41,0980 %0,50
47,7087 %0,57
4.472,12 % -0,14
Ara
Manisa Manşet Gazetesi Manisa Haberleri Sosyal kaygı bozukluğu tedavi edilebilir

Sosyal kaygı bozukluğu tedavi edilebilir

Okunma Süresi: 2 dk

Manisa Özel Grandmedical Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Bayın, toplumda hızla artan sosyal kaygı bozukluğunun bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediğini ancak bu sorununun ilaç tedavileri ve psikoterapi ile kontrol altına alınabildiğini belirtti.
Sosyal kaygı bozukluğu, kişinin sosyal ortamlarda sürekli olarak başkaları tarafından olumsuz değerlendirileceği yönündeki yoğun korku olarak tanımlanıyor. Bu durumun bireylerin okul, iş ve özel hayatlarını doğrudan etkilediğini belirten Manisa Özel Grandmedical Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Bayın, “Bazı bireyler topluluk karşısında konuşmaktan, yeni insanlarla tanışmaktan ya da günlük hayatta basit bir etkileşimde bulunmaktan dahi kaçınabilir. Bu kaygı hali, zamanla yaşamı daraltır ve yalnızlaşmaya sebep olur” uyarısında bulundu.


BEDENSEL BELİRTİLERİ DE VAR


Sosyal kaygı bozukluğunun nedenlerini anlatırken genetik yatkınlık, çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimler ve kişilik özelliklerinin bu sorunun yaşanmasında önemli olduğuna işaret eden Uzm. Dr. Bayın,  sosyal kaygının yalnızca psikolojik değil bedensel belirtilerle de kendini gösterebildiğine dikkat çekti. Uzm. Dr. Bayın, “Kalp çarpıntısı, terleme, yüz kızarması, titreme gibi semptomlar görülebilir” şeklinde konuştu.


DOĞRU TEDAVİYLE HAYAT ÖZGÜRLEŞİR


Sorunun tedavisine ilişkin de bilgi veren Dr. Mehmet Bayın,  “Tedavide ilaçlarla beraber bilişsel davranışçı terapi en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor. Kişinin kaygı yaratan düşüncelerini fark etmesi, bunları yeniden yapılandırması ve sosyal ortamlara kademeli olarak katılması, iyileşme sürecini hızlandırıyor. Doğru destekle bireyler sosyal kaygının üstesinden gelebilir ve hayatlarına daha özgür şekilde devam edebilir” dedi.


MUTLAKA BİR UZMANA BAŞVURUN


Uzm. Dr. Bayın, sosyal kaygı bozukluğu yaşayan bireylerin ve yakınlarının bu durumu görmezden gelmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Yaşanan kaygı ve psikosomatik belirtiler kişinin yetersiz olduğu anlamına gelmez ve tedavi edilebilen bir durumdur. Utanmak yerine bir uzmana başvurmak, kişinin kendisine yapacağı en büyük iyiliktir” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *