2024 verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 40,8 milyon kişi HIV ile yaşıyor. Geçen yıl, yaklaşık 1,3 milyon yeni HIV enfeksiyonu kaydedildi. Aynı yıl 630 bin kişi ise HIV ile ilişkili hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye’de ise ilk HIV vakası 1985 yılında bildirilmişti. O günden 2024 Kasım ayına kadar 45 bin 835 HIV pozitif vaka, 2 bin 438 AIDS tanısı resmi kayıtlara geçmiş durumda. Sadece geçen yıl bildirilen yeni HIV pozitif vaka sayısı ise bin 527 olarak kaydedildi. Manisa Özel Grandmedical Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Gülenç, HIV’in artık marjinal bir sorun olmadığını, AIDS’in 21. yüzyılın en uzun süreli ve en sinsi salgınlarından biri olduğunu gösterdiğini kaydetti.

TÜRKİYE’DE 40 BİN DOLAYINDA VAKA VAR
Türkiye’de resmî rakamların 40 bin dolayında olduğunu ancak, özellikle tanı almamış vakalar ve bildirilmeyen olgular nedeniyle gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğu yönünde bir görüş olduğunu söyledi. görüşü hakim” diyerek, halk sağlığı açısından alarm verici tabloya dikkat çekti. Uzm. Dr. Gülenç, HIV’ten korunmada en güçlü silahın bilinçli davranış ve erken tanı olduğunu belirtti. Erken tanı için riskli durumlarda testi geciktirmemek gerektiğini kaydeden Dr. Gülenç, “Test yaptırmaktan korkmak değil, tedaviyi ertelemek tehlikelidir” diye konuştu.

DOĞRU YAŞAM TARZI AIDS’TEN KORUR
Dr. Mustafa Gülenç, HIV/AIDS’ten korunmada bilimsel yöntemlerin yanı sıra, bireylerin yaşam tarzlarının da büyük rol oynadığını vurgulayan Uzm. Dr. Gülenç, “HIV’in en yaygın bulaşma yolu korunmasız ve çok eşli cinsel ilişkidir. Tek eşlilik, evlilik dışı ilişkilerden uzak durma ve toplumda ahlaki sınırların korunması gibi prensipler, bu hastalığın bulaşma ihtimalini doğal olarak azaltır. Ayrıca alkolün, uyuşturucunun ve bedene zarar veren alışkanlıkların olmaması, tıbbi açıdan da bulaş yollarını azaltan önemli bir koruyucu etkidir” ifadelerini kullandı.
