Manisa
Açık
32°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8360 %0,58
47,8006 %0,63
4.397,24 % 0,29
Ara
Manisa Manşet Gazetesi Sağlık Çocuklarda alt ıslatma sorununa dikkat

Çocuklarda alt ıslatma sorununa dikkat

Çocuklarda alt ıslatma sorununa dikkat! Üroloji Uzmanı Op. Dr. Olcay Köse, çocukların gece altını ıslatma sorunuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. “Enürezis Nokturna” olarak adlandırılan bu durumun, 5 yaş altı çocuklar için normal olduğunu belirten Dr. Köse, yaşanan sorunların yüzde 97'sinin organik bir bozukluğa dayanmadığını vurguladı.

Okunma Süresi: 3 dk

OFM Antalya Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Köse, "Eğer 5 yaşını bitirmiş bir çocuk gece uykusunda idrar kaçırıyorsa buna gece altını ıslatma (Enürezis Nokturna) denir. Bu yaştan önce çocukların gece altını ıslatmasının normal kabul edilmesinin nedeni, çocuklarda sinirsel (nörolojik) olgunluğun bu yaşta tamamlanmamış olmasıdır. Beş yaşındaki çocukların yüzde 15'i gece altını ıslatma sorunu yaşayabilir. Bu oran 10 yaşında yüzde 7'ye, 12 yaşında yüzde 3'e, ve 15 yaşından sonra yüzde 1'e düşer" şeklinde açıklama yaptı.

“Çocukların yüzde 15’i altını ıslatabilir”
Çocuklarda gece idrar kontrolünün kazanılmamış olması durumuna "Primer Enürezis Nokturna" denildiğini ifade eden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Olcay Köse; tedavi gerektiren durumların organik bir nedenle ilişkili olduğunu aktardı, 5 yaş altı çocuklarda tedavi uygulanmaması gerektiğini belirtti. OFM Antalya Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Olcay Köse; “Beş yaşını bitirmiş bir çocuğun gece uykusunda idrar kaçırması durumuna gece altını ıslatma denir. Bu yaşa kadar çocukların sinirsel olgunluğunun tamamlanmadığı göz önüne alınmalıdır. Beş yaşındaki çocukların yüzde 15'i gece altını ıslatabilir. Bu oran 10 yaşında yüzde 7'ye, 12 yaşında yüzde 3'e ve 15 yaşından sonra yüzde 1'e düşer. Primer Enürezis Nokturna, çocuğun hiçbir zaman gece idrar kontrolünü kazanamamasını ifade ederken, Sekonder Enürezis Nokturna, çocuğun 5 yaşını bitirdikten sonra en az 6 ay boyunca kuru dönem yaşadığını belirtir” diye konuştu.

"Tedavi soruna göre şekilleniyor"
Gece alt ıslatma konusu hakkında yapılan birçok araştırma olduğunu belirten Dr. Köse, hastalığın tanısına ilişkin, "Genetik faktörler, uyku sorunları, organik nedenler (işeme bozuklukları, idrar kanalı darlıkları, idrar yolu enfeksiyonları, anatomik bozukluklar), hormonal sorunlar gibi çeşitli etkenler neden olabilir, ancak vakaların yüzde 97'sinde organik bir neden bulunmamaktadır. Enürezis Nokturna tanısını koymak için ilk adım, gece altını ıslatmanın yanı sıra çocuğun gündüzleri de idrar kaçırması, idrar yaparken zorlanma, ağrı hissi, kabızlık gibi şikâyetlerin olup olmadığını sorgulamaktır. Hasta öyküsü, muayene ve tetkiklerle altta yatan nedenleri belirleyip tedaviyi şekillendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

"Tedavi, hekim, aile, çocuk üçgeniyle mümkün"
Köse, çocuk ve ailelerin uzman hekime problemi tüm detaylarıyla anlatması gerektiğini, bu durumun teşhis ve tedavide kritik önem taşıdığını aktardı. Her yıl vakaların yüzde 15’inin kendiliğinden düzeldiğine dikkat çeken Op.Dr. Köse; “Her yıl vakaların yüzde 15'inin kendiliğinden düzeldiğini unutmamak önemlidir. Hijyen faktörleri, ailelerin çocuklarının sağlığı konusundaki kaygıları, gece idrar kaçırmanın psikolojik bir neden olmadığını ancak doğru yönetilmezse çocukta psikolojik etkilerinin olabileceğini anlamak ve nedenleri açıklığa kavuşturmak önemlidir. 5 yaş altı çocuklara tedavi uygulanmamalıdır. Çocukta altta yatan organik bozukluk mevcutsa tedavi edilmelidir. Onun dışında 5 yaşından büyük çocuklarda motivasyonel yöntemler, mesane egzersizleri, ilaç gibi tedavi yöntemlerimiz bulunmaktadır. Hangi tedavinin hangi yaş grubunda uygulanması gerektiği ve çocukta psikolojik etkilerinin en aza indirilmesi aslında tedavinin ana şemasını oluşturmaktadır. Bu durum hekim-aile-ve çocuk üçgeninde uyumlu bir süreç yönetimi ile mümkündür” ifadelerini kullandı.İHA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *