Son günlerde sanat ve eğlence dünyası, ardı ardına ortaya atılan cinsel taciz ve ifşa iddialarıyla çalkalanıyor.
ÜNLÜ FOTOĞRAFÇI HAKKINDA TACİZ İDDİASI
Müzik sektörünün tanınan fotoğrafçılardan biri olan Mesut Adlin, sosyal medyada yayılan cinsel taciz iddialarıyla gündeme geldi. Adlin'in, 18 yaşından küçük bir çocuk ile ısrarlı bir şekilde konuşmaya çalıştığı ve uygunsuz mesajlar attığı öne sürüldü. İddialar, Adlin'e ait olduğu ileri sürülen mesajların sosyal medyada paylaşılması ile de kısa sürede geniş yankı uyandırdı.
MANİFEST'TEN JET KARAR
Gelişmelerin ardından son dönemin popüler gruplarından Manifest, Adlin ile gerçekleştirilmesi planlanan ortak projelerin tamamının iptal edildiğini duyurdu.
GÜLŞEN'DEN 'DESTEK' GİBİ AÇIKLAMA
Ünlü şarkıcı Gülşen'in, sosyal medyada büyük tepki çeken iddialara ilişkin yaptığı paylaşım ise dikkat çekti. Kendisinin de fotoğrafçılığını yapan Adlin hakkında birçok kullanıcı tarafından 'destek' gibi algılanan bir paylaşımda bulunan Gülşen, "Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur. O da sadece (ve varsa) suçu ispatlanana kadar. Adalet ve kanunlar tam da bunun için yok mu? Sessizlerin sesi kimsesizlerin kimsesi olmak için" ifadelerini kullandı.
TEPKİLERİN İBRESİ DÖNDÜ, GÜLŞEN'DEN ART ARDA AÇIKLAMALAR GELDİ
Söz konusu paylaşımının ardından tepkilerin odağı bu kez Gülşen oldu. Art arda açıklamalarda bulunan ve yazdıklarının farklı yere çekildiğini, yanlış anlaşıldığını vurgulayan Gülşen, şunları söyledi: "İnsan, kadın ve çocuk hakları kadar masum bir konunun; ve bu alandaki sonuna kadar haklı hassasiyetin, nasıl bu kadar kolay, sadece duyum ya da duyum olduğu sanılan söylentiler üzerinden, gerçek mi sahte mi olduğu bilinmeyen ve anlaşılamayan hesaplar üzerinden, bir anda ve kolaylıkla alaşağı edilerek 'cadı avına' dönüştürüldüğü ile ilgili insan haklarının ve hukukun temelini hatırlatmak amacıyla yazmış olduğum hatırlatma sanırım çok yanlış anlaşıldı. Hiçbir canın hiçbir cana zarar veremeyeceğini bilerek yaşıyor ve bu desturu hayatımın her alanında verdiğim tüm mücadelelerle yaşatmaya çalışıyorum. Bunu açıklamaya çalışmam bile saçma! Söylemek istediğimi bambaşka yerlere çekmeye çalışmak bir körlükten ibaret. Kimseyi korumaya çalışmam hele ki bahsedilen türde bir suçla alakalı. Konu bu değil.
"MAĞDUR OLAN HER KİM VAR İSE SONUNA KADAR YANINDA OLACAĞIMDAN ŞÜPHENİZ OLMASIN"
Kim olduğunu, kime olduğunu kesin olarak bilemediğimiz bir konuda herhangi bir kişiyi adını vererek ifşalamak ve karalama yapmak, en az o suç kadar ağır bir insan hakları suçudur. Demeye çalıştığım sadece bu. Az evvel yazdıklarımın farklı yerlere çekilmeye çalışılması daha fazla heyecan veriyor olabilir ama her bir canlıya olan eşitlik duygumun ve sonsuz hassasiyetimin sorgulanması beni olduğumdan farklı biri yapmaz. İçlerinde zamanında benim de çalıştığım isimlerden birinin olduğu o tabloda mağdur olan her kim var ise sonuna kadar yanında olacağımdan da dün nasıl şüpheniz yoksa bugün de olmasın."
MESUT ADLİN DE SESSİZLİĞİNİ BOZDU: YAŞINI ÖĞRENİNCE İLETİŞİMİ KESTİM
Tüm bunların ardından iddiaların merkezinde yer alan isim olan Mesut Adlin de sessizliğini bozdu. İfşalanan mesajlaşmalarında yaşını öğrendikten sonra karşısındaki kişi ile iletişimi kestiğini belirten Adlin, konuşmalarının özellikle kesildiğini ve sanki devamlıymış gibi yansıtıldığını öne sürdü.
Adlin'in sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama şu şekilde: "Hakkımda yapılan paylaşımlarla ilgili olarak kendi durumumu açıklamak istiyorum. Öncelikle yaşı uygun olmayan biriyle bir iletişimim söz konusu olamaz. Bahsi geçen konuşmada da karşımdakinin yaşını öğrendiğimde iletişimi kesip, takipten çıkıyorum. Bu kişi özellikle kesilmiş ve çok daha sonraki konuşmamız sanki devamlıymış gibi eksik iletilmişim gibi yansıtılmış. Bu ciddi bir yanıltmadır.
"KİMSEYE RIZASI DIŞINDA BİR ISRARIM OLMADI, OLAMAZ DA"
Öne sürülen diğer iddialara dair de şunu belirtmek isterim: Hayatım boyunca kimseye rızası dışında bir ısrarım olmadı, olamaz da. Hayır cevabı aldığım hiç kimseyi asla bir şeye zorlamadım; hem kişisel hayatımda hem de ilişkilerimde sınır ve rıza konusuna her zaman özen gösterdim, bundan sonra da göstereceğim. Kadın beyanının esasının ve toplumsal hassasiyetin farkındayım. Böyle bir konuyla anılmak dahi benim için son derece üzücü ve yıpratıcı. Herkesten böyle bir konuyla gündeme geldiğim için özür dilerim."