KALP DOSTU BESLENMENİN PÜF NOKTALARI
16 Aralık 2022, Cuma 13:24
Tercih ettiğimiz beslenme şeklinin sağlığımız üzerinde meydana getirdiği olumlu ya da olumsuz etkiler artık bilimsel araştırmalarla önümüze seriliyor. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme modeliyle yaşamda karşılaşabileceğimiz birçok hastalık riskini ortadan kaldırabilmemiz ya da düşürebilmemizin mümkün olduğu biliniyor.
Kronik hastalıklardan ölüm nedenine bakıldığında dünyada ve ülkemizde ilk sıralarda kalp ve damar hastalıkları yer alıyor. Üstelik artık genç, yaşlı ayrımı yapmıyor. Hareketsiz ve stresli bir yaşam, bilinçsiz beslenme alışkanlıkları ve bunların beraberinde hızla artan obezite maalesef kalp ve damar hastalıklarına yol açıyor.
Kalbinize ve damarlarınıza iyi bakmanızın yolu, büyük ölçüde onlara dost bir beslenme modelinden geçiyor. Bu beslenme modelinde nelere dikkat etmeniz ve hangi dost besinleri daha özenli tüketmeniz gerektiğine bir göz atalım.
Öncelikle şunu bilmelisiniz ki hiçbir besin mucize vaad etmez, ancak düzenli ve yeterli tüketimleri kalp ve damar sağlığınızı koruyabilir. Zeytinyağı, soğan, sarımsak, ıspanak, semizotu, brokoli, pancar, kurubaklagiller, yulaf, çavdar, tam buğday unu, pirinç, balık, fındık, ceviz, badem, keten tohumu, domates, elma, muz ve greyfurt gibi besinler kalp dostu olarak bilinir. Bu besinler genel olarak koruyucu etkiyi; kan pıhtılaşmasını ve damar tıkanıklığını önlemek, kan basıncını düşürmek ve kan lipitlerini düzenlemek, kalp kasını düzenli çalıştırmak suretiyle yapıyorlar. Dolayısıyla sofralarınızda ölçülü ve düzenli yer vermeniz kalp sağlığınız açısından yarar sağlıyor.
Bunların yanı sıra tam bir dost beslenme modeli için; hazır paketli yiyeceklerden, sigaradan, alkolden ve stresten uzak durulmalıdır. Gün içinde alınan kalori miktarı abartılmamalı, katı yağlar ve bu yağlar ile yapılan poğaça, cips, kek, pasta gibi yiyecekler tüketilmemelidir. Kırmızı et yerine tavuk, hindi, balık gibi beyaz et tercih edilmeli ve pişirilirken ızgara, buğulama, haşlama gibi yöntemlerden yararlanılmalıdır. Bilindiği üzere aşırı tuz tüketimi özellikle yüksek tansiyonu olan bireyleri etkiliyor. Bu nedenle tuz tüketimi azaltılmasının yanı sıra yine zararlı beyazlar içinde yer alan basit şeker (çay şekeri, un gibi) alımı minimum olacak şekilde kısıtlanarak daha posalı olan kurubaklagiller ve meyveler tüketilmelidir. Siyah çay ve kahveyi çok seven bir toplumuz ancak, yüksek antioksidan kapasiteye sahip güzel alternatif olabilecek yeşil çay, adaçayı, papatya, rezene gibi bitki çayları daha çok tercih edilmelidir.
Sağlığınız için hareketsiz bir hayat düşünülemez. Haftada en az 3 gün 30 dk. süreyle bir egzersiz yapmak kalbinize iyi gelir.
Sağlıkla kalın…
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.