Salihli’de sofralık ve özellikle kurutmalık olarak değerlendirilen çekirdeksiz sultaniye üzümün hasadı geri sayım başladı. Tarımsal üretimde girdi maliyetlerinin her geçen gün artarak devam ettiğini belirten üreticiler, “Küresel ısınma, iklim değişikliği derken önce bağlara soğuk vurdu. Tabii zamansız yağan yağmurda sıcaklık ta bağcılık için sıkıntılı bir durum olduğu gibi zamansız toprak işlemesi de bitkiyi çeşitli hastalıklarla mücadele etmek zorunda bıraktı. Kısacası son dört yıldır ilaç, gübre, mazot ve işçi ücretleri girdi maliyetlerinin yükselmesine neden oldu. Bu yıl Tariş’in açıklayacağı fiyat çok önemli. Bu yıl eksperlerin üzümün numarasını belirlerken gerekli hassasiyeti bekliyoruz. Bu yıl rekolte düşük 100 bin ton üzüm çıkmaz” dediler.

DON AFETLERİ GİDEREK ARTIYOR
Birkaç yıl öncesine kadar don olayı nedir bilmediklerini belirten üzüm üreticisi Serdar Kemer, “Marmara Gölü’nün kurumasının ardından gerçekleşen don olayı üreticilere büyük zarar verdi. İklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle gölün kuruduğu belirtiliyor. Bize göre yanlış planlama nedeniyle göl kurudu. İklim değişikliği gölün kurumasıyla gündeme geldi. Çünkü Marmara Gölü yörenin iklimini koruyordu. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da malasef biz üreticiler olarak doğal afet olayı yaşadık. Yetkililer Afet Bölgesi ilan etmelidir. Üzümde hasat sezonu için gün sayıyoruz. Yöre insanı olarak bizler genellikle Çekirdeksiz Sultaniye üzümünü kurutarak değerlendiriyoruz. Üzümü kuruttuktan sonra nasıl satarız endişesini yaşıyoruz” diye konuştu.

ÜRETİCİ GEREKLİ STANDARTLARA UYMALI
Üzüm üreticilerinin özellikle üzüm çuval standartlarını uyması gerektiğini belirten Salihli Ticaret Borsası Başkanı Yetiş Aksoy, “Üzüm hasadında erken hasat ve ilaç kalıntısının yanında üzüm çuvalları da üzüm kalitesi ve verimi açısından önemli. İhracatçı firmalarımızın kullanılacak çuvalların belirli standartlarda olması gerektiğini açıkladılar. İhracatçı firmaların üretim hatlarındaki makineler yüksek teknolojiye sahip olmalarına rağmen. Kullanılan eski, yıpranmış çuval iplerinin yol açtığı küçük kopmuş çuval parçacıklarını ayırmakta makineler yetersiz kalmaktadır. Kaçan bir küçük çuval parçacığı yurtdışındaki müşteriler tarafından tüm üzüm sektöründeki işletmelere şikâyet olarak geri dönmektedir. Buda Türk üzümünün kalite algısını etkilemektedir. Bu sebeplerle alımı yapılacak Çekirdeksiz Kuru üzüm çuvallarına belirli standartlar getirmişlerdir. Bu çuvalların 60x90 ebatlarında UV katkılı, sıkı dokunmuş birinci sınıf hammaddeden üretilmiş ve 110-125 gr ağırlığı olması gerekmektedir. (Tariş'in kullandığı çuvallardan olacak) İhracatçı firmalar yeni sezonda eski, yıpranmış ve yem çuvallarına dolumu yapılmış üzümleri işletmelerine kesinlikle kabul etmeyeceklerini ifade ettiler. Üreticilerimizin bir yıl boyunca zorlu şartlar altında emek vererek yetiştirdikleri üzümlerini satarken mağduriyet yaşamamaları için bu konuya önem vermeleri gerekmektedir.” diyerek üzüm üreticilerini ve tüccarları uyardı.

HABER: HABER MERKEZİ