TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin 26 yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’nin çeyrek asırdan fazla bir süreyi depreme dayanıklı binalar yaparak değil oyalanarak geçirdiğini belirtti. Açıklamada, Türkiye’de olası depremlerde yıkılma riski bulunan 6 milyon yapı olduğuna dikkat çekildi.
İMO açıklamasında, 23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin İstanbul’un hazırlıksızlığını bir kez daha ortaya koyduğu hatırlatarak, “Fay haritaları ve olası tarih tartışmaları yerine güvenli şehirler inşa edilmelidir” denildi. Türkiye’de 6 milyon civarında yapının riskli durumda olduğu, bu sayının yapı stokunun yaklaşık yüzde 60’ına denk geldiği ancak hangi binaların riskli olduğunun tespit edilebilmiş olmadığı belirtildi. Açıklamada, “Bu çalışma zamanında yapılmış olsaydı, 6 Şubat 2023 depremlerinde 240 binden fazla binanın yıkılması engellenebilirdi” görüşünü dile getirdi.
40 MİLYAR DOLAR NEREYE HARCANDI
Açıklamaya göre, 1999 depreminden sonra toplanan Özel İletişim Vergisi kalıcı hale getirildi ve 2025 başına kadar 40,2 milyar dolar gelir elde edildi. Ancak 2012’de başlayan kentsel dönüşümde bugüne kadar yalnızca 238 bin yapının dönüşümü tamamlandı. Bu oran, riskli yapıların yüzde 4’üne denk geliyor. İMO, dönüşümlerin rant değeri yüksek bölgelerde yoğunlaştığını, riskli bölgelerin ise ihmal edildiğini savundu. 6 Şubat depremlerinin üzerinden 30 ay geçmesine rağmen vaat edilen 650 bin konutun yalnızca yüzde 32’sinin tamamlandığı da belirtilen açıklamada, deprem bölgesinde hâlâ geçici barınma alanları, altyapı sorunları ve eksik eğitim-sağlık hizmetleri olduğu kaydedildi.
İNSAN ÖNCELİKLİ KENTLEŞME VURGUSU
İMO açıklamasında, “Toplumun yaşam hakkı, siyasal ve ekonomik çıkar hesaplarına kurban edilemez. Yapı denetimi kamusal bir hizmet olarak yeniden örgütlenmeli, meslek odalarının bilgi birikimi sürece dahil edilmelidir. Depremler kaçınılmaz ancak afetler önlenebilir. Bir tek insanımızı daha yitirmeden bilimin rehberliğinde harekete geçilmelidir” ifadeleri kullanıldı.
HABER: HABER MERKEZİ