42,0998 %0,23
48,3432 %0,43
5.398,89 % -0,42
Ara
Manisa Manşet Gazetesi Politika Bahçeli'nin merakla beklenen konuşması başladı! Bakın ne mesaj verecek

Bahçeli'nin merakla beklenen konuşması başladı! Bakın ne mesaj verecek

Partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli, "Sorunlar yumak yumak olsa da yine biz varız, milletimizin hizmetindeyiz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakıyız" dedi.

KAYNAK: Haberler.com
Okunma Süresi: 7 dk

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin kurulan komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı'ya gitmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, "Bir kez daha ve ısrarla söylemem gerekirse; Meclis'te kurulan komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı'ya giderek ilk ağızdan, doğrudan ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendirecektir. Milliyetçi Hareket Partisi, böyle bir heyete katılmaya hazırdır. Korkuya, kaygıya, çekinmeye veya çelişkiye düşmeye gerek yoktur. Bugüne kadar İmralı, sözünü tutmuş ve yaptığı açıklamaların arkasında durmuştur" şeklinde konuştu.

Konuşmasının devamında Cumhur İttifakı içerisinde kriz olduğu iddialarına değinen Bahçeli, "Şunu da herkesin bilmesinde yarar görüyorum: Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı arasında 'Terörsüz Türkiye' hedefi etrafında ne bir görüş ayrılığı ne de siyasi bir ihtilaf söz konusudur. Ne var ki, Cumhur İttifakı'nda sürekli kriz varmış gibi gösterenler, 'çatlak var' demekten bıkmadılar; 'çerçeve kırıldı', 'kopuş olacak', 'bitti, bitiyor' yalanlarından hiç vazgeçmediler. Biz çeliğe su verdikçe, biz vatan ve millet aşkında tek yürek oldukça; Cumhuriyet Halk Partisi'nden diğer muhalefet partilerine, yarım porsiyon akıl sahiplerinden fikri saplantı içinde sarkaç gibi gidip gelen yorumculara, bir kısım köşe yazarlarına ve sosyal medya tetikçilerine kadar uzanan niyet okuyucuları papatya falı açar gibi konuşmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler; Cumhur İttifakı'nın birliği, dirliği ve kararlılığı her türlü iftiranın, yalanın ve fitnenin üzerindedir" dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları;

"Seferberlik ruhuyla; taviz ve tereddüte düşmeden, tehir etmeden, gerektiğinde nefes alır gibi çalışıyoruz. Milletimizin her güzel insanına elimizi uzatıyor, gönlümüzü açıyoruz. Vatandaşlarımızı hem dinliyor hem de düşüncelerimizi açıklıyoruz. Kurduğumuz tüm teşkilatlarda hazır ve nazırız. Siyasi faaliyetlerimizi inançla, heyecanla ve adalet ilkesiyle sürdürüyoruz.

"HER KAPIYI ÇALACAĞIZ, HER GÖNÜLÜ KAZANACAĞIZ"

Bu kapsamda 'Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik' temasının çağrısı altında; 'Terörsüz Türkiye' süreci kapsamında vatandaşlarımızla görüştük, konuştuk ve gündemdeki sıcak başlıklara dair düşüncelerimizi paylaştık. Halkımızın nabzını tuttuk. Kafalarda beliren ve büyüyen soru işaretlerini gidermek için 'gayret bizden, tevfik Allah'tan' anlayışıyla hareket ettik. Nitekim çok önemli ve etkili sonuçlar aldık.

Sorumlu yüzleri, şaşkınlığa ve çelişkiye sürüklenmiş vicdanları; dürüst sorumluluk, samimi dokunuşlar ve sivil toplumla yürüttüğümüz çalışmalarla yatıştırdık. 'Derdin derttir, dert bizim derdimizdir' anlayışıyla sohbet toplantıları düzenledik; yüz yüze görüşmelerle ev ve iş yeri ziyaretlerimizi gerçekleştirdik.

Türkiye'nin her yerinde, ta köylerimize kadar her kapıyı çalacağız; her eve gireceğiz, her gönlü kazanacağız. Ya dertlere çare olacağız ya da ortak olacağız. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı'nın hedeflerini anlattık; sorunları dinledik ve çözüm yollarını paylaştık. Dertler sağanak sağanak yağsa da biz varız ve buradayız. Sorunlar yumak yumak olsa da yine biz varız; her zaman milletimizin yanında ve hizmetindeyiz. Biz, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakıyız. Kimseyi dertleriyle baş başa bırakmayız.

Sudan'daki şiddet katliamdır. Maruz kaldıkları katliam Gazze'yi aratmayacak düzeydedir.

"İSRAİL SOYKIRIMIM SÜRDÜRÜYOR"

Asıl mesele, yapılan ateşkes anlaşmasının sahadaki uygulanması ve çatışan tarafların taahhütlerine, imzalarına sadık kalmasıdır. Ancak İsrail'in güven vermeyen askerî ve politik tutumu karşısında, tedbirli ve ihtiyatlı hareket etmek kaçınılmaz bir gerekliliktir. Geldiğimiz bu aşamada, Mısır'da yapılan zirvenin ve alınan kararların İsrail tarafından çiğnendiği açıkça görülmüştür. İsrail, soykırım sürecini alçakça sürdürmüş, sivil yerleşim yerlerini yeniden vurmuştur.

Geçici ateşkese riayet etmeyen, masumları katletmekten vazgeçmeyen İsrail; sözüne, imzasına, taahhütlerine ve vaatlerine itibar edilmeyecek bir ülke olduğunu bir kez daha tescillemiştir. Ateşkes kararını uydurma gerekçelerle ihlal eden Siyonist eşkıyalık, dur durak bilmeden kanlı operasyonlarını ilerletmekte ve çıtayı her defasında yükseltmektedir. Şu rezalete bakınız: Ateşkes kararının alınmasından bugüne kadar, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 254 savunmasız insan hayattan koparılmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın, Gazze'deki ateşkesle ilgili 'kırılgan değil, çok sağlam' ifadeleri ise gerçeklerle bağını koparan, hayal âlemine dalmış, keyfî ve tarafgir bir siyasetçinin bitmek bilmeyen hezeyanlarıdır. Madem ataşkes kırılgan değildir. Soykırıma devam eden deccal ülkenin saldırıları nasıl izah edilecektir.

TOM BARRACK'A İSRAİL TEPKİSİ

Amerika Birleşik Devletleri'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barack'ın, Bahreyn'in başkenti Manama'da beyanı; görev yaptığı ülkenin politik rotasına müdahale etme cüretkârlığına soyunan bir sefirin ileri düzey bir akıl tutulmasıdır. Henüz soykırım suçunun hesabı görülmemişken, suçlular hesap vermemişken, iki devletli bir model tesis edilmemişken İsrail ile iş birliği içinde olacağımızı neye dayanarak, hangi hak ve yetkiyle iddia etmektedir? Ülkemizde görev yapan dış misyon görevlileri görev yaptığı ülkenin hukukunu, teamüllerini ve hassasiyetlerini bilmek zorundadır. Hat ve hudut aşımına girilmemelidir.

Kimi çevrelerin Terörsüz Türkiye sürecini sabote etme çabası, duygusallıkları kaşıyarak provokasyonlara teşne olma gayreti bizim nazarımızda yok hükmündedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurulan Milli Birlik ve Kardeşlik Komisyonu çalışmalarının sonuna gelmiştir. Ümit ediyorum ki çerçevesi çizilecek hukuki siyasi adımlar geniş mutabakatla tesis edilecektir. Ebetteki PKK'nın kurucu önderinin son düzlükteki düşünce kanaatleri alınmalı konuyla ilgili günlerdir yapılan kısır tartışmalar sonlandırılmalıdır.

"MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ HEYETE KATILMAYA HAZIRDIR"

Bir kez daha ve ısrarla söylemem gerekirse; Meclis'te kurulan komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı'ya giderek ilk ağızdan, doğrudan ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendirecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi, böyle bir heyete katılmaya hazırdır. Korkuya, kaygıya, çekinmeye veya çelişkiye düşmeye gerek yoktur. Bugüne kadar İmralı, sözünü tutmuş ve yaptığı açıklamaların arkasında durmuştur.

Nitekim 27 Şubat 'Barış ve Demokratik Toplum' çağrısının ardından yaşanan gelişmelere dikkatle bakıldığında, ne demek istediğimiz gayet berrak bir şekilde fark edilecektir.

En son olarak, 26 Eylül 2025 tarihi itibarıyla bir grup militanın ülkemizden ayrılması ve müzahir örgütün tamamen çekildiğini duyurması; huzur ve güven ortamının güçlenmesi hedefinde kayda değer gelişmelerin tezahür ettiğini açıkça göstermektedir.

Umutlu olmamız, gelecekten heyecan duymamız için pek çok sebebimiz vardır ve hepsi ortadadır.

CUMHUR İTTİFAKI'NDA KRİZ İDDİASI

PKK'nın, başka bir cinayet ve melanet bedenine girerek varlığını sürdürmesi; 'Terörsüz Türkiye' ve 'Terörsüz Bölge' hedefiyle bütünüyle çelişecektir. Türkiye'mizin ve Suriye'nin siyasi ve toprak bütünlüğüne yönelik oluşabilecek yakın tehlikenin birebir takibiyle birlikte, sahada önüne geçilmesi akut bir ihtiyaç olarak karşımızdadır.

Şunu da herkesin bilmesinde yarar görüyorum: Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı arasında 'Terörsüz Türkiye' hedefi etrafında ne bir görüş ayrılığı ne de siyasi bir ihtilaf söz konusudur.

Ne var ki, Cumhur İttifakı'nda sürekli kriz varmış gibi gösterenler, 'çatlak var' demekten bıkmadılar; 'çerçeve kırıldı', 'kopuş olacak', 'bitti, bitiyor' yalanlarından hiç vazgeçmediler.

Biz çeliğe su verdikçe, biz vatan ve millet aşkında tek yürek oldukça; Cumhuriyet Halk Partisi'nden diğer muhalefet partilerine, yarım porsiyon akıl sahiplerinden fikri saplantı içinde sarkaç gibi gidip gelen yorumculara, bir kısım köşe yazarlarına ve sosyal medya tetikçilerine kadar uzanan niyet okuyucuları papatya falı açar gibi konuşmaktadır.

Çünkü 15 Temmuz'un karanlık gecesinde kutup yıldızı misali parlayan, meydanlarda anıt gibi duran böylesi ahlaki ve faziletli bir siyasi ittifaka; onların bünyeleri alışkın değildir, akılları da bunu almamaktadır.

Ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler; Cumhur İttifakı'nın birliği, dirliği ve kararlılığı her türlü iftiranın, yalanın ve fitnenin üzerindedir."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *