Manisa Şehzadeler Gediz Anadolu Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni İsmail Hakkı Cambaz, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı Tasavvuf Programı’nda yürüttüğü “Manisa’da Tasavvuf Kültürü” başlıklı doktora tezini tamamladı.
Tez danışmanlığını Prof. Dr. Himmet Konur’un üstlendiği çalışma, Prof. Dr. Hamide Ulupınar, Prof. Dr. Necdet Şengün, Prof. Dr. Süleyman Gökbulut ve Doç. Dr. İdris Türk’ün yer aldığı jüri önünde gerçekleştirilen savunma ile başarıyla sonuçlandı.
Altı asırlık tasavvufmMirası incelendi
Şehir tarihi araştırmalarının genellikle siyasî, içtimaî ve iktisadî gelişimlere yoğunlaştığını belirten Cambaz, kültürel ve medeniyet boyutunun çoğu kez geri planda kaldığına dikkat çekti. Oysa bir şehrin kimliğini ve ruhunu yaşatan en önemli unsurun kültürel değerler olduğunu vurguladı.
Manisa’nın 1313’te Saruhanoğulları tarafından fethedilmesinden, 1925’te tekke ve zâviyelerin kapatılmasına kadar geçen yaklaşık altı asırlık dönemi kapsayan tez, şehrin tasavvufî yapısını detaylı biçimde ele aldı. Çalışmada, Manisa ve çevresinde faaliyet göstermiş 80’i aşkın zâviye vakfiye kayıtları ve vakıf şartları üzerinden incelendi. Bu kurumların yalnızca dinî hizmetler sunmakla kalmayıp; iskân, imar, eğitim, sanat ve şehir hayatının düzenlenmesine de önemli katkılar sağladığı ortaya kondu.
Tarikatların Manisa’daki faaliyetleri
Araştırmada, Saruhanoğlu ve Osmanlı dönemlerinde Mevleviyye, Halvetiyye, Nakşibendiyye, Kâdiriyye, Rifâiyye, Bayrâmiyye, Bektâşiyye, Sâ‘diyye ve Cerrâhiyye gibi tarikatların şehirde kurdukları tekke ve zâviyeler aracılığıyla yürüttükleri irşad faaliyetleri detaylı olarak incelendi.
Tekke şeyhlerinin yalnızca tasavvufî hizmetlerde bulunmadıkları; camilerde vaaz verdikleri, medreselerde müderrislik yaptıkları, müftülük görevleri üstlendikleri ve zaman zaman şehzade ile devlet erkânına danışmanlık yaptıkları da belgelerle ortaya kondu.
Şehir Kimliğine Katkı
Çalışma, Manisa’daki tasavvufî kurumların şehir kimliğinin oluşumundaki rolünü hem bireysel sûfî biyografileri hem de kurumsal işlevleri üzerinden değerlendirerek, şehrin kültürel mirasına ilişkin önemli bir boşluğu dolduruyor.
Haber Merkezi



