Manisa
Açık
37°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,4255 %0.1
47,3559 %0.17
4.404,00 % -0,17
Ara
Manisa Manşet Gazetesi Manisa Haberleri Sardes, Bizans Döneminde önemli bir din merkeziymiş

Sardes, Bizans Döneminde önemli bir din merkeziymiş

Manisa’nın Salihli ilçesinde yer alan Sardes Antik Kentinin, Bizans döneminde Ortodoks Hıristiyanlığın önemli merkezlerinden biri haline geldiği belirtiliyor. Araştırmacı-Yazar Mustafa Uçar, İncil’de adı geçen yedi kiliseden birinin burada yer aldığını, Sardes’in özellikle 400’lü yıllarda bir piskoposun atanmasıyla dini merkez ilan edildiğini belirtti.

Artemis Tapınağı’nın güneydoğu köşesinde yer alan ve Hıristiyan cemaati tarafından İncil’de adı geçen yedi kiliseden biri olarak kabul edilen tuğla şapelin günümüzde de ziyaret edildiğini hatırlatan Mustafa Uçar, “MS 400 civarında yapılan bu yapı bir Ortodoks Hıristiyan kilisesidir. Zamanla bir piskopos atanarak şehir dinsel merkez haline getirildi” dedi. Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla birlikte Sardes’in Doğu Roma yani Bizans egemenliğine geçtiğini belirten Uçar, Bizanslıların kentin eski görkemine saygı duyarak bazı yeni yapılar inşa ettiğini söyledi.

7 BÜYÜK KİLİSEDEN BİRİ BURADA

Sardes Kilisesinin, İncil’de adı geçen yedi kiliseden biri olarak anıldığına işaret eden Uçar, Aziz Yuhanna tarafından yazıldığı kabul edilen mektupta, Sardes cemaatinin “Senin yaptıklarını biliyorum. Yaşayan topluluk olarak ad yapmışsın ama ölüsün. Uyan! Geriye kalan ve ölmek üzere olan şeyleri güçlendir…” şeklinde uyarıldığını anlattı. Mektupta, Sardes’te güçlü bir Yahudi topluluğunun varlığına dikkat çekilirken, kentin altın zenginliğiyle övünmesine rağmen inanç konusunda zayıflık gösterdiği belirtiliyor.

DEPREMDEN SONRA ÖNEMİNİ YİTİRDİ

Uçar, Sardes’in tarihsel süreçte yaşadığı ekonomik gerilemeye de dikkat çekti. Buna göre, ticaret yollarının değişmesiyle birlikte Kral Yolu üzerindeki kent zamanla önemini yitirdi. Tarım ve hayvancılıkla geçinen halk, ekonomik çöküşle birlikte kıyı kentlerine göç etmeye başladı. 6. yüzyılda yaşanan veba salgını da kent nüfusunda büyük kayıplara yol açtı. Baskı ve zulüm politikalarıyla birlikte bölgede eşkıyalık ve talan olayları arttı. Anlatımlara göre Sardes, Bizans döneminde birçok büyük deprem yaşadı. En yıkıcı olanı ise MS 17 yılında meydana geldi. Ünlü Romalı tarihçi Tacitus, bu depremin ön Asya’da 12 büyük şehri yok ettiğini, Sardes’in en çok zarar gören şehir olduğunu aktarıyor. 

HABER: HABER MERKEZİ

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *