SANAT İYİLEŞTİRİR

          Yaşamın her an yeniden inşa edilmesi; dinamikliğiyle, çelişkileriyle ve yeni deneyimleriyle sade, sahici ve kendi ritminde olanaklar sunuyor, sözler kurduruyor. Deprem sonrası yaşanan kayıplar, sadece afet bölgesinde değil ülkede yaşayan insanların pek çoğunun halihazırda eksik olan güvende olma hissiyatını daha fazla zedeledi. Yıkıntının altında yok olan hayatlar, yıkıntının üstünde zihinsel ve bedensel bütünlüğünü kaybeden ve bölgenin, ülkenin tümünü kapsayan “depremzedeler” bıraktı ardında. Depremin meydana geldiği kentlerde temel yaşam ihtiyaçları devam ederken felaketin pek çok etkisi gibi psikolojik etkileri de tüm ülkede yaygınlaşarak devam ediyor.
          Elbette ne yazsak eksik kalacak. Şimdi etkileri azaltmak için elimizden geleni yapma zamanı. Deprem bölgelerinden kentimizde bulunan depremden etkilenen birey ve çocuklara yönelik sürdürülebilir proje ve etkinlikler ile depremin psikolojik etkilerini azaltmalıyız.
         Devlet kurumları, özel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarının depremin ilk anından beri deprem bölgelerinden başlayarak ülkenin her kentinde çalışmalarına tanık oluyoruz. Felaketin üzerinden 38 gün geçti. Sosyal Sorumluluk bilinciyle barınma, yiyecek ve temel ihtiyaçlar üzerine projeler üreten sivil toplum kuruluşlarının çabası “Biz ne yapabiliriz” diye düşünen sivil insanları da etkileyerek dayanışma ağı oluşmasını sağlıyor.     Sivil toplum kuruluşları; sosyal girişimcilik, gönüllülük ve kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda sosyal sorumluluk projeleri yaparak hem kişilere hem de topluma fayda sağlamayı hedefler. Sağlıktan eğitime, insan haklarından sürdürülebilir kalkınmaya, çevreden doğal afetleri kadar çok geniş bir alanda sorumlulukları olan sivil toplum kuruluşları; toplum yararını en üst düzeye taşıyan ortamlar yaratırlar.
         Bu amaç ve sorumluluklar üzerine Manisa Fotoğraf Derneği’nin depremden etkilenen çocuklarımız için hazırladığı “Fotoğrafçı olacak Çocuk” atölyesi ile; çocuklarımızda depremin oluşturduğu psikolojik etkileri fotoğraf sanatı aracılığıyla azaltmak, yaratıcılık, özgüven, görsel öğrenme, karar alma ve işbirliği gibi kazanımları oluşturmayı amaçlıyoruz. Derneğimizin eğitim tecrübelerinden güç alarak hayata geçireceğimiz projede; çocukların gözünde Manisa’nın yansımasını gözlemlemek ve görsel öğrenme etkisinden hareketle sanatın iyileştirici gücünü uygulayacağız. Çocuklara uzun vadede birlikte vakit geçirecekleri alanları yaratmak gerekiyor. Kendilerini ifade edebilecekleri, düşüncelerini fotoğrafların görsel dili ile yansıtabilecekleri “Fotoğrafçı olacak Çocuk” atölyesi geleceklerini şekillendirmede de bir seçenek olacaktır.
         Sanat, bireyin yaratıcı güç ve potansiyellerini eğitmek, estetik düşünce ve bilinci örgütlemek için gereklidir. Sanat, bireyin sosyal ilişkilerini ayarlamasını, işbirliği ve yardımlaşmayı, doğruyu seçme ve ifade edebilmeyi, bir işe başlayıp bitirme sevinci tatmayı, üretken olmayı sağladığı için gereklidir. Sanat eğitimi, gözlem yapma, orijinalite, buluş ve kişisel yaklaşımları destekler. Pratik düşünceyi geliştirir. Çocukların el becerisini geliştirir ve sentez yapmasına yardımcı olur.
          Fotoğraf yalnızca deklanşöre dokunmak değil, insan kalbine de dokunmaktır düşüncesiyle uzun soluklu planladığımız atölyede, çocuklarımızın kullanımına hazırladığımız dernek envanterinden fotoğraf makinelerimizin yanına eğitsel amaçlı değerlendirebileceğimiz kompakt fotoğraf makinelerine ihtiyaç duymaktayız. Kullanmadığınız fotoğraf makineleriniz karanlıkları aydınlatsın. Sanata dair ne varsa gölgesiyle, ışığıyla zamana bir parça iz bırakmak için sizi de bekliyoruz. Her çocuk bir gelecektir.