Kaybolmaya yüz tutan geleneksel meslekler arasında yer alan semercilik, Manisa’nın Kula ilçesinde son temsilcileriyle ayakta kalmaya çalışıyor. 61 yıldır semercilik yapan ve geleneksel sanatı sürdürdüğü için Devlet Sanatçısı unvanına sahip 71 yaşındaki Ahmet Bak, mesleğini dördüncü ve son kuşak olarak sürdürüyor.
Semerciliğin dede mesleği olduğunu belirten Ahmet Bak, üç çocuğunu da bu meslekten kazandığı gelirle büyüttüğünü belirterek, “Yıllar önce taşımacılık eşekler ve at arabalarıyla yapılırdı. Motorlu taşıtların yaygınlaşmasıyla birlikte at ve eşeklerin sayısı azaldı, dolayısıyla semercilik de unutulmaya yüz tuttu. Kula’da eskiden 13 semer ustası vardı, şimdi sadece iki kişi kaldık. Biz bu mesleğin son ustalarıyız. Ben de emekliyim, artık semercilik benim için bir hobi oldu” dedi. Semer yapımının ustalık isteyen ince bir iş olduğunu belirten Bak, “At, eşek ve katırların ağırlığı daha rahat taşıyabilmesi için ağaç iskelet üzerine deri, keçe ve kamış otlarıyla yapılan semer hem hayvanı korur hem de taşıma kolaylığı sağlar. Bugünlerde ise semerler genellikle turistik amaçla, minyatür olarak ya da ofislerde sehpa şeklinde yapılıyor. Talep var ama çırak yetişmediği için gelen siparişleri karşılamakta zorlanıyorum” diye konuştu.
“GELENEKSEL MESLEKLER YAŞAMALI”
Türkiye’nin farklı şehirlerinde düzenlenen el sanatları etkinliklerine katıldığını belirten Bak, Manisa’yı ve Kula’yı en iyi şekilde temsil etmeye çalıştığını belirterek şunları söyledi: “Ankara ve İstanbul’daki etkinliklerde semerin yapım aşamalarını gösterdim, minyatür semerlerle bu mesleği canlı tutmaya çalıştım. Kültür ve Turizm il müdürlükleri bu alanda çalışmalar yürütüyor. Manisa’da da benzer çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü kaybolmaya yüz tutan meslek dallarımızı geleceğe taşımak hepimizin görevi” ifadelerini kullandı. Bak, mesleğinin devam etmesini çok istediğini ancak kendisinden sonra bu işi sürdürecek kimsenin olmadığını da üzülerek ifade etti. HABER: SÜLEYMAN ARASAN
