Başıboş köpek sorunu nasıl çözülecek?

Türkiye’nin önemli sosyal sorunlarından biri de özellikle büyük şehirlerin cadde ve sokaklarında sayıları hızla artan başıboş sokak hayvanları.
Ağırlığını kediler ve köpekler oluşturuyor.
Kedilerin sayısının hızla artması, beraberinde özellikle bu kış aylarında soğuktan donup telef olmalarına neden oluyor ki, gördükçe yüreğimiz parçalanıyor.
Köpeklerin durumu biraz daha farklı. Çünkü hem büyük kentlerin sokaklarında yaşamak onlar için de uygun değil hem de aç kaldıklarında veya çeşitli faktörlerle bir kısmı insanlara saldırabiliyor.
Yani sokak köpeklerinin önemli bir bölümü insan güvenliği için de bir risk oluşturuyor.
Neredeyse her gün Türkiye’nin farklı bir yerinden insanlara saldıran başıboş köpek haberleri okuyor ve izliyoruz. Burada suçlu olan köpekler değil tabii ki. Onlar doğaları gereği öyle davranıyorlar.
Aç kalan veya çevresindeki insanı tehdit olarak gören köpeğin saldırması doğal. Ancak bu manzaralara bir türlü engel olunamaması doğal değil…
Bu konuda herkes yerel yönetimleri sorumlu tutuyor. Belediye sınırları içinde yaşayan sokak köpeklerinin sorumluluğu o belediyede ve bu sorunu çözmek de onların görevi.
Ancak tüm hayvanları kısırlaştırmak veya hayvan barınağı yapıp bunları barınaklara taşımak maliyetli olduğu için belediyeler bu konuları biraz da görmemezden, duymamazdan geliyor!
Onların haklı oldukları bir durum da var burada; mevzuatta belediyelerin hayvanlara yönelik müdahaleleri ciddi şekilde kısıtlanıyor. Zaten vatandaş da hayvanlardan şikayet ettikçe, mevzuattaki kısıtlamayı gösterip işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar.
Sokak hayvanları sorununun çözümü için hem mağdurları hem de bu hayvanların yaşam hakkını savunan hayvan severleri aynı anda ikna edebilecek ve uygulaması mümkün olabilecek yasal düzenlemeler gerekiyor.
Bu konuya siyasi partilerin, milletvekillerinin çok daha duyarlı olması gerekiyor. Sonuçta çözülemeyecek olan değil, çözümü için yeterli çalışmaların yapılmadığı bir sorunla karşı karşıyayız…