41,0569 %0,51
48,0099 %0,58
4.437,47 % -0,15
Ara
Manisa Manşet Gazetesi Politika Bakan Fidan: "İsrail hükümeti barış değil, Filistin halkının silinmesini istiyor"

Bakan Fidan: "İsrail hükümeti barış değil, Filistin halkının silinmesini istiyor"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi'nde yaptığı açılış konuşmasında, "İsrail hükümeti barış değil, Filistin halkının tamamen buradan silinmesini hedefliyor. Buna izin veremeyiz. Durdurulmaları gerekiyor" dedi.

KAYNAK: İHA
Okunma Süresi: 5 dk

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üye devletlerinin Dışişleri Bakanları Konseyi'nin (CFM) Filistin halkına yönelik olarak devam eden İsrail saldırılarını görüşmek üzere gerçekleştirdiği olağanüstü toplantının açılış konuşmasını yaptı. Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasına, olağanüstü oturumun katılımcılarını selamlayarak başlayan Fidan, "Bugün burada, kritik bir dönemde Filistin halkıyla dayanışmamızı bir kez daha teyit etmek için toplandık. Bu oturum, İsrail'in Filistin'deki soykırım niteliğindeki saldırılarına karşı tek bir ses yükseltmeye adanmıştır. Biz, yalnızca Filistin halkını desteklemek için değil, aynı zamanda tüm ümmeti savunmak için de tek ve kararlı bir ses olarak birleşmiş durumdayız" dedi.

Filistin için bir araya geldiklerine vurgu yapan Dışişleri Bakanı Fidan, "Gazze, olağanüstü bir baskı altında. Devlet terörü ve yerleşimci şiddeti Batı Şeria'yı boğuyor. Kudüs'ün tarihi kimliği ve statüsü ise doğrudan saldırı altında. Ancak ümitvar olmaya devam ediyor. Ben burada Filistin halkının direncini selamlamak istiyorum. Biz onların özgürlük, barış, istikrar ve devletle ilgili olarak adil davalarını destekliyoruz" diye konuştu.

Bugün bu dayanışmanın tek başına yeterli olmadığını ve Filistin halkının ihtiyaç duyduğu şeyin İslam dünyasının kolektif olarak adım atması olduğunu vurgulayan Fidan, "İİT üye devletlerinin bu olağanüstü zirvede güçlü bir biçimde bulunması ve üst seviyede katılması, bizim birliğimiz için güçlü bir ifadedir. Uluslararası toplumun seferber edilmesi ise vazgeçilmez. Bu toplantı üç acil hedef üzerine odaklanıyor. Savaşı durdurmak, ümmetin tek bir cevap vermesi ve bu cevabın güçlendirilmesi. Aynı zamanda uluslararası toplumun seferber edilmesi. Eğer şu anda sahada oluşanlarla ilgili olarak bir fotoğraf çekecek olsaydık, şunu görürdük; İsrail'in soykırımı devam ediyor, Gazze halkı açlıkla mücadele ediyor, yarım milyondan fazla kişi açlıkla karşı karşıya" ifadelerini kullandı.

"İsrail, savaş suçlarına bir suç daha ekledi"

Birleşmiş Milletler'in (BM) Gazze Şeridi'nde kıtlık ilan ettiğine değinen Hakan Fidan, "Bu bir doğal afet değil. İsrail'in kasti bir biçimde yardımları engellemesi bu kıtlığa neden oldu. İsrail savaş suçlarına, insana karşı işlediği savaş suçlarına bir suç daha ekledi" dedi. İsrail'in askeri operasyonlarının halkın sığındığı Gazze şehrinde derinleştiğini belirten Fidan, "Yerleşim projeleri Batı Şeria'da devam ediyor ve Filistin devletinin devamlılığı tehdit altında. Kudüs ise aşırıcıların provokasyonlarıyla karşı karşıya. Buna İsrailli bakanlar dahil. Bu da Aksa Camii'nin kutsal statüsünü tehdit altına alıyor. Bunu acilen durdurmamız gerekiyor. Acil önceliğimiz kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve Gazze'ye büyük çaplı bir insani yardımın sağlanması. Hamas, bu ateşkes planını kabul etmiş durumda. Bunu Katarlı ve Mısırlı kardeşlerimiz ortaya çıkardılar ve onların desteğiyle hazırlandı. Biz, Katar, Mısır ve Amerika Birleşik Devletleri'nin bu barış çabalarını desteklemeye devam edeceğiz. Ve tabii ki bu anlamda bir anlaşmaya yakınız" şeklinde konuştu.

İsrail'in de bu anlaşmaya katılması gerektiğini kaydeden Dışişleri Bakanı Fidan, "Ancak şu anda net olan şey şu: İsrail hükümeti barış değil, Filistin halkının tamamen buradan silinmesini hedefliyor. Buna izin veremeyiz. Durdurulmaları gerekiyor. Gazze Filistin'dir ve Filistin halkına aittir. Biz Filistinlilerin Gazze'de kalmasını garanti altına almalıyız. Gazze'yi hep birlikte yeniden inşa etmeliyiz" dedi.

"Filistin devletinin tanınması artık geri dönülemez bir gerçek haline geldi"

Ortak çabalarla uluslararası toplumun bu konudaki farkındalığının arttığını ifade eden Fidan, "Batılı toplumlarda kamuoyu nihayetinde aslında bu gerçeği görmeye başladı. Ve İsrail'in işgal ve baskı politikalarına karşı giderek artan bir tepki var. New York'ta Suudi Arabistan ve Fransa tarafından eş başkanlığı sürdürülen ve temmuz ayında gerçekleştirilen üst düzey konferans tarihi bir dönemeçti ve iki devletli çözüm için küresel bir destek sağladı. Birçok ülke, Fransa, Birleşik Krallık, Kanada ve Avustralya da dahil olmak üzere Filistin devletini tanıyacaklarını ifade ettiler" diye konuştu. Bu adımların geç ancak son derece değerli olduğunu söyleyen Hakan Fidan, "Bu anlamda İİT, Arap Ligi, Gazze Temas Grubunun çabaları gerçekten temel aktörleri seferber etme açısından son derece önemliydi. Filistin'in devlet statüsü bu anlamda tanımlandı. Bu başarılar bizim ortak çabalarımızın önemli olduğunu ortaya koyuyor. Adım adım Filistin devletinin tanınması artık geri dönülemez bir gerçek haline geldi. Ancak sadece Filistin devletinin tanınması kendi içinde yeterli değil" ifadelerini kullandı.

"Filistin'in Birleşmiş Milletler'e tam üye olması ile ilgili olarak bir inisiyatif başlatmalıyız"

Güçlü ve koordineli bir baskıya ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Fidan, "İsrail'in kalıcı bir çözüme doğru bu anlamda baskı altında tutulması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çok önemli bir zaman olacak. Bu anlamda ümmetin vicdanı ve İİT'nin son derece güçlü bir sesle ortaya çıkması gerekiyor. Bu anlamda Filistin devletinin kurumlarının da güçlendirilmesi gerekiyor. Sağlam bir şekilde ayakta durabilmeleri için finansal, teknik ve kurumsal bir desteğe ihtiyaçları var" şeklinde konuştu.

Çok yakın bir süre içerisinde ateşkes sağlanmaması halinde İsrail'in işgal planlarını artıracağını ve şiddetin devam edeceğini belirten Fidan, "Bu anlamda çabalarımızı bir araya getirmeliyiz ve bu çerçevede Filistin'in tanınması ile ilgili olarak sağladığımız bu momentumu sürdürmeli, desteklemeliyiz. Filistin'in Birleşmiş Milletler'e tam üye olması ile ilgili olarak bir inisiyatif başlatmalıyız ve İsrail'in Genel Kurul'daki faaliyetlerinin askıya alınmasını sağlamalıyız. Bu çerçevede Gazze'nin de Arap-İslam planının ertesi gününe hazırlanması için desteklerimizi sağlamalıyız. Türkiye bu anlamda bütün bu cephelerde elinden gelenin fazlasını yapmaya hazırdır" dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *