GIDA ZEHİRLENMELERİ VE DENETİM

Son zamanlarda artan gıda zehirlenmeleri hijyen eksikliği ve dikkat hatasıyla açıklanamayac<k kadar ciddi bir tabloyu gözler önüne sunuyor. Manisa’dan Türkiye’nin dört bir yanına kadar uzanan bu artış, hem denetim mekanizmalarının işleyişini hem de tüketicilerin günlük alışkanlıklarını yeniden tartışmamız gerektiğini gösteriyor.

İçinde bulunduğumuz dönemde vakaların ciddi şekilde artış göstermesi sorunun gündelik hayatımıza ne kadar yaklaştığını açıkça gösteriyor.Bu cümlemi güçlendirmek için size şu örneği vereceğim. Geçtiğimiz günlerde Manisa Büyük Şehir Belediyesi Zabıta ekipleri tarafından bir lokantaya denetim yapılmış ve vahim bir durumla karşılaşılmıştı. Yapılan kontrollerde işletmenin imalathanesinde sağlıksız koşullarda saklanan 150 kilo pişmiş tavuk eti tespit edildi. Zabıta ekiplerince 150 kilo et imha edilmek üzere el konulup işletme mühürlendi. Burada ben şunu sormak istiyorum. 

Denetimler neden bir sorundan sonra sıklaştırılıyor. Sorun çıkmaması için denetimlerin zaten temelinde sıklaşması gerekiyor. Bir diğer önemli konu ise tüketici davranışları. Vatandaşlar ürünlerin son kullanma tarihlerine bakmadan alışveriş yapıyor. Ya da ucuz diye hijyenik olmayan yerlerde yemek yiyorlar. Bunların hepsi riski artıran unsurlar. Bu nedenle bireysel bilinç toplumsal sağlığın vazgeçilmez parçası. Gıda güvenirliği bir lüks değil bir hak. Denetimler sıklaştırılmalı ve işletmelerde yapılan aykırılıklara müsaade edilmemeli.