Eserleri tarihe meydan okuyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yeni binalar dahi yerle bir olurken yüzyıllardır birçok afete maruz kalmasına rağmen ayakta duran tarihi yapıların mimarı olan Sinan'ın eserleri daha çok merak edilmeye başladı.

Biliyoruz ki Mimar Sinan'ın çok sayıda eseri var.
Bunlardan biri de Manisa'da Ege bölgesindeki tek eseri Muradiye Camii..
Mimarisiyle göz kamaştıran bu güzel camii dayanıklılığıylada ön plana çıkıyor.
Birinci derece deprem bölgesinde yer alan Manisa' da bu camii 500 yıldır ayakta.

Eserleri arastırıldığında Mimar Sinan'ın teknikleri günümüz teknolojisiyle bile hala yüzde yüz çözülmüş değil.

Muradiye Camii'ne bakıldığında içerisinde iki adet deprem terazisi olarak nitelendirilen dönen sütunlar var.
Bu sütunlar döndükçe yapı da bir sorunun olmadığı anlaşılıyor.
Sinan deprem gerçeğini unutmamış.
Alacak hasara yönelik de tedbir almış.

Ama en önemlisi Mimar Sinan'ın her eserinde farklı teknikler kullandığı önümüze çıkıyor.
Zemin ve depremsellik gerçeğine yönelik teknikler ortaya koymuş. 
Bunu Muradiye Camii'nde görebiliyoruz.

Yapıyı incelediğimizde çok büyük ve çok sayıda fil ayakları mevcut.
 Büyük bir kubbesinin altında bunu taşıyan kemerleri var.

Büyük bir emek ve büyük ahlak ve vicdan.

Mimar Sinan yapılarda her şeyi düşünmüş.

Günümüzde ise herşey düşünülürken bazılarının es geçildiğini görüyoruz.

Son depremler bize her şeyi gösterdi.
Müteahhitleri, mimarları, denetimleri...
Bu bir ahlak ve vicdan meselesi aynı zamanda.
Yeni binalar bile yıkılıyorsa ülke genelinde kötü bir tablo var.
Evet deprem yönetmeliğinden sonraki yapılan binalar bile yıkıldı.
Demek ki uygulamada sorunlar var.

Herkes konut yapmamalı.
Bunun için de gerekli şartlar ve tedbirler getirilmeli.
En önemlisi baştan sona denetim yapılmalı.
Son depremler bizim için bir milat olmalı.