Milletle barışık olan kazanır

Geçen hafta sonu yapılan yerel seçimlerden ciddi sosyolojik analizler gerektiren sonuçlar çıktı. Bilinen ancak birçoğu unutulan gerçekler bunlar…

Aslında siyasette başarının formülü basittir; milletle barışık olursanız kazanır, olamazsanız kaybedersiniz. AK Parti’nin iktidara gelmesi ve uzun süredir iktidarda kalmasının altındaki temel neden milleti iyi tanıması, ortaya koyduğu siyasette milletin karakterini yansıtmasıdır…

Milletle barışık olmak mükemmel olmak değil, milletin reflekslerini iyi bilip bunu her icraatta ve söylemde göz önünde bulundurmaktır.

Bu seçimlerde AK Parti’ye kaybettiren temel neden ekonomik ve demokratik alanlarda yaşanan gerilemenin durdurulamamasıyken, CHP’nin kazanmasındaki etkenlerden biri milletle barışık hale gelmeyi öğrenmesidir.

CHP’nin ülkeyi yönetme konusunda millete henüz bir umut verdiğini söylemek zor ancak daha önce CHP’ye çeşitli nedenlerle asla oy vermeyecek insanların artık verebilir hale geldiği görülüyor.

Bunun nedeni, uzun yıllardır özellikle dini değerlere mesafeli olmakla suçlanan CHP’de son yıllarda yaşanan politika ve söylem değişimi, bu doğrultuda toplumun her kesiminden isimlerin partide yer bulabilmesidir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve başlarken makam odasında dua etmesi, Balıkesir ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen isimlerin seçimin ertesi gün kentlerinin önemli camilerinde sabah namazıyla güne başlaması, CHP’nin aday profilindeki değişimleri ortaya koyması açısından önemli.

Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiyi geniş kesimlere açma çabası, beraberinde daha önce Milli Görüş veya Ülkücü Hareket’te görev almış önemli isimleri partiye kazandırmış, 2019 seçimlerinde MHP kökenli Mansur Yavaş’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesi bu çabanın ilk önemli başarısı olarak gösterilmişti.

Halkın değerlerine gösterdikleri saygı ve yaşam tercihleriyle geniş kesimleri temsil ettiği gözlenen CHP’li başkanların önemli bir bölümünün özellikle dini konulardaki hassasiyeti ve yaşam tarzları, yaşanan değişimi ve oy artışını izah ediyor.

Manisa’da bu konuda birçok örnek verilebilir. Kula’da geçen dönem yüzde 65 oy oranıyla seçilen MHP’li Belediye Başkanı Hüseyin Tosun’u bu seçimde geçerek Belediye Başkanı seçilen CHP’li Hikmet Dönmez, ülkücü bıyığı ve göreve başlarken dua etmesiyle dikkat çekti mesela.

Bu dönem yeniden Alaşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Öküzcüoğlu göreve Kur’an-ı Kerim’i öpüp alnına koyarak başlarken, Sarıgöl Belediye Başkanı Tahsin Akdeniz de mazbatasını almaya başörtülü eşi Ümran Akdeniz’le birlikte geldi. Bu örnekleri artırmak mümkün…

Toplumun geniş kesimlerince oy verilebilir parti olarak görülmeye başlanan CHP’nin ülkeyi yönetebilecek bir algı oluşturması için de öncelikle belediyeleri iyi yönetmesi gerekiyor. Eğer yerel yönetim konusunda da başarı sağlanır ve AK Parti hükümetteki hatalarında ısrar ederse bir sonraki seçim millet ülkeyi yönetme yetkisini de CHP’ye verebilir…