Osmanlı’nın varlığı

   Selçuklu Devleti, 1299 yılına gelindiğinde Anadolu’nun Moğol hakimiyeti altına girmesiyle güçsüzleşmiş ve yıkım sürecine girmişti. Selçuklu Devleti yıkımdan sonra yerini Türk beyliklerine bırakmıştı. Bu beyliklerden biri de Osman Bey’in kurduğu beylikti.

   Osmanlı beyliğinin kurucusu olan Osman Gazi, dönemin önde gelen din adamlarından biri olan Şeyh Edebali’nin kızı ile evlenip Ahililerin de desteğini alarak Bilecik, İnegöl, Karacahisar ve Yarhisar’ı ele geçirdi. Osmanlı Devleti Osman Gazi ile birlikte kurulmuş ve onunla beraber 6 yüzyıl boyunca Doğu ve Batı arasında güçlü bir devlet olma yolundaki gelişmesinin temellerini bu dönemde atmıştı.

    Aynı zamanda islam’ın temsilcisi haline gelen Osmanlı Devleti 3 kıtaya yayılmıştı. Bunun sebebi kuşkusuz uyguladığı politikalardır. Osmanlı fetih politikalarında adaletli olmayı, birliğe önem verip ırk değil din birliğini sağlamayı , fethedilen topraklarda refahın bulunmasını amaçlamıştır. Bu yaklaşımlar devletin uzun ömürlü olmasının temeliydi.

    Osmanlı fethedilen topraklarda sömürmeci tavla sahip değildi. Gayrimüslim halka karşı hoşgörülü yaklaşıp adaletsizlikten kaçındı, onların yeraltı zenginliklerini sömürmedi. Farklılıklara rağmen devlet genelinde uyum içerisinde yaşamın sürdürülmesi amaçlanmıştır. Gayrimüslim halkın can ve mal güvenliğini de teminat altına alan Osmanlı , din de zorlama yapmadan tüm dün ve geleneklere saygı duymuştur. Bu etkenlerle beraber Osmanlı Devleti, 3 kıtaya yayılıp 6 yüzyıl boyunca hüküm sürmüştür.