Manisa
Açık
26°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8729 %0,77
47,8724 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara
Manisa Manşet Gazetesi Manisa Haberleri Dünya'nın en eski parası Manisa'da bulundu!

Dünya'nın en eski parası Manisa'da bulundu!

Tarihin önemli merkezlerinden biri olan Manisa'nın Salihli ilçesindeki Sardes, Lidya Devleti'ne başkentlik yapmış ve paranın ilk basıldığı yer olarak bilinmektedir. Burada yaklaşık 120 yıl önce başlayan arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları, şu anda ABD Wisconsin Üniversitesinden Prof. Dr. Nicholas Cahill’in yönetiminde sürmektedir. Bu çalışmalar, Sardes'in tarihi ve kültürel mirasının gün yüzüne çıkarılması açısından büyük önem taşımaktadır.

KAYNAK: Haber Merkezi
Okunma Süresi: 2 dk

Geçmişi milattan önce 1200'lü yıllara dayanan Sardes, farklı medeniyetlerden ayakta kalmış çok sayıda yapı ve eseri barındırıyor.
Antik kente gelenler, Lidya döneminden kalan tümülüsleri, çok tanrılı dinler döneminden kalan Artemis Tapınağı'nı, Antik Çağ'ın kayıtlara geçen en büyük sinagogunu, Yuhanna İncili'nde bahsi geçen kiliseyi, Roma dönemi anıtsal hamam ve gimnazyum kalıntıları görme imkanı buluyor.
Sardes'te bu yıl yapılan çalışmalarda yaklaşık 8 metre derinlikte Lidya dönemine ait sarayın, lüks evlerin ve terasların kalıntılarına ulaşıldı.

Prof. Dr. Cahill, Lidya döneminin üzerinde Pers, Helenistik, Roma ve Bizans tabakaları bulunması nedeniyle Sardes'teki çalışmalarda Lidya dönemine ulaşmanın zor olduğunu söyledi. Gimnazyumun yaklaşık 1 kilometre doğusundaki çalışmalarda yoğun bir çabayla diğer medeniyetlerini katmanlarını aştıklarını ve Lidya dönemine inmeyi başardıklarını dile getiren Cahill, "Bu seviyede yaklaşık 30 bronz ok ucu, insan iskeleti parçaları ve 9 gümüş sikke bulundu. Bu sikkeler, dünyanın bilinen en eski gümüş sikkelerindendi. Milattan önce 6. yüzyılın başına tarihlenebilecek daha erken bir evre ortaya çıkarıldı. Üçüncü evrede toprak altında gömülü, milattan önce 8. yüzyıla ait bir tabaka belirlendi ve aynı istikamette saray inşa edildiği ortaya çıktı. 1,5-2 metre genişliğinde taş duvarlara sahip, 6 metreden yüksek anıtsal bir yapı söz konusu." ifadesini kullandı.


Cahill, sarayın bulunmasının tarih açısından çok önemli olduğunu anlatarak, şunları kaydetti: "Bu bulgu önemli çünkü Yunan şehirleri 8. yüzyılda yalnızca küçük evler inşa etmişken Lidyalılar çok daha erken dönemde anıtsal teraslar ve yapılar yapmaya başlamış. Bu mimari, Friglerin milattan önce 9 ve 10. yüzyıllardaki anıtsal yapılarından da esinlenmiş olabilir. Tarihçiler, Lidyalıların biraz Yunanlar gibi olduğunu düşünüyordu. 'Milattan önce 7. yüzyılda şehirleşmeye başlamışlar, ondan önce köyde yaşamışlar.' diye düşünüyordu. Ama şimdi bu yeni bulgularla öğrendik ki o yanlış. Sardes milattan önce 8. yüzyılda büyük anıtsal bir şehir olmuş. Teras sistemini o dönemde başlatmışlar. Bu gösteriyor ki Lidyalılar doğuya bakmış, esas bir Anadolu medeniyeti olmuş, Yunan medeniyeti değil."
Bu yıl bölgedeki kazı çalışmalarını tamamladıklarını aktaran Cahill, buldukları Lidya Sarayı'nın ve çevresindeki eklentilerin üzerini, yağışlardan zarar görmemesi için kapattıklarını, gelecek sezon bölgedeki çalışmalarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

HABER MERKEZİ

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *