İki bin yıllık deprem gerçeği…

Deprem yaşlı dünyamızın milyarlarca yıldır devam eden bir gerçeği. Hatta kıtaların tek parça halindeyken çeşitli depremler ve doğa olaylarıyla bir birinden ayrıldığına ilişkin bilimsel tezler mevcut. Bu durum, dünya var oldukça deprem gerçeğinin devam edeceğinin de bir göstergesi.

Manisa’daki önemli tarihi ve kültürel kalıntılardan biri olan Aigai Antik kentinden elde edilen yazıtlar, 2 bin yıl önce bu bölgedeki 12 büyük yerleşim yerinin şiddetli bir depremle yerle bir olduğunu ortaya koyuyor. Şiddetini tam olarak bilmek mümkün değil ancak her yeri yerle bir ettiğine göre, 7’nin üzerinde bir şiddette olması muhtemel.

Yakın zamanda Manisa ve çevresinde 7’nin üstünde çok şiddetli bir deprem görülmemiş. Ancak il sınırları içinde 32 ayrı fay hattının olması, deprem gerçeğini irili ufaklı şekilde her zaman yaşayabileceğimizin bir göstergesi.

Kahramanmaraş depremleri sonrasında bu konuda ülke genelinde yeniden bir duyarlılık oluştu. Ancak unutmayalım ki 1999 depremi sonrasında da ciddi bir duyarlılık oluşmuş, yasal mevzuatta ve pratikte önemli adımlar atılmıştı. Ama devamı gelmedi…

İşte toplum olarak en önemli sorunumuz burada başlıyor. Bir şeylere başlıyoruz ama devamı gelmiyor. Çünkü maalesef çabuk unutuyoruz. Bu kez unutmamak gerekiyor. Unutmamanın yolu da ilgili kurum ve kuruluşların hem mevzuatlardaki eksikleri hızla tamamlaması ve bu konudaki müeyyideleri en üst düzeye çıkarması, hem de denetim mekanizmasını çok daha güçlendirmesi gerekiyor.

İnşallah deprem artık gündemimizden çıkmaz…