Manisa’nın Kula ilçesinde yüzlerce yıllık geçmişe sahip bakır ve kalaycılık mesleği yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu kadim geleneğin son temsilcilerinden biri olan 86 yaşındaki İsmet Köseoğlu, dedesinden miras kalan zanaatını ömrü yetene kadar sürdüreceğini söylüyor.
Kula'nın tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda mesleğini sürdüren İsmet Köseoğlu, gelişen teknoloji ve fabrikasyon ürünlerin artan talepleri nedeniyle bakırcılık ve kalaycılığın unutulmaya yüz tuttuğunu belirtti. “Burası Kula’nın ünlü Bakırcılar Çarşısı ama şu anda yalnızca üç bakırcı kaldık. Ben bu mesleğin son ustalarından biriyim. Elimden geldiğince vatandaşların isteklerini karşılamaya çalışıyorum. Ömrüm yetene kadar bu mesleği sürdürmeye kararlıyım” dedi. Köseoğlu, çarşının artık eski canlılığından uzak olduğunu vurgulayarak, “Keşke burada hâlâ sadece bakırcılar olsaydı da ismine yakışan bir çarşı olsaydı” ifadelerini kullandı. Bakır ve kalaycılık mesleğinin babadan oğula geçerek günümüze kadar geldiğini belirten Köseoğlu, Kula el sanatlarının Anadolu'nun kadim uygarlıklarından süzülen bir kültür mozaiği oluşturduğunu dile getirdi.
EL SANATLARI İLÇENİN KÜLTÜREL KİMLİĞİ
Alan Rehberi Sabahattin Argaç da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, el sanatlarının bir ilçenin kültürel kimliğinin en önemli belgeleri olduğunu söyledi. “Kula el sanatları, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden gelen çeşitli uygarlıkların mirasıyla, kendi öz değerlerini harmanlayarak zengin bir kültürel yapı oluşturmuştur. Bakırcılık ve kalaycılık, babadan oğula geçen meslekler arasında önemli bir yere sahiptir,” diyen Argaç, bu geleneksel mesleklerin çağın şartlarına rağmen bazı ustalar tarafından yaşatılmaya çalışıldığını vurguladı. Günümüzde bakır ürünlerin kullanım alanı azalmış olsa da, özgün yapısı ve sağlıklı kullanım özellikleri sayesinde hâlâ vazgeçilmez olduğunu belirten Argaç, kalaycılığın da bu doğrultuda şekillenmeye devam ettiğini söyledi. HABER MERKEZİ