Oruç tutmanın mezhepler arasındaki farklılıkları nelerdir?

İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı birçok Müslümanın ortak paydada buluştuğu nadir zaman dilimlerinden bir tanesidir. Bu ortak payda elbette ki oruç tutmaktır. Ramazan ayı ibadetin, Kuran-ı Kerim okumanın ve dini konulara duyulan merakın arttığı bir aydır. Bu merak edilen farklılıkları sizin için araştırıp derledim.  Merak edilen konuların başında oruç tutmanın mezhepler arasındaki farklılıkları yer alır. Birçok Müslüman bu farklılıkların farkında bile değil. En büyük ve çarpıcı merak edilen fark ise tutuğumuz orucun bozulması halinde kazasının ne şekilde tutulacağı konusundadır. 4 mezhep için bu durum farklılık göstermektedir. Mesela Hanefi mezhebine göre bilerek oruç bozmanın bedeli 61 gün oruç tutmakken, Şafii mezhebi için bu sadece bozulan günü tutmakla yükümlülük gösterir. Maliki ve Hanbeli Mezhepleri için de aynı şekilde sadece bozulan günün yerine bir gün tutmak yeterli olacaktır.

Oruç tutmak için niyet etmek şart mıdır?

Bu konuda 4 mezhep için farklılık gösteren konulardan bir tanesidir. Şafii mezhebi dışındaki mezhepler için bu sorunun cevabı evet iken Şafii mezhebi için hayırdır.

Oruç tutmak için niyet etme zamanı ne zamandır? 

Hanefi mezhebi için bu zaman dilimi imsak vaktinden sonra, zeval vaktine kadar niyet edilebilir. Diğer mezhepler için ise sadece imsak vaktine kadar niyet edilebilir.

Ramazan ayının her günü için niyet etmek gerekir mi?

Maliki mezhebi için en başta yapılacak tek niyet yeterliyken diğer mezhepler için her gün ayrı niyet etmek gereklidir.

Yolcu olan birinin oruç tutması Hanbeli mezhebi için mekruh sayılırken, diğer mezhepler için müntahaptır.

Sadece Cuma günleri namaz kılan Müslümanlar olduğu gibi sadece Cuma günü oruç tutan Müslümanlar da vardır. Peki, sadece Cuma günü oruç tutmak mezheplerde nasıl karşılanır?

Hanefi ve Maliki mezhepleri için bu caiz görülür fakat Şafii ve Hanbeli mezhepleri için bu mekruh olarak görülür.

Bunca farklılığın içinde Müslümanlar için değişmeyen tek şey her mezhepte de oruç tutmaktır. İnançlarımız doğrultusunda ibadet etmemiz değişiklik gösterebilir fakat tek ve doğru olan Kuran-ı Kerim’den şaşmadan bize farz kılınanı eksiksiz bir şekilde yerine getirmektir.