Marketlerde ve küçük işletmelerde sık sık “bozuk para yok, üstünü sonra verelim” yanıtıyla karşılaşan vatandaşlar tepkili. Uzmanlar ise asıl sorunun madeni paraların üretim maliyetinin yüksekliği olduğunu belirtiyor.
Esnafta para üstü krizi
Zincir marketlerden alışveriş yapan vatandaşlar, sık sık aynı sorunla karşı karşıya kalıyor:
“Her gittiğimde ‘50 kuruş yok, sonra verelim’ veya ‘20 kuruş yok, isterseniz bir şey alın’ deniyor. 20 kuruşa ne alabilirim? Alışveriş poşeti bile 50 kuruş. Bu durum tüketicinin cebinden çıkan bir kayıp haline geliyor.”
Vatandaşlar, küçük tutarların üstünün verilmemesi nedeniyle haksız kazanç kapısının açıldığını savunuyor. Özellikle zincir marketlerde yaşanan bu uygulamanın günlük yüzlerce müşteriye yansımasıyla ciddi bir ekonomik kayıp oluştuğu dile getiriliyor.
1 ve 5 TL bile bulunamıyor
Son dönemde yalnızca kuruşlu madeni paralar değil, 1 TL ve hatta 5 TL’nin de piyasada azaldığı dikkat çekiyor. Esnaf, kasalarında gün sonunu getirecek bozukluk bulmakta zorlandığını, para üstü vermek için çoğu zaman sigara, sakız veya poşet gibi ürünlere yönlendirmek zorunda kaldıklarını söylüyor.
Yüksek maliyet üretimi kısıtladı
Madeni para sıkıntısının temel nedeni ise yüksek üretim maliyeti. Metal fiyatlarındaki artış nedeniyle, basılan bozuk paraların maliyeti değerlerinin üzerine çıkmaya başladı. Ekonomistler, 50 kuruşluk bir paranın üretiminin 1 TL’ye yaklaşmasının darphane açısından sürdürülemez olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle son aylarda basım miktarları ciddi şekilde azaltıldığı iddia ediliyor.
Tüketici çözüm bekliyor
Vatandaşlar, denetimlerin artırılması gerektiğini vurguluyor. Bir vatandaşın şu sözleri duruma özet oldu:
“Her gün yüzlerce kişiden 50 kuruş, 1 TL alınsa gün sonunda kimin kazandığı ortada. Marketler ve esnaf bu konudan sorumlu değil belki ama devletin de çözüm üretmesi şart. Çünkü olan yine tüketiciye oluyor.”
Uzmanlar, ya üretim maliyetlerini düşürecek adımlar atılması ya da dijital ödeme sistemlerinin daha yaygın hale getirilmesi gerektiğini söylüyor.