Deprem gerçeğini ve depremzedeleri unutmayalım!

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük depremde resmi verilere göre 50 binden fazla insanımızı kaybettik. On binlerce yaralımız ve en yakınlarını kaybeden milyonlarca yüreği yaralı insanımız var…
Karlı bir kış günü yaşanan deprem, geride kalanları soğuklara mahkum etmiş ancak millet olarak ortaya koyduğumuz fedakarlıklarla hem vücutları hem de gönülleri ısıtmaya çalışmıştık. Her felakette olduğu gibi yine çok iyi sınav vermiştik…
Tıpkı felaketlerde iyi sınav verdiğimiz gibi, felaketlere hazırlık konusunda da keşke çok iyi sınavlar versek! Ülkemizin en büyük gerçeği olan depreme karşı gerekli hazırlıkları keşke zamanında ve doğru şekilde yapsak…
1999 yılında yaşanan Marmara depreminde yine on binlerce insanımızı kaybetmiş, sonrasında uzun süre bu konuyu gündemde tutmuş ve bu felaketten büyük dersler çıkardığımızı sanmıştık. Fakat sonrasında yaşanan irili ufaklı depremlerde de, Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerde de gördüğümüz şey, yapmamız gereken hazırlıkların çok azını yapmış olmamızdı.
Peki Kahramanmaraş depremleri, bu gerçeği her zaman hatırda tutma ve gerekli hazırlıkları yapma konusunda bize ders olacak mı? Kaçımız bu soruya gönül rahatlığıyla ‘evet’ diyebiliriz?
Felaket başa gelmeden anlayamayan, acıyı iliklerine kadar hissetmeden gerekli dersi çıkarmayan bir millet olmaktan ne zaman çıkacağız? Bu gelişimi sağlamadıkça nice felaketler yaşar, nice büyük acılar çekeriz…
Kahramanmaraş depreminin üzerinden yaklaşık 10 ay geçti. Depremden sonra ilkbahar, yaz, sonbahar geçti ve yine bir kışa giriyoruz. Kış demek soğuk demek, çocukların üşümesi demek…
Devletimiz depremzedeler için yoğun bir seferberlik sürdürüyor, geçici konutlar ve kalıcı konutlar konusunda yoğun bir çalışma devam ediyor. Ama gerçek şu ki soğuğa karşı dayanıksız olan çadırlarda, konteynerlerde yaşayan hala yüzbinlerce insan var…
Depremzedelerin ısınma gereçleri ve kıyafet başta olmak üzere ihtiyaçları için yeni bir seferberlik başlatılabilir. Ya da en azından soğuk kış günlerinde onların içlerini ısıtacak yeni toplumsal kampanyalar yapılabilir…
Depremi ve depremzedeyi unutursak, deprem bir gün bizi de ansızın yakaladığında bizim için de bir felaket olacak. Hiç şüphemiz olmasın!..