Manisa’nın en büyük sorunu nedir diye sorulsa, sanırım çoğumuzun aklına ilk olarak trafik ve otopark gelir. Elbette bu yalnızca Manisa’ya özgü bir mesele değil. Eskiden daha çok büyükşehirlerde karşımıza çıkan bu sorun artık Anadolu’nun hızla büyüyen şehirlerinde de kendini ciddi şekilde hissettiriyor.
1980’li yıllardan bu yana yoğun göç alan, hem tarımı hem de sanayisiyle gelişmeye devam eden Manisa, ne yazık ki artan nüfusa paralel bir şehirleşme süreci geçiremedi. Yıllar önce yapılan imar planları ve bu planlara göre şekillenen dar yollar, kaldırımlar ve yetersiz otoparklar bugün Manisa’yı adeta kilitliyor.
Özellikle sabah ve akşam saatlerinde yaşanan uzun araç kuyrukları artık yeni bir alternatif yol fikrini kaçınılmaz kılıyor. Manisa şehir merkezine baktığımızda iki ana arter görüyoruz. Bunlar Mimar Sinan Bulvarı ve Karaköy-Malta hattı.Bir de OSB tarafından geçen çevre yolu var ama o da şehrin dışında kaldığı için iç trafiğe faydası sınırlı. Bu iki ana arter ise artık Manisa’yı taşıyamıyor. Bir de yol kenarındaki parklanmalar eklenince trafik neredeyse durma noktasına geliyor.
Zaman zaman metro, raylı sistem ya da tekerlekli metrobüs gibi öneriler gündeme geliyor. Elbette bunlar kulağa modern çözümler gibi geliyor ama gerçekleşseler bile Manisa’nın bugünkü trafik yükünü sadece kısmi olarak hafifletir. Yani bu projeler kalıcı değil, geçici bir rahatlama sağlar. Oysa artık Manisa’nın köklü ve uzun vadeli bir çözüme yani yeni bir çevre yoluna ciddi ciddi ihtiyacı var.
Bu fikir aslında yeni değil, geçmişte bazı belediye başkan adayları da bu konuyu gündeme getirmişti. Son zamanlarda gazeteci arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde de sık sık dile geliyor. Bugün bu düşünceyi sizlerle de paylaşmak istedim. Belki bugünün şartlarında çok kolay değil ama kamuoyunun gündemine girmesi bile önemli bir adımdır.İzmir yönünden Manisa’ya girişte Atatürk Anıtı’nın bulunduğu noktadan başlayan, Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi, Batı Kışla ve Niobe Ağlayan Kaya istikameti üzerinden Manisa Şehir Hastanesi’ne uzanan bir hat oluşturulabilir. Güzergah üzerinde bazı bölümlerde tünel çözümleriyle bu yol tamamlanabilir.
Yol geniş düşünülürse, ilerleyen süreçte ortasından metrobüs hattı geçirilmesi bile planlanabilir. Elbette bu işin tüneli var, kamulaştırması var, fiziki engelleri var, maliyeti yüksek farkındayım. Ancak imkansız değil. Ulaştırma Bakanlığı, Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin iş birliğiyle bu proje hayata geçirilebilir.
Böyle bir adım, Manisa’nın önümüzdeki 50 yılına damga vurur. Trafikteki zaman kaybı, yakıt israfı, hava kirliliği gibi pek çok sorun da azalmış olur. Biz mühendis değiliz ama şehirde yaşayan, bu sorunu her gün hisseden insanlarız. En azından bir fizibilite çalışması yapılsın. Ne olur, ne biter ortaya çıksın. İstenirse yapılamayacak hiçbir iş yok.
Bugün İzmir’e, İstanbul’a, Karadeniz’in dağlık şehirlerine nasıl projeler yapılıyorsa, Manisa’ya da yapılabilir. Mevcut ya da yeni hazırlanacak imar planlarıyla ya da var olan yolları yamayarak bu sorun çözülemez. Olsa olsa 5-10 yıllık geçici nefes aldırır. Kalıcı çözüm için cesaret, vizyon ve ortak akıl şart."