Akran Zorbalığı: Sessizlik Suçtur, Seyircilik Ortaklıktır
Bir ülkenin geleceğini görmek istiyorsanız, sınıflarına ve sokaklarına bakın. Eğer çocuklar birbirine karşı acımasızsa, eğer gençler merhameti değil zorbalığı öğreniyorsa; bu sadece bir pedagojik çöküş değil, aynı zamanda ahlaki ve toplumsal bir çöküştür. Bursa’nın Yenişehir ilçesinde yaşanan, ergen kız çocuklarının başka bir kız öğrenciyi saçından sürükleyerek darp ettiği ve bu anların “eğlence” niyetiyle sosyal medyaya servis edildiği olay; bu çöküşün acı bir yansımasıdır.
Bu bir münferit vaka değildir. Bu, eğitim sisteminin, aile yapısının, medya kültürünün ve dijitalleşmenin başıboşluğa terk edilmesinin kanayan sonucudur. Göz göre göre gelen bir cinnet hâlidir. Artık çocuklar arasında şiddet, oyun değil gerçek; eğlence değil alışkanlık, cezasızlık değil teşvik unsuru hâline gelmiştir. Toplumun sessizliği ise bu suça ortaklıktır.
Siyasal iradelerin, çocukları sadece seçmenlerin evlatları olarak değil, bu milletin geleceği olarak görmek zorundadır. Eğitim politikası sadece müfredat düzenlemek değil, insan inşa etmektir. Eğitimcilerin birinci vazifesi ahlaklı erdemli bireyler yetiştirmek olmalıdır. Aile Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve RTÜK gibi kurumlar artık koordineli bir “Akran Zorbalığı ile Mücadele Eylem Planı” başlatmalıdır. Bu artık bir tercih değil, zorunluluktur.
Akran Zorbalığını Bitirmek İçin Acil Atılması Gereken Adımlar:
1. Zorbalık Karşıtı Eğitim Modülü: Okullarda her yaş düzeyine uygun zorbalık karşıtı dersler zorunlu hâle getirilmelidir. Bu eğitimler, empati, iletişim ve kriz yönetimi becerilerine odaklanmalıdır.
2. Okullarda Psikososyal Destek Birimleri: Her okulda tam zamanlı psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve rehber öğretmen ekipleri kurulmalıdır. Müdahale sadece olaydan sonra değil, öncesinde risk tespitiyle başlamalıdır.
3. Aile Seminerleri ve Sorumluluk Eğitimi: Velilere yönelik bilinçlendirici seminerler düzenlenmeli, dijital ebeveynlik ve çocuk gelişimi konularında eğitim verilmelidir.
4. Sosyal Medyada Zorbalık İçeriklerine Karşı Hızlı Müdahale: RTÜK ve BTK koordinasyonuyla zorbalık içeren görüntüler tespit edilir edilmez kaldırılmalı; paylaşanlara yaptırım uygulanmalıdır.
5. Zorbalık Suçuna Yasal Düzenleme: Çocuklar arası şiddete dair özel bir yasal çerçeve oluşturulmalı, suça teşebbüs edenlerin rehabilitasyon süreçleri güvence altına alınmalıdır.
6. Dijital Etik ve Sorumluluk Dersi: Ortaokuldan itibaren gençlere sosyal medyada neyin suç, neyin etik dışı olduğuna dair uygulamalı dersler verilmelidir.
7. Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı “Zorbalık İzleme ve Müdahale Merkezi” kurulması: İhbar hattı, danışma hattı ve kriz ekipleriyle bu merkez aktif bir denetim ve çözüm mekanizması olmalıdır.
Sonuç itibariyle, Bursa’nın Yenişehir ilçesinde ortaokul çağındaki bir kız öğrenci, yaşıtı bir başka kız tarafından saçından sürüklenerek darp edildi. Olay anı, çevredeki öğrenciler tarafından kayda alınarak sosyal medyada paylaşıldı. Görüntülerde, darp edilen kızın yardım çığlıklarına rağmen kimsenin müdahale etmediği gözlemlendi. Tepki çeken olay sonrası mağdur öğrencinin ailesi suç duyurusunda bulundu.
Toplum, bir çocuğun feryadına sağır kalıyorsa; geleceğini de kendi elleriyle susturuyordur. Bu suskunluk artık bitmeli, çocuklarımızın yarınları için kararlı adımlar atılmalıdır. Çünkü bugün sustuğumuz her zorbalık, yarın bizi susturacak bir kaosa dönüşecektir.