Manisa
18 May, 2024, Saturday
  • DOLAR
    32.20
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2500.6
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66840.140$

Dizi, film ve kitap karakterlerine neden bağlanırız?

05 May 2024, Sunday 19:28

 

Hepimiz hayatımızın bir yerinde bir dizi, film ya da kitap karakteriyle bağ kurmuşuzdur. Karakteri içselleştirerek yakın bir arkadaşımız ya da çok yakından tanıdığımız biri olarak görmüşüzdür. Çektiği acılarda onunla birlikte acı çekerken mutluluklarında ortak olmuşuzdur. Buna çeşitli örneklerde verebiliriz. Mesela ülkemizde ‘Kurtlar Vadisi’ adlı dizi büyük kitleler tarafından izlenirken izleyenlerden bir çok kişi ana karakter olan Polat Alemdar’ın yerine kendini koyarak onun gibi davranmaya çalışmıştır. Bir diğer örnek yine aynı dizinin farklı bir karakteri olan Süleyman Çakır’ın dizideki ölüm sahnesinden sonra kılınan gıyabi cenaze namazları ve her sene ölüm yıl dönümünde yapılan anma törenleridir. Dışarıdan bunları duyduğumuzda durum biraz garip gelebilir ama  aslında bilimsel bir açıklaması bulunuyor elbette. Bu durumu aslında bizler biraz beynimizde bulunan nöral devreye borçluyuz. Çünkü birini acı çekerken seyrettiğimizde beynimiz bizzat kendimiz acı çekerken ki nöral mekanizmayı uyarıyor ve bu da bir başkasını hangi duyguyu yaşarken görürsek beynimizin o duyguyu tanıyıp biz yaşıyormuşuz gibi algılamasına ve hissetmesine sebep oluyor. Bu yüzden de insanın en önemli özelliklerinden biri olan empati kurma yeteniğimiz sayesinde dizi ve film karakterleriyle özdeşleşmemiz oldukça normal hale geliyor. Dizi, kitap, medya vs. sayesinde yakından tanıdığımızı hissettiğimiz fakat normalde hiç tanışmadığımız karakterler ve ünlüler ile kurduğumuz tek taraflı ilişkilere de psikolojide parasosyal etkileşim deniyor. Parasosyal etkileşim ise kişilerin bağlanma sitillerine göre değişiklik gösteriyor. Yani bu durum bazılarımızın karakterlere fazlasıyla bağlanarak gerçek gibi hissetmesine neden olurken kimimizin ise sadece izlerken onunla aynı duyguları yaşayıp daha sonra fazla etkisinin olmamasına sebep oluyor. Kaçınmacı bağlanma olarak adlandırılan bağlanma davranışlarını gösteren kişiler gerçek hayattaki ilişkilerine benzer şekilde karakterlere daha az bağlılık geliştirken kaygılı bağlanma olarak adlandırılan davranışlarla bağlanan kişiler ise daha çok dizi ve film izliyor ve karakterlere daha fazla bağlanıyor. Bu durum içerisinde şaşırtıcı olan ise kaygılı-kaçınmacı bağlanan kişiler oluyor. Kaygılı-kaçınmacı bağlanan kişiler izledikleri hikayelere kendilerini daha fazla kaptırarak karakterleri ve insanları daha iyi anlamaya başlıyorlar. Ve bu karakterleri gerçek hayatta da tanıdıklarını hayal etmekten keyif alıyorlar. Yani beynimizde bulunan nöronlar sayesinde karakterlerle bağ kurarken bağlanma sitillerimize göre ise karakterlerle ilişkimiz belirlenmiş oluyor.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.