Manisa
27 April, 2024, Saturday
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    62863.733$

Allah’a inanıyor muyuz?

21 January 2024, Sunday 17:02

Bir zamanlar bir kitapta şöyle bir cümle okumuştum: “Hakiki imanı elde eden insan kainata meydan okuyabilir.”
Bir ateist arkadaşım ise bana bir gün şöyle demişti: “İnandığını söyleyen insanlara hayret ediyorum. Kudreti sonsuz bir yaratıcıya inanıyorlar ama çok korkaklar. Ben böyle bir yaratıcıya inansam, hiçbir şeyden korkmazdım.”
Birbirini tamamlayan bu iki önemli tespiti hatırladıkça inanan insanların bu ‘fani dünya’da neden bu kadar korkak olduğunu düşünür, kendimce bir hükme varmaya çalışırım.
Bu sorgulamayı yaparken her seferinde kendimden başlarım. Kudreti ve rahmeti sonsuz olan, kainatın yaratıcısı Allah’a inanıyorsam neden O’ndan başkasından korkuyor, O’ndan başkasından çekiniyor ve O’ndan başkasından endişe ediyorum.
Bugün İslam dünyasının ve özelde her bir Müslümanın bence temel sorunu veya çelişkisi bu. Hakiki imanı elde eden, yani Allah’ın varlığına hakkel yakin olarak inanan bir insanın öncelikle onun emirlerinden çıkmaması veya çıkmamak için elinden geleni yapması gerekir.
İslam coğrafyasında insanların ezici bir kısmı Allah’a inandıklarını belirtirken, cennete ve cehenneme iman ederken neden İslam dışı hatta genel ahlak dışı onca olay cereyan ediyor?
İslam dünyasının geri kalmışlığının nedenlerine baktığımızda çok büyük kısmı din kurallarına uyulmamasıyla ilgili. Örneğin bir İslam ülkesinde Müslüman olduğunu söyleyen insanlar kul hakkı yemese, adaletsizlik yapmasa, dinin de emrettiği genel hukuk kurallarına uysa, yani genel olarak temiz ve ahlaklı olsa; diğer yandan İslam’ın şartları arasında olan zekatını verse, sünnet olduğu üzere sadaka vermekten geri durmasa şey bambaşka olur.
Bugün özellikle Müslüman ülkelerde zenginler ile fakirler arasındaki gelir uçurumunun bu düzeyde olmasının en büyük nedeni, Müslüman olduğunu söyleyen insanların dinin bu yöndeki temel kurallarına uymamalarıyla doğrudan ilgili.
Allah çalışmayı emrediyor, çalışmıyoruz; Allah dürüst olmayı emrediyor, dürüst olmuyoruz; Allah kul hakkı yememeyi emrediyor, yiyoruz; Allah zekat vermeyi emrediyor, doğru dürüst vermiyoruz; Allah adaletli olmamızı emrediyor, adaletli olmuyoruz. Allah bize hep güzellikle emrediyor, biz işimize gelmediği için çoğunu yapmıyoruz. Allah bize sadece kendisinden korkmamızı emrediyor, biz O’nun dışında her güç ve kuvvetten korkuyoruz!..
Her namazın her rekatında, yani günde tam 40 kez Fatiha Suresi’ndeki “Ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dilerim” ayetini okuyor ama her gün 40 ayrı kişi veya durumdan çekiniyoruz, korkuyoruz…
Hakiki imanı elde eden insan gerçekten kainata meydan okuyacak kadar kendini güçlü hisseder. Allah’a inandığını söyleyip de bu derece her şeyden korkan bizler ise maalesef gerçek anlamda Allah’a inanmıyoruz…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.