Manisa
27 July, 2024, Saturday
  • DOLAR
    32.99
  • EURO
    35.80
  • ALTIN
    2529.0
  • BIST
    10891.42
  • BTC
    67837.399$

MESİR FESTİVALİ’NİN ARDINDAN

13 May 2024, Monday 15:26

Her şehrin kendine özgü bir ruhu ve kültürü vardır. Hele ki Anadolu topraklarının tarih ve medeniyet kokan şehirleri bu hususta diğer ülkelerden biraz daha ayrı bir yerdedir. Coğrafyası, insan yapısı ve tarihsel mirasıyla Anadolu; özel ve bir o kadar da farklı bir ruhun sahibidir. Bu ruhun sahibi de Türkiye Cumhuriyeti’dir. Milletimiz kendinden önce gelen medeniyetlerin kültürel ve mimari mirasını korurken aynı zamanda Selçuklu ve Osmanlı ile inşa ettiğimiz medeniyetin de bugünlere taşıyıcısı ve koruyucusu rolündedir. Bu değerli rolü anlayan Cumhuriyet, gelenek ile modernite arasında yeni asra çağın gerektirdiği  bir ses ve yeni bir söylem söylemenin derdindedir.

Bu kapsamda Batı Anadolu, Avrupa ile çok daha yakın temas etmekle beraber İGE(İnsani Gelişmişlik Endeksi) bakımıdan önemli bir konuma sahiptir. Yurdumuzun her bir köşesinin kendi kültür kodlarını okuyan Cumhuriyet, ortak bir çatı altında bizi birleştirmiş ve Türk milleti asrın gerçekleriyle yaşarken bir yandan da Osmanlı-Selçuklu kültür mirasını dizi, film, tiyatro, opera, resim gibi modern kültür taşıyıcıları ile de günümüze taşımıştır.

Televizyonlarda gösterilen tarihi dizilere ilgi duyulmasının altında bu yatmaktadır. Keza bazı müzelerin her yıl akın akın ziyaretçi çekmesinin altında da bu nedenler vardır. Bu bakımdan değerlendirildiğinde zannedilenin aksine Türk milleti kendi kültürel mirasına uzak değildir. Eğer ilgi uyandırılacak şekilde bir tanıtım yapılırsa, okullarda Tarih başta olmak üzere Edebiyat, Felsefe, Sosyal Bilgiler gibi derslerde bu konularda gerekli önem verilirse, popüler kültür araçlarında daha görünür hale gelirse ilginin artarak büyüyeceği bir gerçektir.

Bir diğer gerçek ise Manisa’da asırlar boyu süregelen Mesir Macunu Festivali’dir. Bu yıldan önce en son 2019 yılında yapılan festival, 2020-2023 yılları arasında yapılmamıştır. COVID-19’un yarattığı izolasyon ortamı ve 2023 yılındaki büyük deprem sebebiyle yapılmayan festival 2024 yılında büyük bir coşkuyla gerçekleştirilmiştir.

Norm Ender, Sefo, KÖFN, Kıraç gibi isimlerle ard arda gerçekleşen konserlerin yanı sıra, Şehir Tiyatrosu’ndan Semazenler ekibine, genç müzik gruplarından, çeşitli ülkelerden gelen ülkelerin danslarına…

Mesir, yılların hasretinin ardından keyif dolu bir şekilde yaşanmıştır.

Manisa halkı bu kadim kültürünü 4 yıl aradan sonra tekrar yaşamanın heyecanı ile akın akın tarihi Sultan Cami’ne koşmuş ve şifadan nasiplenmeye çalışmıştır. Başarılı olanların kıyafetleri yırtılmış, şemsiyeleri parçalanmış, altı üstü macun olmuş olsa da -benim gördüğüm- büyük bir tatsızlık yaşanmadan Mesir Festivali sona ermiştir. Ne de olsa Mesir kapmaya katılmanın alametifarikalarından biri de budur.

O zaman madem Mesir’in ardından dedik…

Gelelim muhtemel soru ve düşüncelere...

Festival daha iyi olabilir miydi?

Daha güzel neler yapılabilirdi? gibi sorular her zaman sorulmuş ve çeşitli cevaplar verilmiştir. Başta Manisa Valiliği ve Manisa Büyükşehir Belediyesi olmak üzere pek çok paydaşın ortaklaşa çalıştığı bu festivalde kentin sosyo-kültürel bakımdan büyük bir reklamı olacağını unutmamak gerekir. Mesir’in olduğu gün ilçelerden gelen akrabalarımın Mesir sebebiyle Manisa’ya geldiğini ve hemen ardından şimdiki Fetih Mescidi taraflarına çıktığını unutmuyorum. Keza merakını celb edip hiç kimseyi tanımamakla birlikte Manisa’ya gelen kişilerin de geldiğini söylemek zor olmasa gerekir. Dışardan gelen bu insanların iyi otellerde ağırlanması, turizm rotaları kapsamında bir geziye katılmaları, şehirdeki müzelerden etkilenmeleri benim için önemli bir yer işgal etmektedir. Her gelen kişi şehrin ekonomisi için bir artı değer olduğuna göre ‘’Mesir’in yarattığı ve yaratacağı turizm’’ üniversite, belediyeler, il müdürlükleri(Kültür ve Turizm-Gençlik ve Spor) kapsamında başlı başına bir çalıştay çıkartacak kadar değerlidir. Örneğin, Kula ve Kırkağaç kamplarına katılan sporcular mesir kapsamında bir hafta kadar Yunusemre ve Şehzadeler ilçelerinde kalsa nasıl olur? Ya da Manisa haricinden bu şehre üniversite okumaya gelen hazırlık ve birinci sınıf öğrencileri için bir Mesir turu oluşturulsa nasıl olur?

YouTube kanalında milyonlara hitap eden ve dolu içeriklerde bulunan kişiler memleketimizde ağırlansa enfes olmaz mı?

Bunlar sadece şu an için akla gelenler…

Eminim ki, bu konulara kafa yoran yetkili ve çalışkan kişilerin aklından çok daha fazlası geçmiştir.

Mesir, yalnızca Manisa özelinde incelenmemeli  ve Türkiye’nin büyük kültür potası içinde şahika konumunu korumakla beraber ulusal anlamda da neler yapılabileceği üzerine daha çok çalışılmalıdır.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.