MANİSA TSO HEDEFLERE ULAŞMAK İÇİN ÖNCÜLÜK YAPARAK SONUÇ ODAKLI ÇALIŞIYOR
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası olarak Manisa’nın gelişimine katkı sunacak çalışmalara imza attıklarını belirten Başkan Yılmaz, “Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO), çatı kuruluşumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’ne bağlı olarak faaliyet gösteren, şehrimizdeki ticaret ve sanayi sektörlerinin gelişimini destekleyen, üyelerinin iş yaşamlarını kolaylaştırmak ve verimliliklerini arttırmak için çalışan bir kuruluştur. Manisa TSO, ülkemizin önemli ticaret, sanayi ve tarım şehirlerinden biri olan Manisa’da faaliyet gösteren işletmelerimizin, ülke ekonomisine katkılarını maksimize etmek ve rekabetçi olmalarına katkı sunmak için ilgili paydaşlarla stratejiler geliştirmektedir. Belirlenen hedeflere ulaşmak için öncülük yaparak sonuç odaklı çalışmaktadır. Manisa TSO ticaret, sanayi ve tarımda geliştirdiği projelerde ve yaptığı faaliyetlerde, kaynakların verimli kullanılması adına yeşil dönüşüm, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi ön plana alır. Sadece ticaret ve sanayi değil aynı zamanda tarıma dayalı sanayileşmeye de önem verir. Başka bir ifade ile ticaret ve sanayinin gelişmesine ön ayak olurken tarımsal varlıkların optimal kullanımının sağlanması ve tarımsal ürünlerde maksimum verimliliği göz ardı etmez. Manisa TSO belirlenen amaçlar doğrultusunda, üyelerinin ihtiyaç duyduğu faaliyetleri yüksek kalitede ve hızlı olarak yerine getirir. Kamu ve özel kuruluşlarla bölgesel kalkınma projelerinden toplumsal yarar odaklı projelere kadar her türlü verimlilik arttırıcı projeyi geliştirir, gerekli eğitimleri ve işbirliklerini gerçekleştirir. Kamu kuruluşlarımızla birlikte başta ülkemizin en önemli OSB’lerinden bir olan Manisa Organize Sanayi Odası (MOSB) olmak üzere, Kalkınma Ajansları, AB Kuruluşları ve Üniversiteler gibi önemli kuruluş ve paydaşlarla projeler geliştirmek üzere çalışmalar yapar. Odamızın asli faaliyetlerden bir olan üyelerimizin mesleki yeterliliklerini arttırmak amacıyla düzenli olarak mesleki sertifikasyon eğitimleri, seminerler, kurslar ve bilgilendirme ile ilgili verileri sosyal mecralarda üyelerimiz ile paylaşarak gerekli olanları erişimlerine açar. Benzer şekilde Odamız her yıl düzenli olarak ülkemizi ve şehrimizi ilgilendiren toplumsal olaylarda, toplumun ihtiyaç duyduğu dayanışma çalışmalarında her daim katkı sunmuştur. Geleceğimizin teminatı olan gençlerin girişimcilik yolculuklarında, kadınlarımızın iş yaşamında başarıya ulaşma gayretlerinde yanlarında olmaya çalışmıştır. Bu amaçla Odamızda faaliyet gösteren Kadın Girişimciler Kurulu ve Genç Girişimciler Kurulu’nun çalışmaları her geçen gün artarak devam etmektedir” dedi.
MANİSA MİLLİ EKONOMİYE BÜYÜK KATKILAR SUNUYOR
Manisa’nın birçok özellikleri ile güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu belirten Yılmaz, “Bu özelliklerin başında ticaret, sanayi, tarım ve turizm gelmektedir. Ülkemizin en büyük işletmelerine ev sahipliği yapan Manisa, sahip olduğu imkânları en iyi şekilde kullanarak milli ekonomiye çok büyük katkılar sağlamaktadır. Bunların başında ihracata katkı sunan, İSO 500 büyük sanayi kuruluşları sıralamasında üst sıralarda bulunan işletmeleri ve başta kuru üzüm olmak üzere tarımdaki üstün performansı gelmektedir. Manisa’mızın bir diğer özelliği Odamızın öncülüğünde 1963 yılında kurulan, ülkemizin en güzide OSB’lerinden birine ev sahipliği yapmasıdır. 2005 yılında Financial Times tarafından “En İyi ve En Uygun Yatırım Kenti" seçilen Manisa, o tarihten itibaren yatırımcıların göz bebeği oldu ve yatırımlar adeta yağmur gibi yağdı. Manisa OSB bugün, küresel anlamda en büyük işletmeler arasında sayılan işletmelerin de bulunduğu 224 işletmeye ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda yaklaşık 60 bin kişinin çalıştığı ve %99 doluluk oranına sahip modern bir OSB olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Bölgenin toplam dış ticaret hacmi 10 milyar dolar civarındadır. Son yıllarda başta Çinli, Japon ve Amerikalı yatırımcılar olmak üzere pek çok uluslararası yatırımcı ilimizde yatırım yapmak için girişimlerde bulunmaya devam etmektedir. Manisa yılda 8 milyar dolar sınırına yaklaşan ihracatı, tarım ürünlerindeki sıralamaları ve sahip olduğu tarihi mirası ile ülkemizin en güzel şehirlerinden birisidir. 8 milyar dolarlık ihracatımız incelendiğinde, ilimizin ülke ekonomisinde önemli rol oynadığı söylenebilir. 2024 yılında, ihracatımızın sektörler itibariyle dağılımına baktığımızda; Elektrik ve Elektronik ile İklimlendirme Sanayinin ön plana çıktığını görmek mümkün. Sıralamada Kuru Meyve ve Mamulleri, Meyve Sebze Mamulleri ile Makine ve Aksamları önemli paya sahiptirler. Manisa önemli işletmelere ev sahipliği yapmaktadır. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından ülkemizin ilk 500 ve ikinci 500 sanayi kuruluşu çalışmasının 2024 yılı sonuçları açıklandı. Açıklanan verilere göre bu yıl ilk 500 listesinde Manisa’dan 39 firma, ikinci 500 listesinde ise 17 firmamız yer aldı. Bu vesileyle sıralamaya giren tüm şirketlerimizi, iş insanlarımızı, yönetici ve çalışanlarını tebrik ediyoruz” diye konuştu.
AVANTAJLAR ŞEHRİMİZİ ÖNEMLİ COĞRAFYAYA DÖNÜŞTÜRÜYOR
Manisa’nın birçok alanda ülkemizin en önemli şehirleri arasında yer aldığına dikkat çeken Yılmaz, “Manisa ticaret, sanayi ve tarımda ülkemizin önemli şehirlerinden birisidir. Havaalanı ve limanlara yakınlığı, demiryolu ve karayolu hattının getirdiği üstünlükler şehrimizi önemli coğrafyaya dönüştürüyor. Uluslararası işletmelere ev sahipliği yapması başta kuru üzüm olmak üzere tarımdaki başarısı onu daha da zenginleştirmektedir. Manisa, sanayi şehri ama aynı zamanda önemli bir tarım merkezi. Dünyanın en verimli ovalarından birine ev sahipliği yapıyor. Manisa kuru üzüm üretiminde yıllık yaklaşık 290 bin ton üretim ile dünya üretiminde ilk sıradadır. Ülkemiz kuru üzüm üretiminin de yaklaşık yüzde 90’ını tek başına üretmektedir. Son yıllarda yapılan ekimlerle zeytin üretiminde ulaştığı 150 bin ton ile yine ilk sıradadır. 34 milyon adet zeytin ağacı ile ilk sıradadır. Yine TÜİK verileriyle et tavuğu sıralamasında birinci, yumurta tavuğu sıralamasında ise Afyonkarahisar’dan sonra ikinci sıradadır. Diğer tarım ürünlerine bakıldığında ise tatlı patates üretiminde birinci, tütün üretiminde ikinci ve salçalık domates üretiminde üçüncü sıradadır. Bu sayılar kiraz, erik, mısır gibi birçok tarım ürünü için geçerlidir” dedi.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ KONUSUNDA ADIMLAR ATILMALI
Yeşil dönüşüm, Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik olmak üzere Enerji Verimliliği konularında atılması gereken adımların olduğunu açıklayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlimizin bütün bu zenginlikleri sürdürülebilir kılması için başta Yeşil Dönüşüm, Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik olmak üzere Enerji Verimliliği konularında önemli adımlar atması gerekiyor. Aksi taktirde sahip olduğumuz rekabet avantajı ve tarımsal zenginliklerimiz risk altında olabilir. Manisa AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde her geçen gün yaygınlaşan ve zorunluluk olma yolunda olan Yeşil Dönüşüme daha çok önem vermeli. Bu zorunluluktan ziyade bizim için bir avantaja dönüşmeli. Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), 2019 yılı Kasım ayında AB tarafından oluşturulan, Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde iklim değişikliği, sera gazı emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerji kullanımı konuları olmak üzere, çevresel ve sürdürebilirlik konularında kriterler getirmekte. Hedef 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olmak. Birlik, ara hedef için 2030 yılına kadar emisyon azalımını %55 oranında gerçekleştirmeyi hedeflemekte (Fit for 55). Mutabakat, başta sanayi ve tarım olmak üzere, her üretim alanında “karbon ayak izi”, “su ayak izi” başta olmak üzere, ülkelerin özel olarak da işletmelerin uyması gereken kriterleri getirmekte. Özellikle Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), AB ile olan ticaretimizde önem arz etmekte. Başta demir çelik, alüminyum, elektrik, gübre, çimento ve hidrojen sektörleri olmak üzere, uygulamanın 2030’a kadar Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamındaki diğer sektörlere yaygınlaştırılması beklenmekte. Sonuçta, SKDM ile 2026 yılında emisyon kriterlerine uymayan ürünlerin, ETS’deki karbon maliyetine katlanmaları gerekecek. Bunlara ek olarak, Sanayi Stratejisi ve Döngüsel Ekonomi Eylem Planı çerçevesinde, Gümrük Birliği kapsamına giren ürünlerin, AB’de serbest dolaşımı için sürdürülebilirlik normları aranacak. Ülke olarak 6 Ekim 2021 tarihinde onayladığımız Paris Anlaşması ile, uluslararası iklim değişikliği finansmanına erişimi de düşünerek, 2030 yılı itibari ile %41 emisyon azaltım taahhüdünde bulunduk. Yani ülke olarak bahsedilen kriterlere birçok açıdan uyum sağlamak zorundayız.”
PAZAR KONUSUNDA KRİTERLERE UYMALIYIZ
Pazar konusunda kriterlere uyulmadığı taktirde ciddi sonuçlara yol açabileceğinin altını çizen Yılmaz, “Bir diğer önemli konu AB pazarıdır. İhracat verileri, ülke olarak ihracatımızın yaklaşık yüzde 40’nı AB ülkelerine yaptığımızı göstermekte. AB Yeşil Mutabakatı göz önüne alındığında, en büyük ihracat ortağımız olan AB ülkelerine yapacağımız ticaret, belirtilen kriterlere uyulmaz ise, başta maliyet baskısı olmak üzere pazar kaybına kadar gidebilecek ciddi sonuçlar doğuracak Manisa olarak durumumuz farklı değil. Ülke verilerine paralel olarak, ihracatımızın yaklaşık yüzde 60’nı AB ülkelerine yapmaktayız. Daha önce AB üyesi olan İngiltere’yi de bu kriterlere uyacağı düşünülürse, AB’nin, Manisa ihracatında payı yüzde 70’lere ulaşmakta. Bu ihracat verilerinde, tarımın payı oldukça yüksek. Yaklaşık 8 milyar dolarlık ihracatımızın, 1 milyar doları tarım ürünlerinde gelmekte. Bütün bu hesaplamalar bize Yeşil Ekonomiyi ve Yeşil Dönüşümü benimsemek dışında bir seçenek bırakmamakta. Ayrıca bu kriterleri kabul etmek, sürdürülebilir, çevreyi ön plana alan bir ekonomi ve bir yaşam sunmakta. Bu kriterleri kabul ederek ve uygulayarak, tıpkı bir zamanlar Gümrük Birliği’nin ekonomimize getirdiği dinamizm gibi, önemli yararların sağlanacağını ifade etmekte yarar