir’i babası öldürdü. Biz 8 Mart’ta meydanlara çıkmaya hazırlanırken Mersin’de mücadele arkadaşımız Mervegül Bayer 1 yıl önce boşandığı erkek polis memuru Mustafa Yıldır tarafından sokak ortasında ateşli silahla öldürüldü. Kadınları koruması gerekenler kadınları öldürüyor. Buradan mücadele arkadaşımız Mervegül’e söz veriyoruz: kadın cinayetlerini durdurmayan yetkililerden hesap soracağız. Kadınlar için özgürlük boşanmaya, ayrılmaya, dilediğini sevmeye karar verebilmesidir. Arkamıza bakmadan, korkmadan yürüdüğümüz sokaklardır. Laikçe, bir arada yaşayabilmektir. Her mahallede yemekhanelerin, bakım evlerinin, kreşlerin olabilmesidir kadını evden kurtaracak olan özgürlük. Özgürlük, bazen kooperatifçiliğe sıkışmamış bir kadın istihdamı modelleri yaratmakla mümkündür. Özgürlük, kayyım atanır mı korkusu olmadan dilediğimiz adayı seçebilmektir şehirler için. Korkma! Özgürlük yüreğimizde, bayrağı ellerimizde, gücümüz örgütlülüğümüzde! Üzerimize bombaların yağmadığı, bir erkek tarafından öldürülmediğimiz, arkamızı kollamadan yürüdüğümüz, dilediğimizde saçlarımızı savurarak koşacağımız özgür sokakları var edeceğiz. Korkma! Bize toplu mezar olmayacak, üzerimize yıkılmayacak binaların olduğu, yemyeşil parklarında piknik yapabileceğimiz, kadınların omzuna yüklenmiş her bir işi kamusal hizmete dönüştürecek, kadınlar için de seferber olacak yerel yönetimlerle kadınlar için de özgür şehirleri var edeceğiz. Korkma! Tek bir hakkımızı bile kaybetmeden, yeni haklarımızı kazanarak, kendi kararlarımızla eşit ve özgür bir yaşamı var edeceğiz. Özgür sokaklar, şehirler, yaşamlar kuracağız! Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadınlar” dedi. CÜNEYT HASÇELİK

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!