Manisa
09 May, 2024, Thursday
  • DOLAR
    32.25
  • EURO
    34.72
  • ALTIN
    2399.9
  • BIST
    10247.75
  • BTC
    61585.36$

Allah’a karşı umut ve mahcubiyetimiz

06 January 2024, Saturday 16:51

 

Bizler kul olarak rahmeti ve kudreti sonsuz olan Yüce Yaratıcı’ya inanırız. Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi yaradan ile yaratılan arasında bir korku değil, olsa olsa bir sevgi bağı olabilir...

İllaki bir korkudan bahsedeceksek, belki bir çocuğun annesinden duyduğu korkuya benzetebiliriz bu durumu. Yani her zaman sizin iyiliğinizi isteyen ve merhametinden emin olduğunuz annenizden korkmanız, aslında sizin yanlış bir şey yapmanızı asla istemeyişinin bir tezahürüdür.

Allah’a sevgi ile bağlanmanın gereği olarak O’nun sonsuz rahmetinden istifade etme umudunu da hiçbir zaman yitirmemelidir bir kul. Hani Mevlana Celaleddini Rumi’nin “Gel, ne olursan ol gel. Bin kere tövbeni bozmuş olsan yine gel. Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir” sözü vardır ya; Mevlana Yüce Yaratıcı’nın dergahını tasvir eder burada.

Allah’a karşı bir diğer sevgi ifadesi ise mahcubiyettir. Yani yapılan yanlışlar, bozulan tövbeler karşısındaki mahcubiyet. Kulluk düzeyi, Yüce Yaratıcı’ya karşı mahcubiyetle de doğru orantılıdır.

Bu konuyu çok güzel anlatan bir hikaye vardır…

Dünyada iyi arkadaş olan iki kişi bir kazada ölür ve birlikte Allah’ın huzuruna gider. Dünyada yaptıkları tartılır, biçilir ve ikisinin de günahkar olduğu, ceza çekmeleri gerektiğine karar verilir…

İki arkadaş cehenneme doğru yürümeye başlar. Ancak biri yürürken sık sık arkasına dönüp bakar. Allah, meleklerine bu kulunu çağırmalarını ister.

Kul gelir ve Allah sorar: “Neden arkana bakıp duruyorsun?”

Kul cevap verir: “Allah’ım ben senin rahmetinden hiçbir zaman umut kesmemiştim. Sen rahmeti sonsun olansın. Beni affedeceğini ummuştum” der.

Allah, meleklerine: “Ben kulumun beni bildiği üzereyim. Mademki bu kulum benden umudunu hiç yitirmedi. Cennetime koyun bu kulumu” der.

Ancak diğer kişi bu arada iki büklüm şekilde cehenneme doğru yürümeye devam ediyordur. Allah, meleklerine o kulunu da çağırmalarını ister. Kul gelir ve Allah sorar:

“Arkadaşın benim rahmetimden hiç umudunu kesmemiş ve ben de onu Cennete koydum. Sen neden umutlu değilsin?” diye sorar.

Bu kez bu kul, Allah’ın rahmetini kazanacak şu cevabı verir: “Allah’ım ben de senden umudumu yitirmedim ama çok günah işledim ve sana karşı o kadar mahcubum ki, utancımdan başımı kaldıramıyorum” der.

Yüce Yaratıcı: “Bana karşı mahcubiyet içinde olan kulumu da cehenneme göndermem” der ve o kul da cennete doğru yol alır.

Tabii bu sadece bir hikayedir ama Allah’a karşı umut ve mahcubiyet içinde olmak gerektiğine ilişkin çok çarpıcı ve beni çok etkileyen bir hikayedir.

Allah hepimize ona karşı hakkıyla kulluk eden; ona karşı mahcup ama umudunu da hiç yitirmeyen kullarından eylesin…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.