CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Manisa İl Kongresinde önemli mesajlar verdi. Son yerel seçimde birinci parti olduklarını ve iktidara yürüdüklerini belirten Özel, Manisa’da yetişip İstanbul’u fetheden ve bir devri kapatıp yeni bir devir açan Fatih Sultan Mehmet’i işaret ederek seçmene seslendi: “Fatih Sultan Mehmet’in atına binip, ‘Beni seven arkamdan gelsin’ dediği gibi, bir devri kapatıp yeni bir devir açmaya hazır mıyız? Beni seven, ülkesini seven tüm demokratlar, tüm cumhuriyetçiler arkamdan gelsin” dedi.
Konuşmasına Haziran ayında hayatını kaybeden Ferdi Zeyrek’i anarak başlayan Özel, yakın arkadaşı olan Zeyrek’le yaşadığı bazı anıları duygusal bir dille anlattı. “Memleketimiz Manisa’yı değiştirmeyi hayal etmiştik çocukken. Biz bu gördüğünüz arkadaşlarla yüzde 6 da aldık, yüzde 60 da aldık. İyi kötü günümüz oldu, bazın küstük barıştık. En sonunda yüzde 60’ı aldık. Kimseyi dışarda bırakmadan, kaybeden bırakmadan yürümeyi öğrendiğimizde büyükşehir ve toplamda 15 belediye başkanı kazandık” dedi. Geçen seçimin galibi olduklarını ancak Manisa’da kaybeden olmadığını belirten Özel, “oysa oy vermeyeni pişman edecek bir süreci hepimize yaşattılar, yaşatmaya devam ediyorlar” diyerek hükümeti eleştirdi.
100 ÖNCEKİ YÜRÜYÜŞ GİBİ
Manisa kongresinden sonra İstanbul’a gideceğini il kongresindeki konuşacağını hatırlatan Özel, Kasım ayında ise büyük kurultayı toplayacaklarını belirtti. Özgür Özel, konuşmasında özetle şu ifadeleri kullandı: “Biz 47 yıl sonra önce Manisa’yı değiştirdik, Türkiye’yi değiştirdik ve bunu bir iktidar değişiminin adımları olduğundan milletimizle birlikte rakiplerimiz de emin oldular. Karşımızdakiler mahkemede de gelirde de vergide de kadın erkek arasında da adalet vaat eden bu yürüyüşün, 100 yıl önceki yürüyüş gibi Anadolu’da yayıldığını gördüler ve tedbir almaya başladılar. Siyaset alınan tedbirlere rekabete hiçbir diyeceğimiz yok. Demokrasi bunu gerektirir. Atatürk Anadolu’ya geçmiş, kurtuluşu ve kuruluşu örgütlemiş, savaş meydanına çıkmadan Meclisi kurmuş, başkomutan olarak savaşı kazanmış. Soruyorlar ‘Nasıl bir yönetim?’ diye, ‘Meclis kurduk, millet ne derse o olur’ diyor. ‘Kimin yöneteceğine milletin karar vermesinin ebedileşmesini istiyorum’, diyor.
47 YIL SABIR GÖSTERDİK, ONLAR 47 GÜN DAYANAMADI
Biz 47 yıl ikinci parti olduk, demokrasinin dışına hiç sapmadık. En büyük rakibimize meclis kapatılırken, ‘açalım’ diyen biz olduk. ‘Seçilmiş parlamentonun arkasındayız’, diyen biz olduk. Darbeler hep iktidara yapılır, herkes ana muhalefete bakar. Biz gözümüze bakan darbeciye umut değil telaş verdik. Biz demokrasiyi kuran parti olarak hep demokrasiyi savunduk. Bizim 47 yıl gösterdiğimiz sabrı 47 gün sabredemeyenler var. Kadın kollarına güvenmediler, gençlik kollarına güvenmediler, ana kadrolarına güvenmediler, yargı kolları başkanlığını kurdular. Bakan yardımcısı olan siyasi bir kişiyi İstanbul’a başsavcı olarak atadılar. Belediye başkanlarımızı hapse atarak, 3 belediyemize kayyım atayarak, İstanbul il kongremize dava açarak, il başkanlığına kayyım atayarak, binaya 5 bin polisle girerek, partiye kayyım atamaya çalışarak CHP’yi karıştırmayı, felç etmeyi, sürekli bir şeylerle uğraştırarak iktidar umudu olmamasını amaçlayan bir savaşın içine girdiler.
BİZ İNTİKAM FİKRİNİN İNSANLARI DEĞİLİZ
2014’de hiç belediye kazanamadık, 2019’da 4 belediye kazandık, hep aynı konuşmayı yaptım. Dedim ki, evet başardık ama bu bir zafer değil bir görev. Yarın, bir sonraki seçimin birinci günü. Biz intikam fikrinin insanları değiliz, biz mütevazılık, millete hizmet yolunun, demokrasi fikrinin insanlarıyız. 2024 seçim akşamı, partinin önünde aracın üstünde ilk kez partinin ışıkları yanıyorken, bana diyorlar ki o muhteşem konuşmayı nasıl hazırladın. Ben o konuşmayı 5 yıl öne Manisa’nın ilçelerinde yapmıştım.
CHP VE DEMOKRAT BAŞKANLAR BİRLİKTE
Sosyal demokratların yanında muhafazakar, liberal, milliyetçi demokratlar, demokrat olsun da Atatürk’ün emanetinin kıymetini bilsin de kim olursa olsun. Sağımda CHP il başkanı, solumda Demokrat Parti’nin il başkanı oturuyor. Manisa, adnan Menderes7in vatan cephesini ilan ettiği şehirdeyiz. Şimdi o demokrasiye sahip çıkma, sandığı götürüp otoriter rejimi getirme fikrine karşı CHP ve Demokrat Partinin il başkanı iki kolumda oturuyoruz ve iktidara birlikte yürüyoruz.
EMEKLİ MAAŞI 8 ÇEYREKTEN 1,5 ÇEYREĞE DÜŞTÜ
Dün Amsterdam’daydım. Avrupa birliğinin sosyal demokrata partilerinin çatı kuruluşunda demokrasinin önemini, demokratik ve istikrarlı bir Türkiye’nin Avrupa için önemini anlattım. İstikrar sağlayacaksanız demokratlarla, demokrasi fikrine sahip olanlarla birlikte yürümek gerekir. Uğradığımız tüm saldırılara rağmen bu ülkeyi adım adım nasıl yöneteceğimizi, toplumsal barışı hukuk sistemini nasıl düzelteceğimizi, alacağımız tedbirlerle ekonomiyi nasıl düzelteceğimizi. Emekli maaşı 8 çeyrekten 1,5 çeyreğe düşmüş. Asgari ücretle 7 çeyrek altında 2 çeyrek altına düşmüş. AK Parti’ye oy veren emekli de emekçi de şaşkın durumda. Herkes bizi kim kurtaracak, nasıl kurtaracak diye soruyor.
600 EKOMİSTLE BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ
Bir yıl boyunca yapılan toplantılar, gelen öneriler. Dünyada büyük kalkınma hamlesi yapmış sosyal demokrat programlara, şu anda 600 ekonomistle birlikte bu ülke nasıl düze çıkar diye konuştuk. Gençlerle Türkiye’nin geleceğini nasıl yöneteceğimizi tartıştık. Kasım ayı sonunda Ankara’da büyük kurultayı yaptıktan sonra, bu paçamıza yapışan, paçamızdan bizi aşağı çekmeye çalışan saldırganların, AKP’nin yargı kolları vasıtasıyla yapılan saldırılardan kurtulduktan sonra yeni bir yürüyüşü başlatacağız. Programın ana sütunları, politika belgelerine dönüştürülüyor. Bir yandan iletişimciler çalışıyor. Hükümet programı ve vaatlerimizle birlikte dünya siyaset tarihinin en büyük seçim kampanyasını hep birlikte başlatacağız.
GERİ ADIM ATARSAK ÜLKE 100 YIL GERİYE GİDER
Şimdi umutla ve merakla evlerinde ya da işyerinde, kahve köşesinde, bir serviste işe giderken, nasıl yönetecekler, bu sorunları nasıl çözecekler diyen kararsızları hep birlikte ikna edeceğiz. Ekrem İmamoğlu tutuklandığı gün seçimlere yaklaşık bin gün vardı. O gün otobüsün üstüne çıkacağım ve bir daha inmeyeceğim, dedim. Yapılan her darbe iktidarıdır, bu da bir sonraki iktidara karşıdır. O gün Saraçhanede miting yapacağız diye her şeyi engellemeye çalıştılar. Tüm engellemelere rağmen o gün 110 bin, ertesi akşam 220 bin kişi vardı, üçüncü akşam 255 bin, dördüncü akşam 1 milyon 150 bin kişi saraçhanede durdu. İşte o gün Türkiye’de bu darbeye teslim olmamanın, mücadele etmenin ve başarının andı Saraçhane’de edildi. Şimdi bin günlük seçim kampanyasının 210. Günündeyiz. Ne olursa olsun bu yürüyüşü bırakamayız, bırakırsak düşeriz. Biz bir adım geri gidersek, bunlara ülkeyi 100 yıl geriye götürür.
İKİ ADAY YARIŞIYOR: BİRİ SARAYDA, BİRİ 14 METRE YERDE
Şu anda iki aday yarışıyor, birisi 1500 odalı sarayda, 15 uçak filası olan, yazlık kışlık sarayları olan ama ruhu dar, sanki yerin 7 kat dibinde. Diğer yandan 14 metrekarelik hücresinde, alnı ve ruhu açık, Türkiye’yi nasıl yöneteceğini çalışıyor. Gün gelip aday gösterdiğimizde Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı olacak. O gün tut ki aday yapamadık, partiden bir nefer adaylaşacak ama mücadelede en ufak bir eksilme olmayacak ama hep birlikte bu süreci götüreceğiz. Ekrem başkanın yerine cumhurbaşkanlığı adayı soruyorlar. Ekrem Başkanın yerine Cumhurbaşkanı adayımız var mı, var. Ben değilim, bu salonda oturan herkes.
BENİ SEVEN, ÜLKESİNİ SEVEN ARKAMDAN GELSİN
Tayyip bey sermayeye, yargıya, istihbarata, Amerikan büyükelçisine, Amerika başkanına güveniyor. Demokrasi dışında ne varsa onu kullanmayı ve iktidarını korumayı göze almış. En az onun kadar her şeyi göze almış ve memlekete iktidar olmaya karar vermişler var. Fatih Sultan Mehmet’in atına binip, beni seven arkamdan gelsin deyip İstanbul’a yürüyen, beni seven arkamdan gelsin. Bir devri kapatıp bir devri açmaya hazır mıyız. Bir devir kapatıp bir devir açacağız. Beni seven, ülkesini seven arkamdan gelsin. Demokratlar, cumhuriyetçiler, Atatürk’ü sevenler, Ülkesini sevenler arkamdan gelsin. Yürüyelim arkadaşlar.”


