Ara
Manisa Manşet Gazetesi Manisa Haberleri Hacı Saime Güleçyüz Kur’an Kursunda “Şivlilik” geleneği yaşatıldı

Hacı Saime Güleçyüz Kur’an Kursunda “Şivlilik” geleneği yaşatıldı

Manisa Hacı Saime Güleçyüz 4-6 yaş Kur’an Kursu öğrencileri eski bir gelenek olan “Şivlilik” geleneğine sahip çıkarak güzel bir etkinliğe imza attı. Etkinlikte geleneğin nereden çıktığını ve nasıl kutlandığını öğrenen kurs öğrencileri, çeşit çeşit şekerlemeleri Şivlilik çantalarına doldurdu.

KAYNAK: MİNE BADAN
Okunma Süresi: 2 dk

Manisa Hacı Saime Güleçyüz 4-6 yaş Kur’an Kursu’nda, Konya’da yapılan ve geçmişi Osmanlı’ya dayandığı düşünülen “Şivlilik” geleneği coşkuyla kutlandı. Her yıl üç ayların başlangıcında, Regaip Kandili sabahında kutlanan bu gelenek bu yıl Manisa’da da yaşatılarak çocukların yüzünde gülücük açtırdı. Çocuklar, düzenlenen bu etkinlik sayesinde çoğu kişi tarafından unutulan bu eski geleneğin hatırlanmasını sağlayarak paylaşmanın önemini ve güzelliğini öğrendi. “İlk namazım” olarak da bilinen bu geleneğin kalıplaşmış sözü olan “Şivli şivli şişirmiş, erken kalkan pişirmiş, iki çörek bir börek, bize namazlık gerek. Şivlilik...” manisi çocuklar tarafından söylendi. Çocuklar, Kur’an Kursu hocalarının hazırladıkları çeşit çeşit şekerlemeleri kendi hazırladıkları torbalara pay ederek güzel bir etkinlik gerçekleştirdiler. 

ŞİVLİLİK GELENEĞİ NEDİR?

Konya yöresinde Regaip Kandilinde kutlanan Şivlilik geleneğini tarihçiler şöyle anlatıyor: “Regaip Kandili günü sabahı, sabah namazından sonra mahalledeki üç ile on beş yaş arasındaki çocuklar sokak başlarında toplanarak ilk kapıdan başlamak üzere kapıları birer birer çalarak açılmasını beklerler. Kapı açılması biraz gecikti mi hep bir ağızdan ve tempo ile şu maniyi söylemeye başlarlar: 'Şivli şivli şişirmiş, erken kalkan pişirmiş, iki çörek bir börek, bize namazlık gerek. Şivlilik...”

Çocukların sesini duyan ev sahibi, elindeki tabak dolusu üzüm veya ne verecekse onunla gelerek kapıyı açar ve sıra ile çocukların avucuna veya ekseriye boyunlarına takmış oldukları keselere birer avuç vermek suretiyle onları sevindirir. Çocuklar bu kapıdan kısmetlerini aldılar mı diğer kapıya topluca koşmaya başlar, öğleye kadar bütün mahalle dolaşılmış olur. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *