Manisa
Açık
37°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,4255 %0.1
47,3559 %0.17
4.404,00 % -0,17
Ara

BÜTİRAT (BÜTİRİK ASİT) SENTEZİ ÖNEMLİ

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Günlük yaşamda farkında  bile olmadan  bağırsaklarımızda   üretilen başlıca  4 kısa zincirli yağ asidinden en önemli ve yararlı olanı olarak bilinen BÜTİRAT hakkında bilgi sahibi olarak    beslenme konusunda biraz daha bilinçlenelim isterim.

Kısa zincirli yağ asitleri; Bütirik asit (bütirat) Asetik asit (asetat), Propiyonik asit (propiyonat), Valerik asit (valerat) olarak adlandırılan ve kolon bakterileri  tarafından  üretilen vücut için yararlı moleküllerdir. Bu yağ asitleri besinlerle aldığımız ve  kalın bağırsakta sindirilemeyen karbonhidratların  yine bağırsaklarda bulunan binlerce bakteri türünden  Bifidobakteriler ve Laktobasiller tarafından fermente edilmek suretiyle sentezlenir. Sentezlenme sonrası kalın bağırsaktan emilen bu yararlı yağ asiteri dolaşıma karışırak karaciğer ve organlara iletilirler.

Bütirat başta olmak üzere bu kısa zincirli yağ asitleri beyin ve bağırsakların iletişimini etkilerler. Yapılan araştırmalara göre bağırsakla ilgili birçok hastalığın bağırsaktan bütirat emilimi ile ilişkisi olabileceği bildirilir. Kolon kanseri, irritabl bağırsak sendromu, inflamasyon ve hatta diyabet gibi hastalıklarda bütirik asit türevlerinin  farklı fonksiyonel özelliklere sahip olduğu gösterilir.

Bağışıklık sistemi yanıtlarının düzenlenmesinde görev alan bu moleküller bağırsak hücrelerinin başlıca enerji kaynağıdır. Bağırsakları sakinleştirici, düzenleyici etkileri vardır. Artmış bağırsak geçirgenliğini ve insülin direncini azaltıcı özelliklere sahiptir. Bir başka güzel  yararı PYY (Peptid YY) üretimini artırarak açlık-tokluk mekanizmalarını dengelemektir. Metabolizmayı hızlandıran kahverengi yağ dokularını arttırarak obezite ile mücadelede vücuda destek olan kısa zincirli yağ asitlerinin beyin ve merkezi sinir sisteminde de fonksiyonel olarak yer alır. Faydaları saydıkça uzayıp giden bütirat gibi yağ asitlerini dışarıdan almak yerine kendi vücudumuzda sentezlenmesine fırsat vermek en doğru olanıdır. Bunun için;

Gün içinde  öğünlerde lif bakımından zengin besinleri yeterince tüketmek birinci kuralımız olmalıdır. Özellikle tohumlar, çekirdekler (amarant, karabuğday, kinoa, çiya tohumu) çeşitli sebzeler (yeşil yapraklılar, brokoli, havuç, Brüksel lahanası, soğangiller, yer elması, kereviz, kuşkonmaz, avokado, pancar, enginar, tatlı patates, havuç, bal kabağı)meyveler (olgunlaşmamış muz, kabuklu elma, armut, çilek, kivi, narenciye, orman meyveleri) kuru meyveler, baklagiller(nohut,barbunya, bezelye,mercimek, fasulye) yulaf ve badem çok iyi lif kaynaklarıdır.

Dikkat edilecek bir başka nokta, aşırı doymuş yağ tüketiminden, şeker, un ve unlu besinler ve işlenmiş ürünlerin tüketiminden kaçınmak olmalıdır. Ayrıca histamin intoleransınız yoksa  probiyotik besin tüketimini arttırmakta yararlı olur.

Her zaman olduğu gibi tuz tüketiminde aşırıya kaçmamak bağırsak sağlığı ve kısa zincirli yağ asidi sentezi bakımından da önemlidir.

Şifa ile kalın…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *