Ara

İmamlar camilerde kalmamalı, gönüllere de girebilmeli

YAYINLAMA:

Sık sık bütçesiyle eleştiri konusu olan Diyanet İşleri Başkanlığı, devlet eliyle vatandaşa din hizmeti sunan çok önemli bir kurum. Görev alanı “din” olduğu için normal kurumlarda tartışma konusu olmayan birçok olay veya durum, söz konusu Diyanet olunca ne yazık ki eleştiri konusu oluyor.
Ancak ortada Diyanet’in çok önemli görevler üstlendiği gerçeği ve bu görevleri hakkıyla yerine getirip getirmediği sorusu duruyor ve bu iki durumu sık sık irdelemek gerekiyor.
Bugün genel olarak bir toplumsal yozlaşmadan bahsediliyorsa, herkes birbirinden şikayetçiyse Diyanet’in görevini ne derece yerine getirdiği sorusu büyür. Diyanetin bütçesinin en önemli harcama kalemi olan ve eskisi gibi komik rakamlar değil, özellikle özel sektörün çok üzerine maaşlar alan imamların işlerini hakkıyla yapıp yapmadıkları sorgulanır.
Basit örneklerden yola çıktığımızda, Cuma namazı için gidilen camide namaz öncesi dışarda kalan cemaat için gerekli hazırlıklar yapılmadıysa bile imama söylenip durulur. “Yağmur yağacağı belli, imam efendi keşke namazdan önce şu sundurmaları açıp yerlerin ıslanmasını engelleseymiş” denir. Ya da cami bahçesinin bakımsızlığı, ağaçların kurumuş olması gibi durumlarda suçu yine cami görevlilerine yüklenir.
Bence vatandaş bu durumlarda genel olarak haklı. İmamlarımızın namaz saatleri dışında “işlerinin olmadığı” düşüncesi yanlış. Caminin bakımı, cemaatin huzurlu bir ortamda ibadetini yapmasından birinci derecede imamlar ve diğer cami görevlileri sorumludur ancak ne yazık ki birçok camide bunu göremiyoruz.
Bundan daha önemli bir konu var ki, o da imamların camilerden çıkıp insanların gönüllerine girebilmesi. Her hafta Cuma namazında bir hutbe okuma, ardından da günlük namazları kıldırıp sonra keyfine bakmak değildir imamlık.
Hazreti Ömer’in dediği gibi “Fırat’ın kıyısında bir kuzuyu kurt kapsa, Allah onu da Ömer’den sorar” hassasiyetine bürünüp, “Mahallemde bir insanın imanına halel gelse Allah onu bana sorar” diye düşünmek lazım. İşte bu hassasiyetin tüm din görevlilerimize yerleşmesi gerekiyor.
Diyanet’in imamların görevini namaz kıldırmakla sınırlı olmadığı, çok daha fazla olduğu yönünde çalışmaları var ve bunlar kısmen camilerde gerçekleşiyor. Ancak imamlarımızın bu işi gönülden yapmaları, istenen işlere kendilerinden de bir şeyler katmaları, camiye gelmeyenlere gerekirse kendilerinin gitmeleri ve genel olarak kalplere girebilmeleri gerekiyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *