Ege Bölgesinin en önemli su varlıklarından biri olmasına karşın son yıllarda yaşanan kuraklık ve çevresel olumsuz etkenler nedeniyle tamamen kuruyan Marmara Gölü’nün kurtarılması için sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları sürüyor. Göle su aktarımı yapan Kum Çayı çevresindeki kum ocaklarıyla mücadele eden çevreciler, yargıya intikal eden konuyla ilgili hazırlanan Bilirkişi Raporu’na dikkat çekiyor. Raporda, Marmara Gölü’nün gerekli önlemlerin alınması durumunda kurtarılabileceği vurgulanıyor.
Salihli Çevre Derneği Başkanı Erdem Durmaz, Marmara Gölü’nün ana besleme kaynağı olan Kum Çayı üzerindeki yeni kum ocağı projesine verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararına karşı dava açıldığını, proje ile ilgili başlatılan hukuki sürecin devam ettiğini söyledi. Salihli Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yıldıray Çıvgın da Kum Çayı üzerindeki yeni kum ocağı projesine verilen “ÇED gerekli değildir” kararına karşı dava açtıklarını belirterek, “Hukuki süreç devam ediyor. Manisa İkici İdare Mahkemesi, Marmara Gölü ilgili verdiği kararın gölün kurtarılması için lehimize sonuçlanması üzerine gerekli proje ve prosedürlerle iletişim kurma işlemini başlattığımız bu süreçte, bir anda Kum Çayı üzerine ikinci kez kum ocağı kurulacağına ilişkin Manisa Valiliğinden alınan “ÇED gerekli” kararı gördük. Bu durum bizi çok üzdü. Görüşmeye çalıştık ancak hiç kimse ile farklı farklı nedenlerden dolayı görüşemedik. Durum böyle olunca İzmir Doğa Derneği, Akhisar Çevre Derneği, Turgutlu çevre Derneği ve Salihli Çevre Derneği olarak Kum Ocağına ilişkin “ÇED erekli değildir” kararının iptali için Manisa Valiliğine karşı, Manisa İkinci İdare Mahkemesi’nde Mart 2025 tarihi ile ilgili yeni bir dava açtık. Bu dava için geçtiğimiz yaz aylarında keşif yapıldı. Keşif ile ilgili bilirkişi heyeti raporunu verdi” diye konuştu.
PROJEDE ZEYTİNLİK ALANLAR VAR
Raporda, projenin kamu yararına olmadığının ifade edildiğini anlatan Çıvgın, “Birincisi, projede zeytinlik alanları yok deniliyor. Ancak çok yakınında zeytinlik alanları var. Bu alanlar bilirkişi tarafından tespit edildi. Projenin kendi bilimsel değerleri yine bilirkişi heyetinin tespitlerine göre, kendi içinde çelişiyor. Yine aynı şekilde vadettiği kirlenme oranları karşılanacak seviyede değil. Dolaysıyla birçok eksikle birlikte bilirkişi kişi heyeti projenin hatalı olduğunu ve kamu yararına uygun olmadığını açıkça tespit etti. Şu an Mahkemenin karar aşamasındayız. Büyük bir ihtimalle mahkeme duruşma açtıktan sonra kararını yazılı olarak bildirecek. Şu an süreci takip ediyoruz. Umarız bilirkişi raporunu uygun şekilde Mahkeme tarafından uygun bir şekilde karar verir ve bu proje iptal edilir” şeklinde konuştu.
91 SAYFALIK RAPOR SUNULDU
Ulusal öneme sahip sulak alan tescilli, kuş cenneti olarak bilinen Manisa'daki Marmara Gölü son yıllarda yaşanan su kaybı nedeniyle 2021 yılının Ağustos ayında tamamen kuruduğunu hatırlatan Çıvgın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Göl ve çevresindeki ekosistem tamamen yok oldu. Bazı çalışmalar gölün ıslağı için yapılmak istendi ancak devam ettirilmedi. Aynı zamanda Marmara Gölü’nün neden kuruduğuna ilişkin olarak hem politik hem de teknik yönden birçok uzman tarafından belirtildi. Bu davanın önemi iklim değişikliğine yönelik ilk dava olmasıdır. Bu davanın öncülüğünü Doğa Derneği ve Doğa Derneği’nin Hukuk Danışmanı Cem Altıparmak yaptı. Salihli, Akhisar’dan Çevre Dernekleri başta olmak üzere çok sayda Sivil toplum kuruluşları, Tekelioğlu Köyü sakinleri ve çevre gönüllüsü insanlarımız tarafından dava açıldı. Marmara Gölü’nde yapılan keşif sonrası Bilirkişi Heyeti’nin hazırlamış olduğu 91 sayfalık raporu sunuldu. Raporda kısaca ‘Marmara Gölü kurtarılabilir ’dedi. Yani Marmara Gölü tamamen kurumuş olsa dahi kurtarılamayacağına ilişkin bir belirleme yok.”
HABER: MİNE BADAN – SÜLEYMAN ARASAN
