Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilmesinin ardından beklentiler Besim Dutlulu’nun ne yapacağıyla ilgiliydi. Yapacağı hizmetlerden ziyade siyasi çevreler nasıl bir ekip oluşturacağı ve bu ekipte kimlerin olacağıydı. Ferdi Zeyrek’le başlayan bazı isimler ne olacaktı?
Anladığım kadarıyla; İzledi, inceledi, baktı, gördü, ne olduğunu anlamaya çalıştı. Parti içi ve parti dışı kimlerin belediyede ne yaptığını fark etti. İş yapmak isteyenlerle, işini yapmak isteyenlerin arasında ki ince çizgiyi çekti ve karar vermeye başladı. Kim ne kadar ediyor? sorusunun cevabını bulunca görev değişikliklerine karar verdi.
Besim Dutlulu kartları yeniden dağıttı ve herkesin elini gördü. Blöf yapanları ve eli güzel olanları anlayınca restini çekti. Görev değişikleri epey bir ses getirdi. Hatta bana göre Besim Dutlulu göreve şimdi başladı. Eğer bu radikal kararları vermeyecek olursa, bu işin altından kalkmak öyle kolay olmaz. Birkaç kişinin elinde uzaktan kumandalı belediye başkanı olur. Gölge oyunu gibi oynarlar. Sonuçta oynayan kaybeder, oynatan keyifle kazanır.
Teşbihte hata olmaz; “Ses kağnıdan gelir, yükü öküz çeker” der eskiler. Hal böyle olunca bu işen her türlü sıkıntısını çekecek olan doğal olarak belediye başkanlarıdır. Zaten ülkeden yaşanan süreci anlatmaya gerek yok. Belediyelerde yaşanan mevzulara bakınca kahin olmaya gerek yok. Hele Besim Dutlulu gibi kucağında bulduğu bir büyükşehir belediye başkanlığı için ahkam kesmeye gerek yok. Akhisar’dan artık bahsetmiyoruz, kendi kazandığı belediye başkanlığı değil, meclisle kazandığı bir belediyenin başkanlığından bahsediyoruz.
Sırasıyla gelecek olursak, büyükşehir belediye başkanlığı Manisa için lokomotif bir siyasi sahne. Ardından milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları ve parti başkanlarının sırasıyla ele almalı.
Milletvekilleri arasında CHP’ye rozet takarak geçen Selma Aliye Kavaf, henüz CHP tarafından kabullenilemedi. Bu süreci Tamer Akkal’da bir süre yaşamıştı. Zaten Selma Aliye Kavaf’ın CHP resmi internet sayfasında diğer vekiller gibi fotoğrafı bile yok. Partinin amblemini koymuşlar o kadar. Vehbi Bakırlıoğlu ile Bekir Başevirgen seçildikleri günden bu yana ülke gündemini takip edip, sürekli soru önergeleri, konuşmaları ve basın bültenleri ile siyaseti ve siyasetin getirdiklerini takip ettikleri gibi, Manisa’ya yapılması gereken, yapılamayan hizmetleri teker teker takip ettiklerini görüyoruz. Çok vatandaşla iç içe görebildik mi? Elbette ki hayır. Zaten öyle bir dünyaları da yok. Parti toplantıları ve siyasi toplantılarda bu saydığımız iki milletvekili de her zaman hazır bulundular. Parti içi çalışmalarda partilileri hiçbir zaman yalnız bırakmadılar.
Ha bu arada CHP Manisa İl Başkanlığı resmi internet sayfasında partinin 4 vekili var. Selma Aliye Kavaf’ın zaten fotoğrafı yok. Özgür Özel’de hala sade milletvekili olarak görünüyor. En azından fotoğraf ilk sıraya alınıp, altına genel başkan yazılsa sanki daha güzel olacak gibi.
MHP Milletvekili Erkan Akçay, her zaman yazmış ve belirtmişimdir. Bilgisi donanımı ile tartışılmayacak düzeyde. Gerek tarih, gerekse iktisadi konularda yaptığı konuşma ve tespitlerle yıllardır neden milletvekili olduğunu ortaya koyuyor. Ancakkkkkk; parti içerisinde olmadığı gibi Manisa’da zaten hiç yok. Şimdiye kadar MHP’nin Manisa’da eriyerek bu günlere gelmesinde büyük katkısı var. Parti teşkilatlarında gerçek MHP’li ve ülkücülerin Cengiz Ergün tarafından bertaraf edilmesine sesi çıkmadı ve MHP Manisa’da buharlaştı. Şu anda MHP’nin Manisa’da ölü evi sessizliğine olmasının sebeplerinden görünüyor.
Özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel Manisa’dan olunca siyasette kartlar yeniden dağıtıldı. Siyasetçilerin elinde bulunan kartlar adeta patladı. Masadan çekilmediler ancak masada da sesleri çıkamayacak duruma geldiler. Yakın zamanda elinde kartları güzel olan siyasetçilerden belediye başkanlığına oturanlar, siyaseten bir yerlere gelenler, siyaseten aradığını bulanların sesi çıkmıyor.
Yıllarını siyasete verip, ben dava için çalıştım, kendin için hiçbir şey istemedim diyen siyasetçileri de Yenal Yıldırım kendi partisi adına dillendirdi. Belediye şirketlerinde maaş peşine düşen, belediyelerde iş koşturanlar için Yenal Yıldırım öyle bir paylaşım yaptı ki, adeta CHP, yerle bir oldu. İstifasını isteyenler bile oldu ama Yenal Yıldırım ağır lokma geldi hepsine. Bir araya gelip bile yutamadılar. Dediki; “Siyaset zenginleşme aracı olmamalı” adam noktayı koyup; “herkes dağılsın” dedi.
CHP’de partililer ile belediyeci CHP’liler arasında inanılmaz bir burundan soluma var. Fırsatını bulan kahve ve kafe köşelerinden dönen dolapları, iş takibi yapanları, şirketlerde çalışanları, belediyeye gidip gelenleri konuşuyorlar. Ellerinde belge olanları tanıdık hemde bunları yazabilecek gazete ve gazeteci arıyor. Ancak bulmak mümkün mü? Buldukları sosyal medyacılara gitselerde onlarda olmuyor çünkü, sosyal medya hesapları da yine siyasetçilerin kurdukları sayfalar. Kimin kurduğunu, kimin kurdurduğunu bilemedikleri zaman ters tepebiliyor.
Mesela; AK Partililerin kurdukları sosyal medya haber sayfaları var. CHP’lilerin kurdukları sosyal haber sayfaları var. Bunların kimin olduğunu bilenler var bilmeyenler var. Yani orda da işler karışık!
CHP İL Başkanı İlksen Özalper, Nurcan Zeyrek konusuyla ilgili talihsiz bir tartışmanın içerisinde bulunca kendini aniden frene bastı. Öyle ya parti de basın toplantısında konuşması gündeme farklı yansıtılmış ve tekzip yayınlaşmıştı. Peki farklı mı yansıtıldı yoksa karşılık bulur mu diye açılan konu başlığı mı? Basın toplantısında konuşulanların hepsi doğru ancak belediye mevzusu işin içine girince Nurcan Zeyrek’in siyaset yapma konusu rafa kalktı. Taki tekrar bu konu ileri bir tarihte açılıncaya kadar. Başkan İlksen Özalper azami derecede siyasette boşluk bırakmamaya çalışıyor. Belediyeler ve teşkilatlarda ağırlığını hissettirmeye çalışıyor.
Öyle ya CHP’de bir seçim olacak ve delegelerin karşısına çıkacak. Bu yüzden bu süreci iyi kullanmak durumunda ve zorunda. Karşısına bir il başkanı adayı çıkar mı? Semih Balaban’dan sonra parti de cesur yürek kaldı mı kalmadı mı? Göreceğiz. Semih Balaban siyasette genel başkanı kendi mahallesinden delege yaptırmayan olarak CHP tarihine geçmiş bir siyasetçidir. İlsen Özalper bu siyasi kartların dağıtıldığı süreçte yeniden il başkanı olarak seçilirse o vakit milletvekilliğine kesin aday gözüyle bakarız. Ancak il başkanı olarak iyi, teşkilatlara sahip çıkmak açısından iyi, belediyelerde ve meclis üyelerine söz geçirmekte çok başarılı sayılmaz. Şehzadelerde, Kula’da ve Gördes’te ipin ucu kaçmıştı çünkü. Yunusemre ilçe başkanı Mehmet Arslan bir daha göreve talip olmadığını sitemkar paylaşımla anlatmıştı.
İYİ Parti’de durum nedir şöyle bir bakalım: Milletvekili Şenol Sunat hariç partide il başkanı, ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri hepsi partilerinin en zor dönemlerinde dahi fire vermeden, elektrik kaçırmadan, ani firen yapmadan götürüyorlar. Şu ana kadar öne çıkan Manisa’da iki siyasi partinin ilçe başkanı var. Biri AK Parti Yunusemre İlçe Başkanı İlkcan Durmaz, diğeri İY Parti Şehzadeler İlçe Başkanı Gözde Akçakın Aytaç. İYİ Parti İl Başkanı Zafer İksir, Milletvekili Şenol Sunat ortada yokken, Manisa’yı haritada bilmemesine rağmen arada yolu düşerse uğrayan vekillerine sitem dahi etmeden, gayret gösteriyor. Ha bu arada Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr.Gürhan Özcan’ında hakkını teslim etmek gerekir. Zafer İksir ülke gündemini, Gürhan Özcan Manisa gündemini takip ederek diğer siyasi partilere adeta ders veriyorlar. Gözde Akçakın Aytaç, orman yangınından, gariban vatandaşın sofrasına, sanayiden esnafın ve pazarcının tezgahına kadar ulaşmaya çalışıyor. Seçim varmış gibi çalışan tek parti Manisa’da İYİ parti şu anda. Zaten bu çalışanlar sayesinde Manisa’da bir milletvekili çıkardıkları oyu ellerinde tutmaya çalışmaları önemli bir başarı. Zaten İYİ Parti’de haksızlığa uğrayan bir milletvekilliği var onuda iki seçimde Tamer Akkal ve Şenol Sunat kullandı. Burada Hasar Eryılmaz, Gökhan Karaçoban gibi isimler talihsiz bir şekilde siyasi girdaba girdiler.
Siyasi kartlar dağıtılırken, masa başında elindeki kartların iyi olma avantajını kullanan birde AK Partili var. Milletvekili Mücahit Arınç, elindeki kartların kıymetini bilerek siyasi boşluğu dolduruyor. Her fırsatta büşükşehir belediye başkanlığı için gerekirse topa gireceğini çekinmeden söylediği gibi, milletvekili olarak sokakta, çarşıda, sanayide, tarlada, bahçede, her fırsatta vatandaşla birlikte olmaya özen gösteriyor. AK Parti seçim sonrası girdiği dip kuyuya adeta ışık tutmaya çalışıyor. Hatta bu çalışmaları siyasetten sessiz sedasız köşesine çekilmiş olan kendini vakıf işlerine adamaya çalışan milletvekili Murat Baybatur’u da kendine getirdi. Baybatur aniden silkelendi ve toparlanmaya çalıştı. Genel merkezden mi uyarı aldı, kendisin mi karar verdi? bilinmez ama bir anda ilçe gezilerine ve Manisa sorunlarına odaklandı. Murat Baybatur’un il başkanlığı yaptığı dönemde ki başarısı ve çalışkanlığına kadar uzar mı bu süreç zamanla göreceğiz ama Baybatur’un siyasi birimi de yabana atılacak cinsten değil. Partisinin kurulduğu günden bu yana siyasetin içerisinde ve parti hafızasını iyi bilen bir siyasetçi olarak eğer isterse Manisa’ya hizmet için elinden geleni yapar. Yeter ki istesin. Bütün belediyeleri kaybetmiş bir AK Parti Türkiye genelinde olduğu gibi CHP ve diğer partilerin kazandığı belediyeleri ve belediye başkanlarını AK Parti’ye katmaya çalışıyor. Bunlardan birisi de Manisa’nın Selendi İlçesi’nde yaşandı. Son günlerde Manisa’da bir iki tane belediye başkanının da AK Parti’ye geçeceği konuşuluyor. Bunu zaman içerisinde göreceğiz.
Son dönemin başarılı siyasetçilerinden birde Ak Parti Yunusemre İlçe Başkanı İlkcan Durmaz var. Özellikle belediyeye karşı yaptığı eleştirilerle siyasi gündem oluşturan ve gündemi belirleyen İlkcan Durmaz, AK Parti’nin ayakta kalanlarından profili çizdi. Ve bunu her fırsatta ortaya koydu. Sosyal medyayı kullanmakta hünerini gösterirken komuta ettiği sosyal medya habercileriyle fark yaratmaya çalıştı. Semih Balaban hakkında çıkan haberlerle ilgili bir kaç sosyal medya haberlerini Balaban çok “mevzubahis” yapmasa bile bu haberler epey belediyeyi zorladı. Burada da bir ancakkkkkk diyelim. İlkcan Durmaz Ak Parti’de başlayan vefa buluşmaları furyasına katıldı. Düğün değil bayram değil bu vefa yemekleri adeta VEDA yemeklerine evrilmeye başladı. Geçmişte Ak partiye hizmet verenlere değil adeta Murat Baybatur’la yönetimlerde bir arada olanlara yapılmış bir vefa gibi oldu! Tabi burada da su sızmdadı değil. Hatta elektrik kaçtı. Bir çok isim unutuldu, bazıları aranmadı, kimisi Facebook’tan sitem edince çağrıldı. Öylesi varki selam bile verilmedi. Dahası vefa dedikleri buluşmada bir tane vekil Baybatur hazır bulundu diğerleri neden gelmedi yahut çağrılmadı oda muamma!
CHP ülke genelinde ele geçirdiği fırsatı değerlendirmekte zorlanıyor. Elbette burada iktidar yani Erdoğan ve AK Parti hükümeti iğne deliği kadar fırsat bile vermiyor. Ülke geneli olduğu gibi Manisa’da ele geçirdiği değerlendiremeyen CHP belediyelerde resmen patinaj çekiyor. Belediyelere ödenmeyen iller bankası paraları zaten CHP belediyelerini zora sokmaya yetiyor. Ya benimsin ya toprağın misali, ya ak partiye geçeceksin, yahut belediyecilik yapmayacaksın mantığı ortaya çıktı. Buna eyvallah ama CHP belediyeleri bunlarla kalmayıp, üstüne resmen tüy dikiyor. CHP içerisinde oluşan CHP’liler ve Belediyeci CHP’liler kavgası bitmek tükenmek bilmiyor. Çünkü ortada paylaşılamayan güç ve kazanç ortaya çıktı. Tıpkı Yenal Yıldırım’ın dediği gibi.
Özgür Özel ülke genelinde izlediği politika ve siyaset belli. Ancakkkkkk seçimlerin ardından İl Başkanı İlksen Özalper ağırlığını koyup bu sorunları çözmezse, çözemezse vekillik hayali HALAYA döner.