Manisa
05 May, 2024, Sunday
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    34.87
  • ALTIN
    2393.5
  • BIST
    10276.88
  • BTC
    64080.012$

MANİSALI İŞ ADAMLARI YAPISAL REFORM BEKLİYOR 


MANİSALI İŞ ADAMLARI YAPISAL REFORM BEKLİYOR 
MANİSALI İŞ ADAMLARI YAPISAL REFORM BEKLİYOR Türkiye'nin yapısal reforma ihtiyacı var mı? Eğitim Reformu nedir?

 

MAGİAD (Manisa Genç İşadamları Derneği) Başkanı Güngör Serdar Bozyaka, iş insanlarının beklentilerini dile getirdi. Bozyaka, Türkiye’nin yapısal reformlara ihtiyaç duyduğunu belirtti. Bozyaka, “Türkiye ekonomisinin kronikleşmiş sorunlarının çözümünde devletimizin ve ekonomi yönetiminin atacağı her olumlu kararda yanında olacağımızı bildirmiştik. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin tekrar Avrupa birliği ile müzakere sürecine önem vereceğine yönelik açıklamaları olumlu buluyoruz. Aynı zamanda üyesi olduğumuz NATO ile ilişkilerin hassas ve sağlam zeminlerde sürdürülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana batı demokrasisini ve kurumlarını  kalkınma odağı yapmamız ülkemizi bulunduğumuz coğrafyadaki diğer ülkelerden daha ileri ve özel bir noktaya taşımıştır. Ne zaman çağdaş akla ve bilime dayanan politikalardan uzaklaştıysak hedeflerimizden de uzaklaştık. Devletimizin dünyanın en büyük on ekonomisi arasına girme hedefi kuşkusuz ki hepimizin hayalidir. Bu hayalimizi gerçek kılabilmek için elimizde birçok araç bulunmaktadır. Ülkemizin jeopolitik konumu, genç ve dinamik nüfusu, turizm alanındaki doğal güzellikleri gibi imkanlarımız bunlardan bazıları. Fakat mevcut ekonomi politikaları ile üst basamaklara yükselmemiz mümkün görünmüyor. Bunun için Türkiye’nin yapısal reformlara imza atması gerekmektedir. Yapısal reform; uzmanların ifadesiyle bir sistemin daha verimli çalışabilmesi ve şoklara karşı daha dayanıklı hale getirilebilmesi için o sistemin yeniden yapılandırılması olarak tanımlanıyor. Türkiye’nin 2000’li yılların başlarında başladığı Avrupa Birliği uyum yasaları süreci bu reformlara çok güzel bir örnektir. Türkiye ekonomisinin bu yıllarda nasıl hızlı büyüdüğünü hatırlayabiliriz. Türkiye’nin siyasal, sosyal ve ekonomik alanda cesur adımlarla reformlara imza atması elzemdir. Siyasi reformlardan beklentilerimizi; kişi hak ve özgürlüklerinin batı Avrupa standartlarına geldiği, kadın erkek eşitliğinin daha iyi noktalara taşındığı, düşünce özgürlüğünün sağlandığı, güçler ayrılığı ilkesinin katı bir şekilde uygulandığı Anayasa değişiklikleri olarak konumlandırabiliriz. Buna ilave olarak siyasi partiler kanununun daha demokratik ve özgürlükçü bir şekilde ivedilikle değiştirilmesi gerekmektedir” dedi. 
İLK SIRADA EĞİTİM REFORMU VAR 
Sosyal reformlardan beklentilerini anlatan Bozyaka, “Birincisi ve en önemlisi eğitim reformu. Eğitimde okul ve öğrenci sayısının yani niceliğin değil niteliğini ön planda olduğu, eğitim sisteminin bilimsel temele oturtulduğu çok büyük ve köklü bir değişimin yapılması gerekmektedir. Üniversitelerimizin dünya ile yarışır hale gelmesi ve dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasına en az üç üniversitemizin yerleşmesi için gerekli alt yapıların düzenlenmesini ve bilim üreten konuşan sorgulayan özgürlükçü üniversitelerin tesis edilmesini umut ediyoruz. ABD’yi süper güç yapan en önemli etkenin üniversiteleri olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Sosyal alanda yapılması gereken ikinci reform ise hukukun üstünlüğünün korunması ile ilgili anayasa değişiklikleri ve mevcut yasaların uygulanabilmesi için atılacak adımlardır.Bu noktada atılabilecek en önemli adımlar kanaatimizce adalet teşkilatının yapısında bağımsızlığı temin edecek değişikliklerin gerçekleştirilmesi ile hızlı ve istikrarlı bir yapının oluşturulmasıdır” dedi. 
CARİ AÇIĞIMIZI DÜŞÜRECEK ÖNLEMLER ALINMALIDIR
Büyüme ve vergilerle ilgili düşüncelerini paylaşan Bozyaka şunları söyledi: “Son olarak ekonomi alanında uzman görüşlerine de baktığımızda günü kurtaran, seçim odaklı ekonomi politikalarından ziyade gelecek on yılların altyapısını hazırlayacak devlet politikalarının yürürlüğe girmesini ve kurumların bağımsızlığına önem verilmesinin gerektiğini görüyoruz. Ekonomi, multi disipliner bir alan olması dolayısıyla ekonomideki sorunların çözümü sıklıklı diğer alanlarda yapılacak reformlara bağlı olabilmektedir. Bu noktada para politikalarının katkısını azımsamamakla birlikte söz ettiğim alanlarda reformlar gerçekleştirilmeden çözüme ulaşılamayacağını düşünüyoruz. Bir yandan ise kamu harcamalarında tasarrufa gidilmesinin halkımız nezdinde olumlu karşılık bulacağına inanıyoruz.     Ülkemizin ithalata bağımlı büyüme modelinden çıkarak cari açığımızı düşürecek önlemler alınmalıdır. Vergi sisteminin, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi dolaylı vergilerle gelir ve kurumlar vergisi gibi dolaysız vergiler arasında dengeli ağırlıkları içeren bir yapıya dönüştürülmesi gereklidir. Bu değişiklik öncelikle adil bir vergilemenin yerleştirilebilmesi için gereklidir. Çünkü dolaylı vergiler düşük gelirliden oransal olarak daha yüksek vergi alınmasına yol açar. Ülkemizde tarım alanında da önemli bir vizyon değişimine gitmesi tarımı daha kaliteli ve teknolojiden faydalanabilir hale getirmesi gerekmektedir. Tarım arazilerinin imara açılması Türkiye’nin kendine yetebilen bir tarım ülkesi modeli olmasından uzaklaşmasına sebep olan bir durumdur.”

HABER MERKEZİ

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!